Seramik sanatı alanında 13. ve 14. yüzyıllarda Konya'da, 15. ve 16. yüzyıllarda Kütahya ve İznik'te gerçekleştirdiğimiz özgün ve gönül okşayıcı yaratılar, Avrupa ve Amerika'da günümüzde bile büyük ilgi çekmektedir. Bu -edenle seramik sanat alanındaki geleneksel beceri ve yeteneğimizi yeniden canlandırmak ulusal görevimiz olmalıdır. Nitekim bu alanda bir çok sanatçımız başarılı yapıtlar ortaya koymuş, bazı ünlü holdinglerimiz göz alıcı ürünler geliştirmişlerdir. Bir kaç üniversitemizde de seramik bölümleri kurulmuştur.
İstanbul Rotary Kulübü'nün yayınladığı elinizdeki bu kitapla, Türk seramik sanatının yeniden canlandırılması için gerekli ilk adımlardan birini atmaktadır. Seramik sanatında yeniden söz sahibi olabilmemiz için, bu konuda tarih boyunca ulaşılmış en önemli seramik yaratılarını bilmek ve tanımak gerekiyor.
İnsanoğlu bundan 8 bin yıl önceden beri çok başarılı seramik eserler aratmış ve bu ürünlerini dünya piyasasına sürerek kazanç sağlamıştır. En göz alıcı yaratıları M.0.6. ve 5. binde Çatalhöyük, Hacılar, 3. binde Hatti, 2. binde Hitit. Troya, Girit ve Miken, 1. binde ise Attika ve Korint işliklerine borçluyuz. Bütün bu seramik stil akımları arasında Korint ürünleri M.0.750-550 tarihleri arasında en çok yayılan ve satılan seramik stil akımı olarak büyük bir önem taşır. Ayrıca oldukça belirgin bir kronolojiye sahip olduğu için, Attika seramiği ile birlikte, tarihleme bakımından arkeoloji biliminin belkemiğini oluşturur.
Elinizdeki kitap arkeologlara, Eskiçağ tarihçilerine olduğu gibi, seramik sanatçılarına ve Hellen Uygarlığı'nı bu alanda da tanımak isteyen aydınlara yöneliktir.
Türkiye'de Eskiçağ vazoculuğu üzerinde ilk eser İkinci Dünya Savaşı suresince İstanbul Üniversitesi'nde konuk öğretim üyesi olarak çalışan Prof. Dr. Emilie Haspels tarafından kaleme alınmış ve o zaman asistan olan Prof. Dr. Aşkıdil Akarca onu Türkçe'ye çevirmiştir (İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Yayınları 299, İstanbul Üniversitesi Matbaası 1946). "Eski Yunan Boyalı Keramiği" adını taşıyan, 303 sayfa metin ve 170 fotoğraftan oluşmuş bu değerli kitap Türk arkeolojisine uzun yıllar hizmet vermiştir. -Ekrem Akurgal, 1997 (Önsözden)
Seramik sanatı alanında 13. ve 14. yüzyıllarda Konya'da, 15. ve 16. yüzyıllarda Kütahya ve İznik'te gerçekleştirdiğimiz özgün ve gönül okşayıcı yaratılar, Avrupa ve Amerika'da günümüzde bile büyük ilgi çekmektedir. Bu -edenle seramik sanat alanındaki geleneksel beceri ve yeteneğimizi yeniden canlandırmak ulusal görevimiz olmalıdır. Nitekim bu alanda bir çok sanatçımız başarılı yapıtlar ortaya koymuş, bazı ünlü holdinglerimiz göz alıcı ürünler geliştirmişlerdir. Bir kaç üniversitemizde de seramik bölümleri kurulmuştur.
İstanbul Rotary Kulübü'nün yayınladığı elinizdeki bu kitapla, Türk seramik sanatının yeniden canlandırılması için gerekli ilk adımlardan birini atmaktadır. Seramik sanatında yeniden söz sahibi olabilmemiz için, bu konuda tarih boyunca ulaşılmış en önemli seramik yaratılarını bilmek ve tanımak gerekiyor.
İnsanoğlu bundan 8 bin yıl önceden beri çok başarılı seramik eserler aratmış ve bu ürünlerini dünya piyasasına sürerek kazanç sağlamıştır. En göz alıcı yaratıları M.0.6. ve 5. binde Çatalhöyük, Hacılar, 3. binde Hatti, 2. binde Hitit. Troya, Girit ve Miken, 1. binde ise Attika ve Korint işliklerine borçluyuz. Bütün bu seramik stil akımları arasında Korint ürünleri M.0.750-550 tarihleri arasında en çok yayılan ve satılan seramik stil akımı olarak büyük bir önem taşır. Ayrıca oldukça belirgin bir kronolojiye sahip olduğu için, Attika seramiği ile birlikte, tarihleme bakımından arkeoloji biliminin belkemiğini oluşturur.
Elinizdeki kitap arkeologlara, Eskiçağ tarihçilerine olduğu gibi, seramik sanatçılarına ve Hellen Uygarlığı'nı bu alanda da tanımak isteyen aydınlara yöneliktir.
Türkiye'de Eskiçağ vazoculuğu üzerinde ilk eser İkinci Dünya Savaşı suresince İstanbul Üniversitesi'nde konuk öğretim üyesi olarak çalışan Prof. Dr. Emilie Haspels tarafından kaleme alınmış ve o zaman asistan olan Prof. Dr. Aşkıdil Akarca onu Türkçe'ye çevirmiştir (İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Yayınları 299, İstanbul Üniversitesi Matbaası 1946). "Eski Yunan Boyalı Keramiği" adını taşıyan, 303 sayfa metin ve 170 fotoğraftan oluşmuş bu değerli kitap Türk arkeolojisine uzun yıllar hizmet vermiştir. -Ekrem Akurgal, 1997 (Önsözden)