#smrgKİTABEVİ Kırgız Romanında İdeolojik Tipler (1936 - 1991) - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256682450
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x22
Sayfa Sayısı:
377
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
308,00
Havale/EFT ile:
295,71
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199237333
624503

https://www.simurgkitabevi.com/kirgiz-romaninda-ideolojik-tipler-1936-1991-2025
Kırgız Romanında İdeolojik Tipler (1936 - 1991) - 2025 #smrgKİTABEVİ
308.00
Tipler hegemonyanın istediği bilgiyi ve yazarın/merkezin sesini okura taşıyan roman kişileridir. Özünde bireyin anlatısı olan roman, bazen okura kurmaca bir dünyayı sunmak yerine okuru bilinçlendirme ve dönüştürme amacı taşır ve romanlarda bu amaca yönelik fikirleri temsil eden tipler belirir. Kırgız edebiyatında 1936'da ilk örneği verilen roman, edebiyatın parti güdümünde olduğu bir dönemde ideolojik söylemin öne çıktığı, kurgunun içeriğin geri planında kaldığı bir tür olarak görünüm kazanır. Bu yıllarda toplum mühendisliğini üstlenen yazarların elinde roman yeni bir inşa alanı hâline dönüşmüş ve bu eserlerdeki tipler toplumsallığı ve ideolojikliği ile ön plana çıkmıştır. Sovyet do¨nemi Kırgız romancılarının pek çoğunun bu tahakküme boyun eğerek merkezin ideolojisini yansıtan tipler yaratmasının yanı sıra bazı yazarlar rejimin gu¨du¨mu¨ne ragˆmen kis¸i yaratımında kendi sesini açığa çıkarmıştır. Bu kitap, bahsedilen noktalardan hareketle 1936-1991 yılları arasındaki Kırgız romanını yazar, kahraman ve merkezî otorite bağlamında değerlendirmektedir. Eserlere hâkim olan ideolojik hegemonyanın ışığında roman kişilerini dönüştürü-kurucu tipler ve karşıt tipler olarak iki ana eksende ele almaktadır. Türk dünyasında edebiyat, hayattan etkilendiği kadar edebiyat da hayatı etkilemiştir. Bu yönüyle Kırgız edebiyatı da canlı ve gelişmeye devam eden genç bir edebiyattır. Nitekim Türk halklarının birbirini tanıma ve anlama biçimi olarak edebiyatın rolü büyüktür. Alanda yapılacak her yeni çalışma Türk dünyasının entegrasyonuna önemli katkılar sağlamaktadır. Bu yönüyle Türk edebiyatı kavramı, yapılan ve yapılacak yeni çalışmalarla bütüncül bakış açısıyla hakiki anlamına kavuşacaktır. Edebiyat biliminin temel araştırma metotlarının, eleştirel okumaların Türk dünyası edebiyatlarına uygulanması bu entegrasyonun en önemli sağlayıcısıdır. Dolayısıyla bu kitabın Türk dünyası edebiyatı araştırmalarına başka bir soluk getireceği ve yapılacak olan yeni çalışmalara ışık tutacağı umulmaktadır.
Tipler hegemonyanın istediği bilgiyi ve yazarın/merkezin sesini okura taşıyan roman kişileridir. Özünde bireyin anlatısı olan roman, bazen okura kurmaca bir dünyayı sunmak yerine okuru bilinçlendirme ve dönüştürme amacı taşır ve romanlarda bu amaca yönelik fikirleri temsil eden tipler belirir. Kırgız edebiyatında 1936'da ilk örneği verilen roman, edebiyatın parti güdümünde olduğu bir dönemde ideolojik söylemin öne çıktığı, kurgunun içeriğin geri planında kaldığı bir tür olarak görünüm kazanır. Bu yıllarda toplum mühendisliğini üstlenen yazarların elinde roman yeni bir inşa alanı hâline dönüşmüş ve bu eserlerdeki tipler toplumsallığı ve ideolojikliği ile ön plana çıkmıştır. Sovyet do¨nemi Kırgız romancılarının pek çoğunun bu tahakküme boyun eğerek merkezin ideolojisini yansıtan tipler yaratmasının yanı sıra bazı yazarlar rejimin gu¨du¨mu¨ne ragˆmen kis¸i yaratımında kendi sesini açığa çıkarmıştır. Bu kitap, bahsedilen noktalardan hareketle 1936-1991 yılları arasındaki Kırgız romanını yazar, kahraman ve merkezî otorite bağlamında değerlendirmektedir. Eserlere hâkim olan ideolojik hegemonyanın ışığında roman kişilerini dönüştürü-kurucu tipler ve karşıt tipler olarak iki ana eksende ele almaktadır. Türk dünyasında edebiyat, hayattan etkilendiği kadar edebiyat da hayatı etkilemiştir. Bu yönüyle Kırgız edebiyatı da canlı ve gelişmeye devam eden genç bir edebiyattır. Nitekim Türk halklarının birbirini tanıma ve anlama biçimi olarak edebiyatın rolü büyüktür. Alanda yapılacak her yeni çalışma Türk dünyasının entegrasyonuna önemli katkılar sağlamaktadır. Bu yönüyle Türk edebiyatı kavramı, yapılan ve yapılacak yeni çalışmalarla bütüncül bakış açısıyla hakiki anlamına kavuşacaktır. Edebiyat biliminin temel araştırma metotlarının, eleştirel okumaların Türk dünyası edebiyatlarına uygulanması bu entegrasyonun en önemli sağlayıcısıdır. Dolayısıyla bu kitabın Türk dünyası edebiyatı araştırmalarına başka bir soluk getireceği ve yapılacak olan yeni çalışmalara ışık tutacağı umulmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.