Bir sanat eseri karşısında, bir şarkı dinlerken, bir film izlerken, bir heykele bakarken, bir şiir okurken, icat edilmiş bir dünyaya girdiğimizi biliriz. Kendi başına değerli olan bu tecrübe, bir yandan da gerçek ve hayali olan arasına koyduğumuz ayrımları keskinleştirir. Jusdanis bunu "edebiyatın parabatik potansiyelini kullanarak sınırların bilenmesi" diye niteliyor ve analizinin merkezine Aristophanes komedyasından ödünç aldığı parabasis kavramını koyuyor.
Bir sanat eseri karşısında, bir şarkı dinlerken, bir film izlerken, bir heykele bakarken, bir şiir okurken, icat edilmiş bir dünyaya girdiğimizi biliriz. Kendi başına değerli olan bu tecrübe, bir yandan da gerçek ve hayali olan arasına koyduğumuz ayrımları keskinleştirir. Jusdanis bunu "edebiyatın parabatik potansiyelini kullanarak sınırların bilenmesi" diye niteliyor ve analizinin merkezine Aristophanes komedyasından ödünç aldığı parabasis kavramını koyuyor.