Beni en çok zorlayan Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım oldu.
İnsanın kendi siyasal geçmişiyle hesaplaşması, kendi kendisiyle yüzleşmesi kolay değil. Hele bizdeki gibi itiraf geleneği de pek olmayan bir ülkede, "ben bir zamanlar böyle düşünüyordum, şimdi değiştim," diyebilmenin epeyce güçlükleri olduğunu yaşayarak da gördüm.
Bu beşinci kitabımdı, 1999'da çıktı. Aradan geçen yıllar içinde bu kitabımda yer alan bazı görüşlerim de değişime uğramış olabilir. Bunun ipuçları daha sonra yazdığım kitaplarda var.
Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım'la 2005'de çıkan Cumhuriyeti Çok Sevmiştim ve 2010'da yayınlanan Türkiye'nin Asker Sorunu isimli kitaplarım aynı zincirin halkalarıdır.
Hatta bu üç kitabın birbirini tamamlayan bir 'üçlü'yü oluşturdukları söylenebilir.
Bu memlekette darbeler, Kemalizm, radikal sol, asker ve siyaset, asker-sivil ilişkileri, askeri vesayet konularında bilgi sahibi olmak isteyenler bir gazetecinin yaşadıklarını, siyasal serüvenlerini okuyarak biraz daha bilgi sahibi olabilirler.
Beni en çok zorlayan Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım oldu.
İnsanın kendi siyasal geçmişiyle hesaplaşması, kendi kendisiyle yüzleşmesi kolay değil. Hele bizdeki gibi itiraf geleneği de pek olmayan bir ülkede, "ben bir zamanlar böyle düşünüyordum, şimdi değiştim," diyebilmenin epeyce güçlükleri olduğunu yaşayarak da gördüm.
Bu beşinci kitabımdı, 1999'da çıktı. Aradan geçen yıllar içinde bu kitabımda yer alan bazı görüşlerim de değişime uğramış olabilir. Bunun ipuçları daha sonra yazdığım kitaplarda var.
Kimse Kızmasın Kendimi Yazdım'la 2005'de çıkan Cumhuriyeti Çok Sevmiştim ve 2010'da yayınlanan Türkiye'nin Asker Sorunu isimli kitaplarım aynı zincirin halkalarıdır.
Hatta bu üç kitabın birbirini tamamlayan bir 'üçlü'yü oluşturdukları söylenebilir.
Bu memlekette darbeler, Kemalizm, radikal sol, asker ve siyaset, asker-sivil ilişkileri, askeri vesayet konularında bilgi sahibi olmak isteyenler bir gazetecinin yaşadıklarını, siyasal serüvenlerini okuyarak biraz daha bilgi sahibi olabilirler.