#smrgKİTABEVİ Kürt Kimliği Mücadelem : Yargılayan Savunmaların Sunduğu Gerçekler - 2024
Şunu hemen ifade etmeliyim; Mehmet Bayrak'ın yargılamalar sırasında duruşmadaki tavrı, hiçbir zaman klasik anlamda "sanık" tavrı değildi. Çünkü normal olarak, sanık kendini savunur ve suç işlemediğini kanıtlamaya çalışır. Mehmet, aksine hiçbir zaman kendini savunmadı. Tavrı tamamen bir öğretmen tavrı idi. Özellikle iddia Makamını (C. Savcısı) Hedef alır ve Mahkeme Heyeti dahil, herkese bir öğretmen edasıyla, yargılanan kitap ya da yazısındaki düşüncelerini açıklamaya çalışır, dinleyenlere Kürt Sorunu'nu değişik boyutlarıyla anlatırdı. Mahkemenin, Mehmet Bayrak' a tavrı da normal davalardaki sanıklara yönelik tavırdan çok farklıydı. Mümkün olduğu kadar Mehmet in sözlerini kesmezlerdi. Savunmalar, hem öğretici hem de örnek ve anekdotlarla çeşnilendirilmiş olurdu. Eminim ki, Mehmet'in savunmalarında ifade ettiği düşünceleri ister istemez Mahkeme Heyetini etkiliyordu..." (Av. Yusuf Alataş/ Bayrak' Hukuk Danışmanı ve İHD Eski Genel Başkanı; F. Baran: Karanlığa Süzülen Işık: Mehmet Bayrak, Özge yay. Ank. 2008, s.22-23).
"Nazım, insanlar arasında dil, din, ırk, renk ayrımı yapmayan bir şairdi. Topluma sınıf açısından bakıyordu. Kimi Kürt aydınları, Nazım'ın tüm dünya halklarıyla ilgilendiğini, Kürt halkına bu ilgiyi yeterince göstermediğini söyleyerek onu eleştirmişlerdir. Buna karşı, tanınmış Kürt araştırmacı Mehmet Bayrak, Özgür Gelecek dergisinde bu eleştirilerin yerinde olmadığını, Nazım Hikmet'in Kürdolog Kamuran Bedirhan'a bir mektup yazarak, Kürt halkı hakkındaki düşüncelerini açıkladığını ileri sürmüş ve bu mektubu yayınlamıştır. Bu mektubunda Nazım, Kürt ve Türk halklarının eşitliğini, kardeşliğini savunuyor. Bu mektuptan, Mehmet Bayrak'a dava açılmış ve bu davada savunman olarak Yargıtay'da M. Bayrak'ı savunmuştum; sonunda Mahkeme, M. Bayrak'ın beraatine karar vermişti…” (Av. Halit Çelenk: Nazım'dan Kalan Kürt Mirası ve Mehmet Bayrak; Evrensel gazetesi,15 Ocak 2002).
"Mehmet kardeş, Kars milletvekili iken senin tutuklu olduğun duruşmaya gelmiştim ve Mahkemedeki dik duruşun beni çok etkilemişti; şimdiymiş gibi gözümün önünde duruyorsun. Şark Islahat Planı konulu incelemeni okumuş ve dehşete kapılmıştım. Öyle etkilendim ki, çok uzun yıllar soma Tarihin Çarmıhında Güneş Ülkesi romanında bu aşağılık planı işledim...” (SHP Kars Milletvekili ve hukukçu- yazar Mahmut Alınak'ın, yazınsal çalışmalarımızın yanısıra yıllarca Türkiye mahkemelerinde verdiğimiz Kürt mücadelesine ilişkin mesajı- 2020).
Şunu hemen ifade etmeliyim; Mehmet Bayrak'ın yargılamalar sırasında duruşmadaki tavrı, hiçbir zaman klasik anlamda "sanık" tavrı değildi. Çünkü normal olarak, sanık kendini savunur ve suç işlemediğini kanıtlamaya çalışır. Mehmet, aksine hiçbir zaman kendini savunmadı. Tavrı tamamen bir öğretmen tavrı idi. Özellikle iddia Makamını (C. Savcısı) Hedef alır ve Mahkeme Heyeti dahil, herkese bir öğretmen edasıyla, yargılanan kitap ya da yazısındaki düşüncelerini açıklamaya çalışır, dinleyenlere Kürt Sorunu'nu değişik boyutlarıyla anlatırdı. Mahkemenin, Mehmet Bayrak' a tavrı da normal davalardaki sanıklara yönelik tavırdan çok farklıydı. Mümkün olduğu kadar Mehmet in sözlerini kesmezlerdi. Savunmalar, hem öğretici hem de örnek ve anekdotlarla çeşnilendirilmiş olurdu. Eminim ki, Mehmet'in savunmalarında ifade ettiği düşünceleri ister istemez Mahkeme Heyetini etkiliyordu..." (Av. Yusuf Alataş/ Bayrak' Hukuk Danışmanı ve İHD Eski Genel Başkanı; F. Baran: Karanlığa Süzülen Işık: Mehmet Bayrak, Özge yay. Ank. 2008, s.22-23).
"Nazım, insanlar arasında dil, din, ırk, renk ayrımı yapmayan bir şairdi. Topluma sınıf açısından bakıyordu. Kimi Kürt aydınları, Nazım'ın tüm dünya halklarıyla ilgilendiğini, Kürt halkına bu ilgiyi yeterince göstermediğini söyleyerek onu eleştirmişlerdir. Buna karşı, tanınmış Kürt araştırmacı Mehmet Bayrak, Özgür Gelecek dergisinde bu eleştirilerin yerinde olmadığını, Nazım Hikmet'in Kürdolog Kamuran Bedirhan'a bir mektup yazarak, Kürt halkı hakkındaki düşüncelerini açıkladığını ileri sürmüş ve bu mektubu yayınlamıştır. Bu mektubunda Nazım, Kürt ve Türk halklarının eşitliğini, kardeşliğini savunuyor. Bu mektuptan, Mehmet Bayrak'a dava açılmış ve bu davada savunman olarak Yargıtay'da M. Bayrak'ı savunmuştum; sonunda Mahkeme, M. Bayrak'ın beraatine karar vermişti…” (Av. Halit Çelenk: Nazım'dan Kalan Kürt Mirası ve Mehmet Bayrak; Evrensel gazetesi,15 Ocak 2002).
"Mehmet kardeş, Kars milletvekili iken senin tutuklu olduğun duruşmaya gelmiştim ve Mahkemedeki dik duruşun beni çok etkilemişti; şimdiymiş gibi gözümün önünde duruyorsun. Şark Islahat Planı konulu incelemeni okumuş ve dehşete kapılmıştım. Öyle etkilendim ki, çok uzun yıllar soma Tarihin Çarmıhında Güneş Ülkesi romanında bu aşağılık planı işledim...” (SHP Kars Milletvekili ve hukukçu- yazar Mahmut Alınak'ın, yazınsal çalışmalarımızın yanısıra yıllarca Türkiye mahkemelerinde verdiğimiz Kürt mücadelesine ilişkin mesajı- 2020).