#smrgKİTABEVİ Kutsal Topraklarda Hava Satan Adam - 2022
Omer Friedlander ilk kitabı Kutsal Topraklarda Hava Satan Adam'daki öykülerde okurlarını bitmek bilmeyen savaşların hüküm sürdüğü bir coğrafyaya, Orta Doğu'ya götürüyor. Savaşa ve yaşanan acılara rağmen hayat dolu bu öykülerde çoğunlukla toplumdan dışlanmış, geçmişin ve ulaşıp ulaşamayacakları belirsiz bir geleceğin yükünü sırtlarında taşıyan birbirinden farklı karakterlerle tanışıyoruz. Bir ayakkabıcının, geceleri yüksek binalara, vinçlere ve kulelere tırmanan oğlundan aktivist annelere, Lübnanlı bir Şehrazat'tan yas tutan babalara kadar değişen bu geniş yelpazedeki karakterlerin gündelik hayatta etraflarına örülen fiziksel, politik ve dini sınırları aşma çabalarına tanıklık ediyoruz. Yer yer mizahî ve absürt masallar olarak nitelendirilebilecek bu öyküleriyle Friedlander bizlere, yaşadığımız hayatı hikâyeleştirme konusunda doğuştan gelen bir yeteneğe sahip olduğunu gösteriyor. David Grossman ve Etgar Keret ile kıyaslanan Friedlander'in öyküleri, gelecekte adından sıkça söz ettirecek gerçek bir hikâyecinin doğuşunu muştuluyor.
“Bu denli genç ve böylesine bilge bir yazara ender rastlanır… Mükemmel bir ilk kitap.”
Ha Jin
“Friedlander masal ve gerçekliği fevkalade yaratıcı yöntemlerle harmanlıyor. Trajik ve absürt arasındaki o hassas dengeyi tekrar tekrar sağlamayı başarıyor.”
Sigrid Nunez
Omer Friedlander ilk kitabı Kutsal Topraklarda Hava Satan Adam'daki öykülerde okurlarını bitmek bilmeyen savaşların hüküm sürdüğü bir coğrafyaya, Orta Doğu'ya götürüyor. Savaşa ve yaşanan acılara rağmen hayat dolu bu öykülerde çoğunlukla toplumdan dışlanmış, geçmişin ve ulaşıp ulaşamayacakları belirsiz bir geleceğin yükünü sırtlarında taşıyan birbirinden farklı karakterlerle tanışıyoruz. Bir ayakkabıcının, geceleri yüksek binalara, vinçlere ve kulelere tırmanan oğlundan aktivist annelere, Lübnanlı bir Şehrazat'tan yas tutan babalara kadar değişen bu geniş yelpazedeki karakterlerin gündelik hayatta etraflarına örülen fiziksel, politik ve dini sınırları aşma çabalarına tanıklık ediyoruz. Yer yer mizahî ve absürt masallar olarak nitelendirilebilecek bu öyküleriyle Friedlander bizlere, yaşadığımız hayatı hikâyeleştirme konusunda doğuştan gelen bir yeteneğe sahip olduğunu gösteriyor. David Grossman ve Etgar Keret ile kıyaslanan Friedlander'in öyküleri, gelecekte adından sıkça söz ettirecek gerçek bir hikâyecinin doğuşunu muştuluyor.
“Bu denli genç ve böylesine bilge bir yazara ender rastlanır… Mükemmel bir ilk kitap.”
Ha Jin
“Friedlander masal ve gerçekliği fevkalade yaratıcı yöntemlerle harmanlıyor. Trajik ve absürt arasındaki o hassas dengeyi tekrar tekrar sağlamayı başarıyor.”
Sigrid Nunez