#smrgKİTABEVİ Kriz Sosyolojisi: Batı Merkezciliğinin Yapısal Sorunları ve Kriz -
XIX. yüzyıl Batı için kurduğu dünyanın teorik karşılıklarını baş döndüren bir olgunluğa kavuşturduğu bir çağdır. Büyük sorunlar ve büyük cevaplar birbirini kovaladı. Batı zamanla tüm sırları ifşa edeceğini bildirmekle kalmadı aynı zamanda her şeye hâkim olabileceğine hem inandı hem de inandırdı. Milyonlarca yıl geçmişe sahip gizemli dünya ve ona bağlı insanlık macerası artık aydınlanmaya ramak kalmış, kontrol edilebilir bir geleceğe gebeydi.
Batı, dünya siyasetine yön verme gücünü sistematik bir paradigma ekseninde geliştirmiştir. Kendi krizleriyle baş etme yöntemlerini' evrenselleştirerek risklerini azaltmayı başarmakla birlikte mücadele ettiği diğer uygarlıkları da kendi merkezinde dönüştürme girdabına sokmayı başarmıştır.
Bu bağlamda Batı tarihsel olarak krizler ekseninde yenilenmeyi bir sıçrama varsayımına dayandırmıştır. Nitekim yapısal sorunlarını aşmanın yolunu da dünya egemenliği iddiasında önüne çıkan açmazları dönüştürme becerisine bağlamıştır.
XIX. yüzyıl Batı için kurduğu dünyanın teorik karşılıklarını baş döndüren bir olgunluğa kavuşturduğu bir çağdır. Büyük sorunlar ve büyük cevaplar birbirini kovaladı. Batı zamanla tüm sırları ifşa edeceğini bildirmekle kalmadı aynı zamanda her şeye hâkim olabileceğine hem inandı hem de inandırdı. Milyonlarca yıl geçmişe sahip gizemli dünya ve ona bağlı insanlık macerası artık aydınlanmaya ramak kalmış, kontrol edilebilir bir geleceğe gebeydi.
Batı, dünya siyasetine yön verme gücünü sistematik bir paradigma ekseninde geliştirmiştir. Kendi krizleriyle baş etme yöntemlerini' evrenselleştirerek risklerini azaltmayı başarmakla birlikte mücadele ettiği diğer uygarlıkları da kendi merkezinde dönüştürme girdabına sokmayı başarmıştır.
Bu bağlamda Batı tarihsel olarak krizler ekseninde yenilenmeyi bir sıçrama varsayımına dayandırmıştır. Nitekim yapısal sorunlarını aşmanın yolunu da dünya egemenliği iddiasında önüne çıkan açmazları dönüştürme becerisine bağlamıştır.