‘Kırmızı Ayakkabılar'da, katilin izi sürülürken travestilerin hayatı ve bununla bağlantılı olarak toplumdaki cinsel tercihlerle ilgili bilgisizlik, önyargı ve ikiyüzlülükler de açığa çıkıyor. Bize çok yakın gelen birçok benzerlik taşıyan İtalyan karakterinin ‘her şeyi bilme ve kişisel tecrübesinin ötesinde hiçbir şeye inanmama' özelliğinin ne denli acınası bir yanılgıyı beslediği; kendimizle yüzleşme cesareti gösteremediğimiz kimi ahlaki yargılarımızın ne denli ikiyüzlü olduğu yine ‘kara ayrıntılar'la bezenmiş sürükleyici bir üslupla anlatılır. (Arka Kapak)
‘Kırmızı Ayakkabılar'da, katilin izi sürülürken travestilerin hayatı ve bununla bağlantılı olarak toplumdaki cinsel tercihlerle ilgili bilgisizlik, önyargı ve ikiyüzlülükler de açığa çıkıyor. Bize çok yakın gelen birçok benzerlik taşıyan İtalyan karakterinin ‘her şeyi bilme ve kişisel tecrübesinin ötesinde hiçbir şeye inanmama' özelliğinin ne denli acınası bir yanılgıyı beslediği; kendimizle yüzleşme cesareti gösteremediğimiz kimi ahlaki yargılarımızın ne denli ikiyüzlü olduğu yine ‘kara ayrıntılar'la bezenmiş sürükleyici bir üslupla anlatılır. (Arka Kapak)