#smrgKİTABEVİ Kuşatmayı Yarmak: Eğitim, Bilim ve Aydınlar -

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Kayhan Matbaası
Dizi Adı:
ISBN-10:
9750180675
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Stok Kodu:
1199114971
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
392 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
105,00
Havale/EFT ile: 101,85
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199114971
500707
Kuşatmayı Yarmak: Eğitim, Bilim ve Aydınlar -
Kuşatmayı Yarmak: Eğitim, Bilim ve Aydınlar - #smrgKİTABEVİ
105.00
Hayır; neo - liberal yıkım karşısında "paralı eğitim"i savunmadık; bunu "sol" adına savunanların karşısına "açık mektup"larımız ve itirazımızla dikildik..

"Türk(iye) eğitim(sizliğ)i"yle, sonuna kadar kavgalı olduk...

Dünyayı değiştirme bilinci vermeyen eğitim, "eğitim" olarak anılmayı hak etmezken; eğitim süreci de toplumun değişimine ayak uydurarak değişmek / değiştirmek zorundadır.

Ve nihayet kanımızca öğretmek, iki kere öğrenmek demektir...

Bunları bilim ahlakına biçtiğimiz değerden ve de ilk gençlik günlerimize sevdamızla yaptık...

Tam da bu nedenle bilimlerin "sosyal sorumluluğu" olduğundan şüphe duymadık; "Ya aydın olmak" mı?

"Aydın olmak", Türkiye'de "algılanıp"/ tezgahlanmaya kalkışıldığı kadar "kolay", "vukuatsız", "sıradan", "ucuz" olmamalıdır ve olamaz da... Çünkü "... 'Aydın', özellikle Rönesans'tan bu yana tarihsel - toplumsal düzlemde yaman bir savaşım vererek günümüze ulaşmış bir kavram; dolayısıyla, salt ezberlenecek bir tanımla edinilebilecek bir kimlik değil"dir!

"Kuşatmayı yaracağız..." diyenlere gereken, "müzmin muhaliflik", militanlıktır...

Başka türlüsü mümkün değildi; biz de böyle yaptık... "Yapılmalı" dedik!...

Hayır; neo - liberal yıkım karşısında "paralı eğitim"i savunmadık; bunu "sol" adına savunanların karşısına "açık mektup"larımız ve itirazımızla dikildik..

"Türk(iye) eğitim(sizliğ)i"yle, sonuna kadar kavgalı olduk...

Dünyayı değiştirme bilinci vermeyen eğitim, "eğitim" olarak anılmayı hak etmezken; eğitim süreci de toplumun değişimine ayak uydurarak değişmek / değiştirmek zorundadır.

Ve nihayet kanımızca öğretmek, iki kere öğrenmek demektir...

Bunları bilim ahlakına biçtiğimiz değerden ve de ilk gençlik günlerimize sevdamızla yaptık...

Tam da bu nedenle bilimlerin "sosyal sorumluluğu" olduğundan şüphe duymadık; "Ya aydın olmak" mı?

"Aydın olmak", Türkiye'de "algılanıp"/ tezgahlanmaya kalkışıldığı kadar "kolay", "vukuatsız", "sıradan", "ucuz" olmamalıdır ve olamaz da... Çünkü "... 'Aydın', özellikle Rönesans'tan bu yana tarihsel - toplumsal düzlemde yaman bir savaşım vererek günümüze ulaşmış bir kavram; dolayısıyla, salt ezberlenecek bir tanımla edinilebilecek bir kimlik değil"dir!

"Kuşatmayı yaracağız..." diyenlere gereken, "müzmin muhaliflik", militanlıktır...

Başka türlüsü mümkün değildi; biz de böyle yaptık... "Yapılmalı" dedik!...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat