Benjamin Lieberman Korkunç Kader'de, Selanik başta olmak üzere Osmanlı, Rus, Avusturya- Macaristan ve Alman imparatorluklarına ait yüzlerce şehirde, söz konusu imparatorlukların parçalanıp bugün bildiğimiz modern devletlere dönüşmesiyle birlikte vuku bulmuş şiddetli dönüşümleri büyük bir ustalıkla ele alıyor. Korkunç Kader, on milyonlarca insanın ölümünü ve sürgününü içeren bu sürecin, bugüne kadar yapılmış en geniş kapsamlı tarihini gözler önüne seriyor.
Lieberman, birinci elden tanıklıkları ve diplomatik kayıtları kullanarak, 19. yüzyılda Bulgaristan, Yunanistan ve Rusya'daki en erken etnik temizlik olaylarını, milliyetçiliğin yükselişe geçtiği yılları, iki savaş arası dönemi, Ermeni soykırımını, Holokost'u, Sovyet Rusya'nın yükselişi ve düşüşünü ve son olarak da 1990'larda Yugoslavya'nın dağılış sürecini mercek altına yatırıyor. Bütün bu süreçlerde yalnızca monarkların ve diktatörlerin değil, demokratik bir şekilde seçilmiş siyasi liderlerin ve ilaveten, küçük bir yönlendirmeyle bile komşularını talan eden ve onları katleden sıradan insanların belirleyici rolünü de analiz ediyor.
Benjamin Lieberman Korkunç Kader'de, Selanik başta olmak üzere Osmanlı, Rus, Avusturya- Macaristan ve Alman imparatorluklarına ait yüzlerce şehirde, söz konusu imparatorlukların parçalanıp bugün bildiğimiz modern devletlere dönüşmesiyle birlikte vuku bulmuş şiddetli dönüşümleri büyük bir ustalıkla ele alıyor. Korkunç Kader, on milyonlarca insanın ölümünü ve sürgününü içeren bu sürecin, bugüne kadar yapılmış en geniş kapsamlı tarihini gözler önüne seriyor.
Lieberman, birinci elden tanıklıkları ve diplomatik kayıtları kullanarak, 19. yüzyılda Bulgaristan, Yunanistan ve Rusya'daki en erken etnik temizlik olaylarını, milliyetçiliğin yükselişe geçtiği yılları, iki savaş arası dönemi, Ermeni soykırımını, Holokost'u, Sovyet Rusya'nın yükselişi ve düşüşünü ve son olarak da 1990'larda Yugoslavya'nın dağılış sürecini mercek altına yatırıyor. Bütün bu süreçlerde yalnızca monarkların ve diktatörlerin değil, demokratik bir şekilde seçilmiş siyasi liderlerin ve ilaveten, küçük bir yönlendirmeyle bile komşularını talan eden ve onları katleden sıradan insanların belirleyici rolünü de analiz ediyor.