#smrgSAHAF Kızılbaş Türkler: Tarihi, Oluşumu ve Gelişimi -

Stok Kodu:
1199049213
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
544 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2003
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
0,00
1199049213
435209
Kızılbaş Türkler: Tarihi, Oluşumu ve Gelişimi -
Kızılbaş Türkler: Tarihi, Oluşumu ve Gelişimi - #smrgSAHAF
0.00
Bugün ülkemizde Kızılbaş denilince, biraz düzeyli çevrelerde, müfrit şiilik, Anadolu'nun Alevi Türkmenleri, zamanında Safevi devletine bağlı olan taraftarlar ve onların şimdiki uzantıları anlaşılmakla birlikte kimi zaman da, yanlış olarak İranlılar kastedilerek kullanılır. Orta düzeyli bazı çevrelerde ve sünni halkın bazı muhitlerinde, bunların yanında daha çok, din dışı, rafızi, mülhid, sapkın, daha çok da ana bacısıyla cinsel ilişkide bulunan (ensest) anlamında mum söndürenler" ve benzeri bir çok ağır suçlamaların yakıştırıldığı anlamlarda kullanılmaktadır.

Türklüğün her yönden taşıyıcıları olan Türkmenlere, kötü anlamlarda "Kızılbaş" diye yakıştırılan bu iftiranın kaynağı hep merak konusu olmuştur. Bu iftiranın, oluştuğu muhit veya kültür dairesi, Türk sahası olamaz. Türk değerleri, Türk tasavvuru, Türk inanç alemi değil kendi soyuna, hiç bir topluluğa böyle bakmaya müsait değildir. Bu olsa olsa Türk çevresine yabancı, Türk algılayış biçimini kavrayamayan kozmopolit, "Mozaik" kimlik meraklısı muhitin eseri olmalıdır. Bu iftira, asırlardır atılmakta, ancak hiç bir örneğe ve belgeye de dayandırılamarnıştır.

Oysa bu Alevi Türkmenler, milli kimliklerine Türk gelenek ve göreneklerine sıkı sıkıya bağlı, Türk hayat tarzını yaşamaktadırlar. Onlar namuslarına büyük hassasiyet gösterirler, kendi muhitlerinden olmayanlarla, kız almak veya vermek gibi bir ilişkiden bile kaçınırlar. Tarihin hiçbir devrinde, ne beylerin ne sultanların ne de padişahların saraylarının zevk alemlerinin süsü olan, her cinsten cariyeler sürüsünde, onların obalarından çadırlarından çıkma Türkmen kızları görülmemiştir. Türk töresi, zenginlerin, sultanların saraylarına kızlarını ne pahasına, hangi şekilde olursa olsun göndermek için bir çok topluluğun adet haline getirdiği bu ilişkiye kapalıdır. Onun içindir ki. Selçuklu ve Osmanlı sultanlarından. Türkmen anadan doğan bir kaç kişi vardır. Türkmen kızı evinden obasından gelinliğiyle ancak evinin izzetli hatunu olmak, ana olmak için çıkar. Bu iftira, yalnız bu topluluğa değil topyekün Türk aile kurumuna atılmış bir iftira sayılmalıdır." (Arka kapaktan)

Bugün ülkemizde Kızılbaş denilince, biraz düzeyli çevrelerde, müfrit şiilik, Anadolu'nun Alevi Türkmenleri, zamanında Safevi devletine bağlı olan taraftarlar ve onların şimdiki uzantıları anlaşılmakla birlikte kimi zaman da, yanlış olarak İranlılar kastedilerek kullanılır. Orta düzeyli bazı çevrelerde ve sünni halkın bazı muhitlerinde, bunların yanında daha çok, din dışı, rafızi, mülhid, sapkın, daha çok da ana bacısıyla cinsel ilişkide bulunan (ensest) anlamında mum söndürenler" ve benzeri bir çok ağır suçlamaların yakıştırıldığı anlamlarda kullanılmaktadır.

Türklüğün her yönden taşıyıcıları olan Türkmenlere, kötü anlamlarda "Kızılbaş" diye yakıştırılan bu iftiranın kaynağı hep merak konusu olmuştur. Bu iftiranın, oluştuğu muhit veya kültür dairesi, Türk sahası olamaz. Türk değerleri, Türk tasavvuru, Türk inanç alemi değil kendi soyuna, hiç bir topluluğa böyle bakmaya müsait değildir. Bu olsa olsa Türk çevresine yabancı, Türk algılayış biçimini kavrayamayan kozmopolit, "Mozaik" kimlik meraklısı muhitin eseri olmalıdır. Bu iftira, asırlardır atılmakta, ancak hiç bir örneğe ve belgeye de dayandırılamarnıştır.

Oysa bu Alevi Türkmenler, milli kimliklerine Türk gelenek ve göreneklerine sıkı sıkıya bağlı, Türk hayat tarzını yaşamaktadırlar. Onlar namuslarına büyük hassasiyet gösterirler, kendi muhitlerinden olmayanlarla, kız almak veya vermek gibi bir ilişkiden bile kaçınırlar. Tarihin hiçbir devrinde, ne beylerin ne sultanların ne de padişahların saraylarının zevk alemlerinin süsü olan, her cinsten cariyeler sürüsünde, onların obalarından çadırlarından çıkma Türkmen kızları görülmemiştir. Türk töresi, zenginlerin, sultanların saraylarına kızlarını ne pahasına, hangi şekilde olursa olsun göndermek için bir çok topluluğun adet haline getirdiği bu ilişkiye kapalıdır. Onun içindir ki. Selçuklu ve Osmanlı sultanlarından. Türkmen anadan doğan bir kaç kişi vardır. Türkmen kızı evinden obasından gelinliğiyle ancak evinin izzetli hatunu olmak, ana olmak için çıkar. Bu iftira, yalnız bu topluluğa değil topyekün Türk aile kurumuna atılmış bir iftira sayılmalıdır." (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat