#smrgKİTABEVİ Koza 1283 - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256490628
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
167
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
97,50
Havale/EFT ile:
94,58
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199223220
611868
https://www.simurgkitabevi.com/koza-1283-2024
Koza 1283 - 2024 #smrgKİTABEVİ
97.50
Kurtuluş Savaşının kahramanlarının, vatanına âşık gençlerin, Atatürk'ün çocuklarının hikâyesi Koza….
Vatanı kanları ve canlarıyla boyayanların hikâyesi…
Okan Taşdelen'in ilk romanı “Koza”, Terzi Mehmet'in, Şehit Nazım'la birleşen hikâyesini anlatıyor. İstanbul'dan İzmir'e, İzmir'den Ankara'ya uzanan bu yolculukta vatan toprağındaki fedakâr insanların mücadelesi akıcı bir üslupla ve ilginç bir kurguyla okuru içine çekiyor.
“Uçsuz bucaksız sapsarı bozkırın ortasında bir ışık yükselmeye başladı yavaşça. Gittikçe büyüyen bu ışık, dünyayı, güneşi kıskandıracak kadar aydınlatıyordu şimdi. Önce kendisi bu ışığa yöneldi, ardından binlerce kelebek de onu takip ederek aynı ışığa doğru kanatlandı. Işık ile birleşen kelebekler, kanatlarındaki onlarca rengi yere, göğe, suya, dağa, taşa ve tüm bozkıra bulaştırdılar.
Kanatlarında taşıdıkları binlerce tohumu üzerinden geçtikleri her karış toprağa bıraktılar. Düşen her tohum tanesi anında filizlenip yeşerdi. O sapsarı bozkır bir ormana dönüştü, dağ taş yeşile büründü.”
Vatanı kanları ve canlarıyla boyayanların hikâyesi…
Okan Taşdelen'in ilk romanı “Koza”, Terzi Mehmet'in, Şehit Nazım'la birleşen hikâyesini anlatıyor. İstanbul'dan İzmir'e, İzmir'den Ankara'ya uzanan bu yolculukta vatan toprağındaki fedakâr insanların mücadelesi akıcı bir üslupla ve ilginç bir kurguyla okuru içine çekiyor.
“Uçsuz bucaksız sapsarı bozkırın ortasında bir ışık yükselmeye başladı yavaşça. Gittikçe büyüyen bu ışık, dünyayı, güneşi kıskandıracak kadar aydınlatıyordu şimdi. Önce kendisi bu ışığa yöneldi, ardından binlerce kelebek de onu takip ederek aynı ışığa doğru kanatlandı. Işık ile birleşen kelebekler, kanatlarındaki onlarca rengi yere, göğe, suya, dağa, taşa ve tüm bozkıra bulaştırdılar.
Kanatlarında taşıdıkları binlerce tohumu üzerinden geçtikleri her karış toprağa bıraktılar. Düşen her tohum tanesi anında filizlenip yeşerdi. O sapsarı bozkır bir ormana dönüştü, dağ taş yeşile büründü.”
Kurtuluş Savaşının kahramanlarının, vatanına âşık gençlerin, Atatürk'ün çocuklarının hikâyesi Koza….
Vatanı kanları ve canlarıyla boyayanların hikâyesi…
Okan Taşdelen'in ilk romanı “Koza”, Terzi Mehmet'in, Şehit Nazım'la birleşen hikâyesini anlatıyor. İstanbul'dan İzmir'e, İzmir'den Ankara'ya uzanan bu yolculukta vatan toprağındaki fedakâr insanların mücadelesi akıcı bir üslupla ve ilginç bir kurguyla okuru içine çekiyor.
“Uçsuz bucaksız sapsarı bozkırın ortasında bir ışık yükselmeye başladı yavaşça. Gittikçe büyüyen bu ışık, dünyayı, güneşi kıskandıracak kadar aydınlatıyordu şimdi. Önce kendisi bu ışığa yöneldi, ardından binlerce kelebek de onu takip ederek aynı ışığa doğru kanatlandı. Işık ile birleşen kelebekler, kanatlarındaki onlarca rengi yere, göğe, suya, dağa, taşa ve tüm bozkıra bulaştırdılar.
Kanatlarında taşıdıkları binlerce tohumu üzerinden geçtikleri her karış toprağa bıraktılar. Düşen her tohum tanesi anında filizlenip yeşerdi. O sapsarı bozkır bir ormana dönüştü, dağ taş yeşile büründü.”
Vatanı kanları ve canlarıyla boyayanların hikâyesi…
Okan Taşdelen'in ilk romanı “Koza”, Terzi Mehmet'in, Şehit Nazım'la birleşen hikâyesini anlatıyor. İstanbul'dan İzmir'e, İzmir'den Ankara'ya uzanan bu yolculukta vatan toprağındaki fedakâr insanların mücadelesi akıcı bir üslupla ve ilginç bir kurguyla okuru içine çekiyor.
“Uçsuz bucaksız sapsarı bozkırın ortasında bir ışık yükselmeye başladı yavaşça. Gittikçe büyüyen bu ışık, dünyayı, güneşi kıskandıracak kadar aydınlatıyordu şimdi. Önce kendisi bu ışığa yöneldi, ardından binlerce kelebek de onu takip ederek aynı ışığa doğru kanatlandı. Işık ile birleşen kelebekler, kanatlarındaki onlarca rengi yere, göğe, suya, dağa, taşa ve tüm bozkıra bulaştırdılar.
Kanatlarında taşıdıkları binlerce tohumu üzerinden geçtikleri her karış toprağa bıraktılar. Düşen her tohum tanesi anında filizlenip yeşerdi. O sapsarı bozkır bir ormana dönüştü, dağ taş yeşile büründü.”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.