#smrgKİTABEVİ Kırkpınar: Türklerde Spor Anlayışı ve Kırkpınar Ruhu -
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Barış Matbaa
Dizi Adı:
Spor
ISBN-10:
9786055545161
Kargoya Teslim Süresi:
3&8
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
208 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199151686
537845
https://www.simurgkitabevi.com/kirkpinar-turklerde-spor-anlayisi-ve-kirkpinar-ruhu
Kırkpınar: Türklerde Spor Anlayışı ve Kırkpınar Ruhu - #smrgKİTABEVİ
0.00
Aliçoların, Koca Yusufların, Mümin Hocaların, Adalı Halillerin, Kurtderelilerin, Tekirdağlı Hüseyinlerin, Ahmet Taşçıların güreşlerini ve hayatlarını anlamak için bu kitabı okumalısınız... Kırkpınar, efsanedir ama gerçeklerden çok daha gerçek bir efsane... Tarihî, coğrafi ve kültürel gerçeklerle bu kadar uyum içinde olan başka efsane yoktur! En önemlisi de millî vicdanımız, bu efsaneyi gerçeklerin en gerçeği olarak kabul etmiştir, başka delile ne hacet! Dünyaya, Türk'ün dünya görüşünü, spor anlayışını, hayata bakışını anlatmak için yağlı güreşteki peşrev yeter. Peşrevle Türk oğlunun, Türkistan'dan Anadolu'ya, Anadolu'dan da Avrupa'ya akışı canlandırılmakta, yine peşrevle Türk'ün sembolleri olan kurdun atılışı, okun uçuşu, atın şahlanışı ve kartalın süzülüşü temsil edilmektedir. Üç adım geri gitmek "Hak, adalet" ve "aşk" karşısında boynumuz kıldan ince, üç adım ileri gitmek de hedefimiz ve amacımız "Şehitlik, Hakk'ın rızası, insanların duası" manasındadır. Sağ el toprağa dokundurulduktan sonra, üç defa dize, dudaklara ve başa götürülür. Bu "Ey pehlivan, gücün ve ustalığınla mağrur olma! Topraktan geldin, yine toprak olacaksın" anlamındadır. Güreşin sonucunda mutlaka bir pehlivan yenilecek. Yalnız galibiyeti pehlivanlık olarak görmek, pehlivanlığı, Kırkpınar'ı bilmemektir. Galipken pehlivan olarak kalabilmek, mağlupken pehlivan olarak kalabilmekten çok çok zordur. Bunu bilen eski pehlivanlarımız, galip gelince bırakın hoplamayı zıplamayı, tam tersi boyun bükük olarak hemen nefis ve ego gibi asıl başpehlivanlarıyla güreşe başlamışlardır, felaketlerine sebep olmaması için. Birine 'pehlivan' diye hitap etmek, ona en yüksek insanlık rütbesini vermek ve onu alperenlerin mirasçısı kabul etmek demekti.
Aliçoların, Koca Yusufların, Mümin Hocaların, Adalı Halillerin, Kurtderelilerin, Tekirdağlı Hüseyinlerin, Ahmet Taşçıların güreşlerini ve hayatlarını anlamak için bu kitabı okumalısınız... Kırkpınar, efsanedir ama gerçeklerden çok daha gerçek bir efsane... Tarihî, coğrafi ve kültürel gerçeklerle bu kadar uyum içinde olan başka efsane yoktur! En önemlisi de millî vicdanımız, bu efsaneyi gerçeklerin en gerçeği olarak kabul etmiştir, başka delile ne hacet! Dünyaya, Türk'ün dünya görüşünü, spor anlayışını, hayata bakışını anlatmak için yağlı güreşteki peşrev yeter. Peşrevle Türk oğlunun, Türkistan'dan Anadolu'ya, Anadolu'dan da Avrupa'ya akışı canlandırılmakta, yine peşrevle Türk'ün sembolleri olan kurdun atılışı, okun uçuşu, atın şahlanışı ve kartalın süzülüşü temsil edilmektedir. Üç adım geri gitmek "Hak, adalet" ve "aşk" karşısında boynumuz kıldan ince, üç adım ileri gitmek de hedefimiz ve amacımız "Şehitlik, Hakk'ın rızası, insanların duası" manasındadır. Sağ el toprağa dokundurulduktan sonra, üç defa dize, dudaklara ve başa götürülür. Bu "Ey pehlivan, gücün ve ustalığınla mağrur olma! Topraktan geldin, yine toprak olacaksın" anlamındadır. Güreşin sonucunda mutlaka bir pehlivan yenilecek. Yalnız galibiyeti pehlivanlık olarak görmek, pehlivanlığı, Kırkpınar'ı bilmemektir. Galipken pehlivan olarak kalabilmek, mağlupken pehlivan olarak kalabilmekten çok çok zordur. Bunu bilen eski pehlivanlarımız, galip gelince bırakın hoplamayı zıplamayı, tam tersi boyun bükük olarak hemen nefis ve ego gibi asıl başpehlivanlarıyla güreşe başlamışlardır, felaketlerine sebep olmaması için. Birine 'pehlivan' diye hitap etmek, ona en yüksek insanlık rütbesini vermek ve onu alperenlerin mirasçısı kabul etmek demekti.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.