Her zaman aynı esrarlı sahne söz konusudur: "Tamamen farklı" birşeyin, bizim dünyamıza ait olmayan bir gerçeğin, "doğal", "dindışı" dünyamızın ayrılmaz parçası olan nesneler içinde açığa çıkması.
Çağdaş batılı, kutsalın açığa çıkmasının bazı biçimleri karşısında belli bir rahatsızlık duymaktadır: onun, bazı insanlar için kutsalın taşlarda veya ağaçlarda açığa çıktığını kabul etmesi zordur. Oysa söz konusu olan bizatihi taş ve ağaca tapınma değildir. Kutsal taş, kutsal ağaç, taş ve ağaç olarak tapınma nesnesi değildirler; onlara tapınılmaktadır, çünkü onlar birer kutsal tezahürüdürler, çünkü onlar artık ne taş, ne da ağaç olan, ama kutsal olan, "ganz andere" olan birşeyi "açığa çıkartmakta"dırlar.
Her zaman aynı esrarlı sahne söz konusudur: "Tamamen farklı" birşeyin, bizim dünyamıza ait olmayan bir gerçeğin, "doğal", "dindışı" dünyamızın ayrılmaz parçası olan nesneler içinde açığa çıkması.
Çağdaş batılı, kutsalın açığa çıkmasının bazı biçimleri karşısında belli bir rahatsızlık duymaktadır: onun, bazı insanlar için kutsalın taşlarda veya ağaçlarda açığa çıktığını kabul etmesi zordur. Oysa söz konusu olan bizatihi taş ve ağaca tapınma değildir. Kutsal taş, kutsal ağaç, taş ve ağaç olarak tapınma nesnesi değildirler; onlara tapınılmaktadır, çünkü onlar birer kutsal tezahürüdürler, çünkü onlar artık ne taş, ne da ağaç olan, ama kutsal olan, "ganz andere" olan birşeyi "açığa çıkartmakta"dırlar.