#smrgKİTABEVİ Laiklik ve Demokrasi - 2001

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Pelin Ofset
Dizi Adı:
ISBN-10:
9755333347
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
İbrahim Özden Kaboğlu
Stok Kodu:
1199028847
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
269 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2001
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
187,50
Havale/EFT ile: 181,88
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199028847
414937
Laiklik ve Demokrasi -        2001
Laiklik ve Demokrasi - 2001 #smrgKİTABEVİ
187.50
YAZARLAR Alain Bockel, Andre G. Cabanis, Bülent Tanör, Gérard Groc, İbrahim Ö. Kaboğlu, İoanna Kuçuradi, Jean Morange, Jean Michel Belorgey, Maryse Deguergue, Michel Louis Martin, Neji Baccouche, Pascal Texier, Semih Vaner, Türkan Saylan, Yılmaz Aliefendioğlu, Yoichi Koizumi

Tarihsel süreç içerisinde devlet ve demokrasinin kurulması, önce dinseli kamusaldan, sonra kamusalı özelden ayırarak gerçekleşmiştir. Laiklik, Roma Hıristiyan Kültürü bağlamında, dünyevi olanın ruhani olandan ayrılmasını gerçekleştirmek için başlayan ve yavaş yavaş oluşan bir değerler sistemidir. İlahi yasa ve beşeri yasa ayrımının kökenleri 13. yüzyıla uzanmakta ise de, laik devlet ifadesini, 18. yüzyılda Aydınlanma felsefesi siyasal düşüncesiyle özdeşleşen aklın ilerlemesinde bulur. Demokrasi; eşitlik, saydamlık ve özgürlük gibi belli sayıda değer üzerinde kurulu siyasal bir bütündür.

Laik toplum düzeni, bütün din ve inançtan insanların eşit koşullarla aynı kurallara uymak durumunda bulundukları, hiç kimseye dinsel ayrıcalık ve üstünlük tanımayan bir toplum düzenidir.

Demokrasi, ‘farklı olma hakkı'na dayanır. Bu hak, özgürlüğün temel kuralıdır.

Ahlak olarak etik, devlet otoritesi dışında diğer her tür güce ve yurttaşlara bağlılığı reddeder; yükümlülük sadece doğrudan insan tarafından konulmuş yasalardan kaynaklanır.

Laiklik, sürekli bir demokratikleşme yöntemi olabilir. Günümüzde laiklik, belli ülkeler ve mekanlarla sınırlı bir kavram olmayıp, farklı dinler için farklı kıtalarda gerçekleşen ve çeşitlenen bir süreçtir. ‘Laiklik ve Demokrasi' toplantısı, Afrika, Asya ve Avrupa'dan, felsefeci, siyaset bilimci ve hukukçuları bir araya getirerek, konunun birey, toplum ve devlet ilişkisi bağlamında çok yönlü irdelenmesiyle bu önemli yapıtın ortaya çıkmasını sağlamıştır.

YAZARLAR Alain Bockel, Andre G. Cabanis, Bülent Tanör, Gérard Groc, İbrahim Ö. Kaboğlu, İoanna Kuçuradi, Jean Morange, Jean Michel Belorgey, Maryse Deguergue, Michel Louis Martin, Neji Baccouche, Pascal Texier, Semih Vaner, Türkan Saylan, Yılmaz Aliefendioğlu, Yoichi Koizumi

Tarihsel süreç içerisinde devlet ve demokrasinin kurulması, önce dinseli kamusaldan, sonra kamusalı özelden ayırarak gerçekleşmiştir. Laiklik, Roma Hıristiyan Kültürü bağlamında, dünyevi olanın ruhani olandan ayrılmasını gerçekleştirmek için başlayan ve yavaş yavaş oluşan bir değerler sistemidir. İlahi yasa ve beşeri yasa ayrımının kökenleri 13. yüzyıla uzanmakta ise de, laik devlet ifadesini, 18. yüzyılda Aydınlanma felsefesi siyasal düşüncesiyle özdeşleşen aklın ilerlemesinde bulur. Demokrasi; eşitlik, saydamlık ve özgürlük gibi belli sayıda değer üzerinde kurulu siyasal bir bütündür.

Laik toplum düzeni, bütün din ve inançtan insanların eşit koşullarla aynı kurallara uymak durumunda bulundukları, hiç kimseye dinsel ayrıcalık ve üstünlük tanımayan bir toplum düzenidir.

Demokrasi, ‘farklı olma hakkı'na dayanır. Bu hak, özgürlüğün temel kuralıdır.

Ahlak olarak etik, devlet otoritesi dışında diğer her tür güce ve yurttaşlara bağlılığı reddeder; yükümlülük sadece doğrudan insan tarafından konulmuş yasalardan kaynaklanır.

Laiklik, sürekli bir demokratikleşme yöntemi olabilir. Günümüzde laiklik, belli ülkeler ve mekanlarla sınırlı bir kavram olmayıp, farklı dinler için farklı kıtalarda gerçekleşen ve çeşitlenen bir süreçtir. ‘Laiklik ve Demokrasi' toplantısı, Afrika, Asya ve Avrupa'dan, felsefeci, siyaset bilimci ve hukukçuları bir araya getirerek, konunun birey, toplum ve devlet ilişkisi bağlamında çok yönlü irdelenmesiyle bu önemli yapıtın ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat