"Senelerden beri, yırtık, yamalı poturu ile, soluk mintanı ile bir iç sızısının meraretli (!) bakışlarıyla, uçsuz bucaksız bozkırların tozlu, bozuk çamurlu ova yıllarından; taşlı, dikenli dağ yollarından şehir, kasaba pazarlarına gelen, han köşelerinde kalıp iş arayan köylü mü.. Sosyal hayatın sarsıntıları içinde, yoklukla boğuşan, dört senede bir- o da çok partili dönemde hatırlanan ve mısır gönderildiği "iftiharla" söylenen köylü mü?...
O köylüye, yalnız basmayı ve kaput bezini ne zaman ucuz verebilmişizdir ki, refah seviyesinin yükseldiğinden cesaretle bahsedebilelim?" (Babalık, 16 Şubat 1950). (Arka Kapak)
"Senelerden beri, yırtık, yamalı poturu ile, soluk mintanı ile bir iç sızısının meraretli (!) bakışlarıyla, uçsuz bucaksız bozkırların tozlu, bozuk çamurlu ova yıllarından; taşlı, dikenli dağ yollarından şehir, kasaba pazarlarına gelen, han köşelerinde kalıp iş arayan köylü mü.. Sosyal hayatın sarsıntıları içinde, yoklukla boğuşan, dört senede bir- o da çok partili dönemde hatırlanan ve mısır gönderildiği "iftiharla" söylenen köylü mü?...
O köylüye, yalnız basmayı ve kaput bezini ne zaman ucuz verebilmişizdir ki, refah seviyesinin yükseldiğinden cesaretle bahsedebilelim?" (Babalık, 16 Şubat 1950). (Arka Kapak)