#smrgKİTABEVİ Köstebek - 2016
Fetö terör örgütünü ilk deşifre eden kitap.
"Başka Türkiye yok" diyerek yola çıkmış ve bunun bedelini canıyla ödemiş gerçek bir vatansever Necip Hablemitoğlu, "Köstebek" kitabında devlet kademelerindeki örgütlenmeleri, devletin nasıl ele geçirildiğini, devlet paralel devlet çekişmelerini ve açacağı sonuçları kuşkuya yer bırakmadan belgelerle ispatlıyor.
Yıl 2002. Dr. Necip Hablemitoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olma yolunda, devrimlerden dönüş sürecinin sancılarını yaşıyor..." diyerek endişelerini dile getiriyor, bulgularını ortaya koyuyor: "Yeni binyılın şeyhlerinin, dervişlerinin, müritlerinin amaçlarının da değiştiği gözlemleniyor. Artık amaç, bir şeriat devleti kurmak değil.
Şeriat, iktidarı, parayı, her türlü gücü ele geçirmenin sadece simgesel, klişeleşmiş adı. Mürtecilik yani gericilik de artık salt dinsel anlamda kullanılmıyor.
Bunlara karşı olmak, onaylamamak artık yetmiyor... Her gerçek kamu görevlisinin mağdur olma pahasına, elini taşın altına koyması; devletimizin, tam bağımsızlığımızın geleceği açısından insiyatif kullanırken canının yanmasını, bedel ödemesini göze alması gerekiyor.'
İlk baskısı katledildikten 3 ay sonra yayınlanan bu kitabı okurken, Hablemitoğlu'nun yıllar önce bugünlere nasıl ışık tuttuğuna hayret edeceksiniz.
Fetö terör örgütünü ilk deşifre eden kitap.
"Başka Türkiye yok" diyerek yola çıkmış ve bunun bedelini canıyla ödemiş gerçek bir vatansever Necip Hablemitoğlu, "Köstebek" kitabında devlet kademelerindeki örgütlenmeleri, devletin nasıl ele geçirildiğini, devlet paralel devlet çekişmelerini ve açacağı sonuçları kuşkuya yer bırakmadan belgelerle ispatlıyor.
Yıl 2002. Dr. Necip Hablemitoğlu, "Türkiye Cumhuriyeti, şeyhler, dervişler, müritler ve meczuplar memleketi olma yolunda, devrimlerden dönüş sürecinin sancılarını yaşıyor..." diyerek endişelerini dile getiriyor, bulgularını ortaya koyuyor: "Yeni binyılın şeyhlerinin, dervişlerinin, müritlerinin amaçlarının da değiştiği gözlemleniyor. Artık amaç, bir şeriat devleti kurmak değil.
Şeriat, iktidarı, parayı, her türlü gücü ele geçirmenin sadece simgesel, klişeleşmiş adı. Mürtecilik yani gericilik de artık salt dinsel anlamda kullanılmıyor.
Bunlara karşı olmak, onaylamamak artık yetmiyor... Her gerçek kamu görevlisinin mağdur olma pahasına, elini taşın altına koyması; devletimizin, tam bağımsızlığımızın geleceği açısından insiyatif kullanırken canının yanmasını, bedel ödemesini göze alması gerekiyor.'
İlk baskısı katledildikten 3 ay sonra yayınlanan bu kitabı okurken, Hablemitoğlu'nun yıllar önce bugünlere nasıl ışık tuttuğuna hayret edeceksiniz.