#smrgKİTABEVİ Küreselleşme ve Avrupa Birliği : Dünya Hareketleri Dizisi - 1 - 2022

Editör:
Harun Gümrükçü, İhsan Ercan Sadi, Peyman Uysal, Zeynep Seda Soylu
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Dünya Göç Hareketleri 1
ISBN-10:
6254177422
Kargoya Teslim Süresi:
6&9
Stok Kodu:
1199203870
Boyut:
17x24
Sayfa Sayısı:
242 s
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
156,00
Havale/EFT ile: 151,32
Siparişiniz 6&9 iş günü arasında kargoda
1199203870
590157
Küreselleşme ve Avrupa Birliği : Dünya  Hareketleri Dizisi - 1 -        2022
Küreselleşme ve Avrupa Birliği : Dünya Hareketleri Dizisi - 1 - 2022 #smrgKİTABEVİ
156.00
Mekân değişimi anlamına gelen Dünya göç hareketleri, insanın var olmasıyla ortaya çıkmıştır. Keşfedilen gen izlerine göre bu yer değiştirme hareketliliği nefes kesicidir. İnsan, içindeki “sınırsız merak”, yeni şeyleri öğrenme arzusu ve içinde var olan hükmetme dürtüsüyle “doğanın efendisi” olmaya odaklanmıştır. Bilimsel verilere göre 70 bin yıl önce ortaya çıkan homo sapiens ile insan kültürü oluşmaya ve böylece onun tarihi de yazılmaya başlamıştır. Avcılık ve toplayıcılık döneminden sonra tarımsal üretim tarzını benimsemeleriyle de yerleşik düzene dolayısıyla kırsal yaşam tarzına dönük kültür yapılarına geçiyorlardı.

Son iki yüzyılda ise insanlık, modern sanayiye geçmenin ve doğanın gizemli anahtarını ele geçirmenin bir sonucu olarak doğayı değiştirme görevini devraldığı karmaşık bir sürece girmiştir.

Bu “büyük” değişimle birlikte dünya göç hareketleri de sanayileşmiş ülkeler tarafından kendi istihdam piyasalarının ihtiyaçlarına göre belirlenmekte ve ulusal gerekliliklere uygun olarak düzenlenmektedir. İş gücü piyasaları, ''kapalı konteynır'' gibi hareket ederken mallar, yatırımlar, para akışı ve bilgi paylaşımı ve taşımacılık için sınırsızlaşma sürmektedir. Ulusal sınırları aşan göçler AB'nin siyasi gündemini belirlemektedir. Türkiye örneğinde görüldüğü gibi A(E)T/AB Ortaklık Antlaşması'yla bağlayıcı olarak kararlaştırılan hukuki normlar çiğnenmektedir.

Bu kitapta, bu nedenler üzerinde durularak küresel söylemlerde ulusal ekonomilerin refah düzeyinin pazara giriş engellerinin yıkılmasıyla artacağı vurgulanırken neden insan gücü için bu savın savunulmaması gerektiği irdelenmektedir.

Mekân değişimi anlamına gelen Dünya göç hareketleri, insanın var olmasıyla ortaya çıkmıştır. Keşfedilen gen izlerine göre bu yer değiştirme hareketliliği nefes kesicidir. İnsan, içindeki “sınırsız merak”, yeni şeyleri öğrenme arzusu ve içinde var olan hükmetme dürtüsüyle “doğanın efendisi” olmaya odaklanmıştır. Bilimsel verilere göre 70 bin yıl önce ortaya çıkan homo sapiens ile insan kültürü oluşmaya ve böylece onun tarihi de yazılmaya başlamıştır. Avcılık ve toplayıcılık döneminden sonra tarımsal üretim tarzını benimsemeleriyle de yerleşik düzene dolayısıyla kırsal yaşam tarzına dönük kültür yapılarına geçiyorlardı.

Son iki yüzyılda ise insanlık, modern sanayiye geçmenin ve doğanın gizemli anahtarını ele geçirmenin bir sonucu olarak doğayı değiştirme görevini devraldığı karmaşık bir sürece girmiştir.

Bu “büyük” değişimle birlikte dünya göç hareketleri de sanayileşmiş ülkeler tarafından kendi istihdam piyasalarının ihtiyaçlarına göre belirlenmekte ve ulusal gerekliliklere uygun olarak düzenlenmektedir. İş gücü piyasaları, ''kapalı konteynır'' gibi hareket ederken mallar, yatırımlar, para akışı ve bilgi paylaşımı ve taşımacılık için sınırsızlaşma sürmektedir. Ulusal sınırları aşan göçler AB'nin siyasi gündemini belirlemektedir. Türkiye örneğinde görüldüğü gibi A(E)T/AB Ortaklık Antlaşması'yla bağlayıcı olarak kararlaştırılan hukuki normlar çiğnenmektedir.

Bu kitapta, bu nedenler üzerinde durularak küresel söylemlerde ulusal ekonomilerin refah düzeyinin pazara giriş engellerinin yıkılmasıyla artacağı vurgulanırken neden insan gücü için bu savın savunulmaması gerektiği irdelenmektedir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat