#smrgKİTABEVİ Leylan - 2024

Editör:
İbrahim Yıldız
Kapak Tasarım:
Bahar Demirtaş
Kondisyon:
Yeni
Yayın Yönetmeni:
Ayhan Matbaası
Basıldığı Matbaa:
Ayhan Matbaası
Dizi Adı:
Edebiyat
ISBN-10:
6052318478
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Katkı:
Amerikan Cilt
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199174689
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
300
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
8
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enzo
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
184,60
Havale/EFT ile: 179,06
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199174689
560805
Leylan -        2024
Leylan - 2024 #smrgKİTABEVİ
184.60
“Bu hayatta her şeyiyle güvenebildiğiniz en az bir kişi olmalı. Yoksa kendinizi hep yalnız hissedersiniz. İnsanların çoğu yalnızdır o yüzden, yapayalnız. Yaşananlar kelepir bir hayatın ikinci el versiyonu gibidir. Yaptığınız hiçbir şey size ait değildir, benliğinize, özünüze. Hayatınız, tümüyle güvensiz bir ortamın mecburen size yaptırdıklarından ibarettir.

“Saf çocukluk halinizden geriye yüzünüzde ‘memur gülüşü', dudaklarınızda ‘gammaz öpüşü' kalır. Öptüğünüz yer kirlenir, güldüğünüz zaman herkes incinir. Elinizde etrafı yeşil dantelli beyaz bir mendil de yoksa temizleyemezsiniz hiçbir yerinizi.

“Ben Serap'ı böyle sevdim, en saf halimle, uzaktan.”

Yaşadığımız bu kekre, nefes aldırmayan, “tuhaf” dönemin Diyarbakır'da başlayıp İstanbul'a, oradan Zürih'e uzanan ve Nusaybin'de sonlanan hikâyesi...

Muktedirlerin kirli sırıtışlarına inat, hülyasının, serabının üzerine titreyen, acısını içinde koyultsa da yalan ve şiddet üzerine kurulu “zulüm makinesini” sabırla, mizahla, yoldaşça dayanışmayla, zekayla maskara eden insanlar.

“Bu hayatta her şeyiyle güvenebildiğiniz en az bir kişi olmalı. Yoksa kendinizi hep yalnız hissedersiniz. İnsanların çoğu yalnızdır o yüzden, yapayalnız. Yaşananlar kelepir bir hayatın ikinci el versiyonu gibidir. Yaptığınız hiçbir şey size ait değildir, benliğinize, özünüze. Hayatınız, tümüyle güvensiz bir ortamın mecburen size yaptırdıklarından ibarettir.

“Saf çocukluk halinizden geriye yüzünüzde ‘memur gülüşü', dudaklarınızda ‘gammaz öpüşü' kalır. Öptüğünüz yer kirlenir, güldüğünüz zaman herkes incinir. Elinizde etrafı yeşil dantelli beyaz bir mendil de yoksa temizleyemezsiniz hiçbir yerinizi.

“Ben Serap'ı böyle sevdim, en saf halimle, uzaktan.”

Yaşadığımız bu kekre, nefes aldırmayan, “tuhaf” dönemin Diyarbakır'da başlayıp İstanbul'a, oradan Zürih'e uzanan ve Nusaybin'de sonlanan hikâyesi...

Muktedirlerin kirli sırıtışlarına inat, hülyasının, serabının üzerine titreyen, acısını içinde koyultsa da yalan ve şiddet üzerine kurulu “zulüm makinesini” sabırla, mizahla, yoldaşça dayanışmayla, zekayla maskara eden insanlar.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat