#smrgKİTABEVİ Küçük Ağa - 2024

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Sena Ofset
Dizi Adı:
Çağdaş Türk Edebiyatı
ISBN-10:
9750501982
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199143863
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
479 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
45
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
241,40
Havale/EFT ile: 234,16
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199143863
530033
Küçük Ağa -        2024
Küçük Ağa - 2024 #smrgKİTABEVİ
241.40
Tarık Buğra, Kurtuluş Savaşı'nı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sorunsalını konu alan siyasal roman geleneğimizin Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Kemal Tahir gibi köşebaşlanndan biridir. Ancak o, bu geleneğe hâkim olan millici-modernist yaklaşımdan farklı olarak, bu süreci İslamî-muhafazakâr referansları, duyarlılıkları ile yaşayan insanların açısından ete alır. Eserlerinin özgün yanı, bu kurtuluş - kuruluş sorunsalını küçük taşra kasabalarına taşımış olmasıdır. O nedenle Tarık Buğra'nın romanlarında modern ile geleneğin, millilik ile İslâmlığın arasındaki girift çatışma ve gerilimlerin her düzeydeki tezahürleri, taşranın, küçük kasabaların sade, iddiasız insanlarının alabildiğine gerçekçi dünyalarındaki haliyle önümüze serilir Modernist-millici roman türünde olumsuz değilse bile edilgen, çoğu kez basmakalıp tiplemelerle temsil edilen halk, burada kurtuluş-kuruluş sorunsalının tüm İç çatışma ve sancılarını, aklında, dan ve inancında kendi yerelliğinin motifleriyle yaşayan, sahici insanlar olarak yer alır. Kurtuluş Savaşı'nı izleyen büyük dönemeçler ve dönüşümlerin toplumsal gerilimler ve uzlaşmaların "halk'' katından en yetkin anlatımıdır Tarık Buğra'nın romanları.

Küçük Ağa, Kurtuluş Savaşı yıllarında, siyasal karar ve tartışma merkezlerinin uzağında, Kuvvacı/Millici denilen, ama ne oldukları, neyi temsil ettikleri pek bilinmeyen birilerinin açtığı savaşa katılıp katılmamanın vebalini tartarak bir karar verme durumunda kalan insanları anlatır. Asırlardır sadece "halıfe-i ruyi zemin"in, padişahın açtığı sancağın altında savaşılacağı bilgi ve İnancıyla yaşamış taşra insanlarının, halife-padişah çağrısının yokluğunda ve İşgal haberleri yayılırken yaşadıkları ikilemlerin, açmaz ve iç çalkantıların, kendileri ve kaderlerine sahip çıkma hakkında yeniden düşünmek zorunda kalışlarının hikâyesidir. Tarık Buğra'nın kendi deyişiyle Küçük Ağa, destanlara yakışır bir konuyu ele almasına rağmen, destan değil, gerçekliği anlatan bir romandır. İttihatçıların ve Kuvvacıların değil, inanç ve gelenek kalıtıyla başbaşa, ilk kez kendisi ve kendi adına geleceği için karar vermeye çalışan bir ahalinin "kahraman"ı olduğu bir roman. Şimdilerde Küçük Ağa'yı okumak, güncelliğini bir kez daha kazanmış bir öyküyü, sorunsalı yeniden okumak demektir. (Arka kapaktan)

Bu eser, Lise ve Dengi Okullarda Okutulan Milli Eğitim Bakanlığı Tavsiyeli 100 Temel Eser'den biridir.

Tarık Buğra, Kurtuluş Savaşı'nı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş sorunsalını konu alan siyasal roman geleneğimizin Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Kemal Tahir gibi köşebaşlanndan biridir. Ancak o, bu geleneğe hâkim olan millici-modernist yaklaşımdan farklı olarak, bu süreci İslamî-muhafazakâr referansları, duyarlılıkları ile yaşayan insanların açısından ete alır. Eserlerinin özgün yanı, bu kurtuluş - kuruluş sorunsalını küçük taşra kasabalarına taşımış olmasıdır. O nedenle Tarık Buğra'nın romanlarında modern ile geleneğin, millilik ile İslâmlığın arasındaki girift çatışma ve gerilimlerin her düzeydeki tezahürleri, taşranın, küçük kasabaların sade, iddiasız insanlarının alabildiğine gerçekçi dünyalarındaki haliyle önümüze serilir Modernist-millici roman türünde olumsuz değilse bile edilgen, çoğu kez basmakalıp tiplemelerle temsil edilen halk, burada kurtuluş-kuruluş sorunsalının tüm İç çatışma ve sancılarını, aklında, dan ve inancında kendi yerelliğinin motifleriyle yaşayan, sahici insanlar olarak yer alır. Kurtuluş Savaşı'nı izleyen büyük dönemeçler ve dönüşümlerin toplumsal gerilimler ve uzlaşmaların "halk'' katından en yetkin anlatımıdır Tarık Buğra'nın romanları.

Küçük Ağa, Kurtuluş Savaşı yıllarında, siyasal karar ve tartışma merkezlerinin uzağında, Kuvvacı/Millici denilen, ama ne oldukları, neyi temsil ettikleri pek bilinmeyen birilerinin açtığı savaşa katılıp katılmamanın vebalini tartarak bir karar verme durumunda kalan insanları anlatır. Asırlardır sadece "halıfe-i ruyi zemin"in, padişahın açtığı sancağın altında savaşılacağı bilgi ve İnancıyla yaşamış taşra insanlarının, halife-padişah çağrısının yokluğunda ve İşgal haberleri yayılırken yaşadıkları ikilemlerin, açmaz ve iç çalkantıların, kendileri ve kaderlerine sahip çıkma hakkında yeniden düşünmek zorunda kalışlarının hikâyesidir. Tarık Buğra'nın kendi deyişiyle Küçük Ağa, destanlara yakışır bir konuyu ele almasına rağmen, destan değil, gerçekliği anlatan bir romandır. İttihatçıların ve Kuvvacıların değil, inanç ve gelenek kalıtıyla başbaşa, ilk kez kendisi ve kendi adına geleceği için karar vermeye çalışan bir ahalinin "kahraman"ı olduğu bir roman. Şimdilerde Küçük Ağa'yı okumak, güncelliğini bir kez daha kazanmış bir öyküyü, sorunsalı yeniden okumak demektir. (Arka kapaktan)

Bu eser, Lise ve Dengi Okullarda Okutulan Milli Eğitim Bakanlığı Tavsiyeli 100 Temel Eser'den biridir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat