#smrgKİTABEVİ Komple Muamele Sinemada Erotizm ve Pornografi - 2022
Travis (Robert De Niro): “Hiç olur mu öyle şey, bir sürü çift geliyor bu filmleri seyretmeye.”
Taxi Driver, 1976
Sinema çalışmaları evreninde 1970'li yıllarda, özellikle Amerikan sinemasında, nevi şahsına münhasır bir “Rönesans” yaşandığı kabul edilmektedir. Sonrasında kendilerine neredeyse efsanevi bir yer edinecek birçok isim -yönetmen, oyuncu ya da senaryo yazarı- bu zaman diliminde ortaya çıkmış ve zirveye doğru yolculuklarına başlamışlardır. Ama bu “yeniden doğuş” sadece Amerikan sinemasının “açıkta olan” kısmında değil “açıkta ama görmezden gelinen” kısmında da kendini göstermiştir denilebilir.
Uzun süre yeraltında varlığını sürdüren porno filmler bu dönemde yeryüzüne çıkmış ve varlıklarını ilan etmişlerdir. 70'li yılları, hardcore/komple muamele pornografisinin -ABD özelinde- Altın Çağı olarak değerlendirmek yanlış olmayacaktır. Deep Throat'ın açtığı yoldan giden çok sayıda film, video kaset oynatıcılarının pazara girip yayılmasına kadar geçen sürede sinema salonlarının -deyim yerindeyse- altını üstüne getirmiş, yine özellikle ABD'de ciddi tartışmalara, eleştirilere ve kültürel depremlere yol açmışlardır.
Sinema salonlarına girmeleri ile ana akım sinemanın da bir parçası haline gelen bu filmlerden özellikle 5 tanesi özel bir ilgiyi hak etmektedir: Deep Throat (1972), Behind the Green Door (1972) The Devil in Miss Jones (1973), The Opening of Misty Beethoven (1976) ve Debbie Does Dallas (1978). Bu ‘kurucu' filmlerin yapım öyküleri ve analizleri erotik literatürün hangi aşamalardan geçerek günümüze ulaştığını bize gösterecektir.
Bu yaklaşımın ülkemizdeki yansıması 1974-1980 yılları arasında hüküm sürmüş, neredeyse üzerinde hiç konuşulmayan/görmezden gelinmeye çalışılan “erotik/seks filmleri furyası” ile karşımıza çıkmaktadır. Hardcore pornografinin en sıkıntılı alanını oluşturan, genellikle şehir efsanesi etiketi ile değerlendirilen snuff/gerçek öldürme filmleri konusunda Hollywood sisteminden çıkan en ilginç filmlerden birisi de -8mm (1999)- bu seçkide yer almakta. Konusu ve içerdiği çok sert cinsellik sahneleri ile gösterime çıktığı günden beri tartışma konusu olan, tecavüz/çıplaklık/istismar/intikam temalarını bir araya getirerek seyircisine oldukça sıkıntılı bir seyir deneyimi sunan I Spit on Your Grave (Mezarına Tüküreceğim-1978) bu derlemenin ele aldığı son film.
Travis (Robert De Niro): “Hiç olur mu öyle şey, bir sürü çift geliyor bu filmleri seyretmeye.”
Taxi Driver, 1976
Sinema çalışmaları evreninde 1970'li yıllarda, özellikle Amerikan sinemasında, nevi şahsına münhasır bir “Rönesans” yaşandığı kabul edilmektedir. Sonrasında kendilerine neredeyse efsanevi bir yer edinecek birçok isim -yönetmen, oyuncu ya da senaryo yazarı- bu zaman diliminde ortaya çıkmış ve zirveye doğru yolculuklarına başlamışlardır. Ama bu “yeniden doğuş” sadece Amerikan sinemasının “açıkta olan” kısmında değil “açıkta ama görmezden gelinen” kısmında da kendini göstermiştir denilebilir.
Uzun süre yeraltında varlığını sürdüren porno filmler bu dönemde yeryüzüne çıkmış ve varlıklarını ilan etmişlerdir. 70'li yılları, hardcore/komple muamele pornografisinin -ABD özelinde- Altın Çağı olarak değerlendirmek yanlış olmayacaktır. Deep Throat'ın açtığı yoldan giden çok sayıda film, video kaset oynatıcılarının pazara girip yayılmasına kadar geçen sürede sinema salonlarının -deyim yerindeyse- altını üstüne getirmiş, yine özellikle ABD'de ciddi tartışmalara, eleştirilere ve kültürel depremlere yol açmışlardır.
Sinema salonlarına girmeleri ile ana akım sinemanın da bir parçası haline gelen bu filmlerden özellikle 5 tanesi özel bir ilgiyi hak etmektedir: Deep Throat (1972), Behind the Green Door (1972) The Devil in Miss Jones (1973), The Opening of Misty Beethoven (1976) ve Debbie Does Dallas (1978). Bu ‘kurucu' filmlerin yapım öyküleri ve analizleri erotik literatürün hangi aşamalardan geçerek günümüze ulaştığını bize gösterecektir.
Bu yaklaşımın ülkemizdeki yansıması 1974-1980 yılları arasında hüküm sürmüş, neredeyse üzerinde hiç konuşulmayan/görmezden gelinmeye çalışılan “erotik/seks filmleri furyası” ile karşımıza çıkmaktadır. Hardcore pornografinin en sıkıntılı alanını oluşturan, genellikle şehir efsanesi etiketi ile değerlendirilen snuff/gerçek öldürme filmleri konusunda Hollywood sisteminden çıkan en ilginç filmlerden birisi de -8mm (1999)- bu seçkide yer almakta. Konusu ve içerdiği çok sert cinsellik sahneleri ile gösterime çıktığı günden beri tartışma konusu olan, tecavüz/çıplaklık/istismar/intikam temalarını bir araya getirerek seyircisine oldukça sıkıntılı bir seyir deneyimi sunan I Spit on Your Grave (Mezarına Tüküreceğim-1978) bu derlemenin ele aldığı son film.