#smrgKİTABEVİ Kuş Kadar - 2024
Penelope Mortimer'ın 1962 yılında kaleme aldığı yarı otobiyografik romanı Kuş Kadar, isimsiz bir kadının evlilik, ebeveynlik ve kendini keşfetme sürecindeki çalkantılı yolculuğunu büyüleyici bir şekilde anlatıyor. 1950'li ve 1960'lı yılların Londra'sında geçen roman, aralarında saygın senarist Jake Armitage'ın da bulunduğu birden fazla kocayla olan ilişkilerinin karmaşıklığının yanı sıra doktorlar, film yıldızları ve günlük işlerden ötürü ortaya çıkan zorlukların içinde yol alan kahramanın izini sürüyor. Kuş Kadar, sadakatsizliğin ve toplumsal baskıların karmaşıklığını irdeleyerek kendini gerçekleştirme mücadelesi veren bir kadının, her kadının kendinden bir parça bulabileceği hikâyesi. Yayımlandıktan iki yıl sonra Harold Pinter'ın senaryosuyla Jack Clayton'ın yönetmenliğinde sinemaya uyarlanan kitap, Penelope Mortimer'ın Türkçeye kazandırılan ilk eseri olma özelliğini taşıyor.
“Henüz Betty Friedan ve Germaine Greer'ın ortaya çıkmadığı, bir zamanlar ev hanımlarının içine düştükleri açmazlardan Şükran Günü için hindi dolma tarifi paylaşır gibi bahsetmelerinin moda olmadığı ve de sinir krizinin eşiğindeki bir kadına insanların merak duymaktan ziyade gözlerini devirip geçtiği zamanlarda Penelope Mortimer vardı.” -Daphne Merkin
Penelope Mortimer'ın 1962 yılında kaleme aldığı yarı otobiyografik romanı Kuş Kadar, isimsiz bir kadının evlilik, ebeveynlik ve kendini keşfetme sürecindeki çalkantılı yolculuğunu büyüleyici bir şekilde anlatıyor. 1950'li ve 1960'lı yılların Londra'sında geçen roman, aralarında saygın senarist Jake Armitage'ın da bulunduğu birden fazla kocayla olan ilişkilerinin karmaşıklığının yanı sıra doktorlar, film yıldızları ve günlük işlerden ötürü ortaya çıkan zorlukların içinde yol alan kahramanın izini sürüyor. Kuş Kadar, sadakatsizliğin ve toplumsal baskıların karmaşıklığını irdeleyerek kendini gerçekleştirme mücadelesi veren bir kadının, her kadının kendinden bir parça bulabileceği hikâyesi. Yayımlandıktan iki yıl sonra Harold Pinter'ın senaryosuyla Jack Clayton'ın yönetmenliğinde sinemaya uyarlanan kitap, Penelope Mortimer'ın Türkçeye kazandırılan ilk eseri olma özelliğini taşıyor.
“Henüz Betty Friedan ve Germaine Greer'ın ortaya çıkmadığı, bir zamanlar ev hanımlarının içine düştükleri açmazlardan Şükran Günü için hindi dolma tarifi paylaşır gibi bahsetmelerinin moda olmadığı ve de sinir krizinin eşiğindeki bir kadına insanların merak duymaktan ziyade gözlerini devirip geçtiği zamanlarda Penelope Mortimer vardı.” -Daphne Merkin