#smrgKİTABEVİ Kırım Tatar İlm-i Sarfı - 2018
Bekir Çobanzade'nin Akmescit'te yazılan ve 1925 yılında neşredilen bu eseri kendi deyimiyle “şive kavgasına çatmamak, anlaşılmayan “uydurma” tabirlerden kaçmak ve eserin daha geniş daire içerisinde fayda getirmesini temin etmek” amacıyla Osmanlı Türkçesi ile yazılmıştır. Eser; tasviri, mukayeseli, tarihi olmak üzere üç kısımdan ibarettir. Her bölümün sonunda bir bibliyografya cetveli takdim edilmektedir.
Tasviri bölümü Savtiyyat (Fonetik) ve Söz Kuruluşu (Morfoloji, Şekil Bilgisi) gibi bölümlerden ibarettir. Savtiyyat bölümünde seslerin tasnifi, ses uyumu kanunu, benzeşme, hece ve vurgu gibi mevzular hakkında bilgi veriliyor. Söz kuruluşu bölümünde ise eklerin tasnifi ve çeşitleri meseleleri anlatılır.
Mukayeseli bölümünde Çobanzade Kırım Tatarcasını Çuvaşça, Yakutça, Osmanlıca, Kazakça ve Özbekçe ile mukayese ederek saptamalarda bulunur. Tarihi kısımda ise Çobanzade, Türk dilinin tarihine dair görüşleri kısaca tanıtıp, Türk dilinin Orhon, Uygur ve Çağatay devri olarak VII. Asırdan XVII. Asra kadar geçirdiği bin yıllık tarihin esas noktalarının tayin eder.
Bekir Çobanzade'nin Akmescit'te yazılan ve 1925 yılında neşredilen bu eseri kendi deyimiyle “şive kavgasına çatmamak, anlaşılmayan “uydurma” tabirlerden kaçmak ve eserin daha geniş daire içerisinde fayda getirmesini temin etmek” amacıyla Osmanlı Türkçesi ile yazılmıştır. Eser; tasviri, mukayeseli, tarihi olmak üzere üç kısımdan ibarettir. Her bölümün sonunda bir bibliyografya cetveli takdim edilmektedir.
Tasviri bölümü Savtiyyat (Fonetik) ve Söz Kuruluşu (Morfoloji, Şekil Bilgisi) gibi bölümlerden ibarettir. Savtiyyat bölümünde seslerin tasnifi, ses uyumu kanunu, benzeşme, hece ve vurgu gibi mevzular hakkında bilgi veriliyor. Söz kuruluşu bölümünde ise eklerin tasnifi ve çeşitleri meseleleri anlatılır.
Mukayeseli bölümünde Çobanzade Kırım Tatarcasını Çuvaşça, Yakutça, Osmanlıca, Kazakça ve Özbekçe ile mukayese ederek saptamalarda bulunur. Tarihi kısımda ise Çobanzade, Türk dilinin tarihine dair görüşleri kısaca tanıtıp, Türk dilinin Orhon, Uygur ve Çağatay devri olarak VII. Asırdan XVII. Asra kadar geçirdiği bin yıllık tarihin esas noktalarının tayin eder.