#smrgKİTABEVİ Libidinal Ekonomi -
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Umut Matbaası
Dizi Adı:
ISBN-10:
9789757638506
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
360 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011
Çeviren:
Emre Sünter
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
184,00
Havale/EFT ile:
178,48
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199159437
545591
https://www.simurgkitabevi.com/libidinal-ekonomi
Libidinal Ekonomi - #smrgKİTABEVİ
184.00
Çağdaşı birçok Fransız düşünür gibi felsefeye Husserl'in fenomenolojisi üzerine kaleme aldığı tanıtım kitabıyla başlayan Lyotard, "postmodern" kavramını felsefede kullanan ilk kişidir. Çağımızın Hegel diyalektiğinin verileriyle uyuşamayacağı saptamasından yola çıkarak, günümüzün modernlik çabalarını aşmaya çalışmış, bu arada moda haline geldikten sonra da asıl amacının "modernliği" yeniden yazmak olduğunu belirtmiş, bu aşamada ciddi felsefe okumalarıyla birtakım yeniliklere, yorumlara açılmıştır. Bu incelemede bir yandan Marx ile Freud'un arasına girerek daha önce Frankfurt okulunun yaptığı gibi ikisini birarada okuyor, onların başarısız olduğu noktalarda ikisini de alttan alta Lacan psikanaliziyle, Benveniste dilbilimiyle, Fransız düşünürlere özgü Marx okumalarıyla zenginleştiriyor. Bu heyecan verici serüvende okur Klossowski'nin romanlarından, Eski Yunan ekonomisine kadar birçok yere uğruyor. Serüvenin sonunda karar okura kalıyor. “Tekrar edelim, tekrar edelim, Marx'ın eleştirisini, yani teorisinin teorisini yapmayacağız: O zaman teorik olanda kalırdık. Hayır, hangi yoğunlukların teorik göstergelerde, hangi duyguların ciddi söylemde yer aldığını göstermek gerekli; Marx'tan duygularını çalmalıyız. Onun gücü söyleminin iktidarından ileri gelmez, hatta onunla ters orantılı bile değildir çünkü eğer böyle olsaydı konum olarak bu diyalektikle aynı kapıya çıkardı; hayır onun gücü burada ya da orada, akıl yürütmenin tutarlılığından bağımsız bir şekilde kimi zaman unutulmuş bir ayrıntıda, kimi zaman iyice eklemlenmiş ve köklenmiş katı bir kavramsal aygıtın tam ortasında -ama elbette her zaman akılcı göstergelerde- patlak verir. Bir Marx eleştirisi (daha önce yüz bin kere yapılmış olması bir yana) ne olabilirdi ki?”
Çağdaşı birçok Fransız düşünür gibi felsefeye Husserl'in fenomenolojisi üzerine kaleme aldığı tanıtım kitabıyla başlayan Lyotard, "postmodern" kavramını felsefede kullanan ilk kişidir. Çağımızın Hegel diyalektiğinin verileriyle uyuşamayacağı saptamasından yola çıkarak, günümüzün modernlik çabalarını aşmaya çalışmış, bu arada moda haline geldikten sonra da asıl amacının "modernliği" yeniden yazmak olduğunu belirtmiş, bu aşamada ciddi felsefe okumalarıyla birtakım yeniliklere, yorumlara açılmıştır. Bu incelemede bir yandan Marx ile Freud'un arasına girerek daha önce Frankfurt okulunun yaptığı gibi ikisini birarada okuyor, onların başarısız olduğu noktalarda ikisini de alttan alta Lacan psikanaliziyle, Benveniste dilbilimiyle, Fransız düşünürlere özgü Marx okumalarıyla zenginleştiriyor. Bu heyecan verici serüvende okur Klossowski'nin romanlarından, Eski Yunan ekonomisine kadar birçok yere uğruyor. Serüvenin sonunda karar okura kalıyor. “Tekrar edelim, tekrar edelim, Marx'ın eleştirisini, yani teorisinin teorisini yapmayacağız: O zaman teorik olanda kalırdık. Hayır, hangi yoğunlukların teorik göstergelerde, hangi duyguların ciddi söylemde yer aldığını göstermek gerekli; Marx'tan duygularını çalmalıyız. Onun gücü söyleminin iktidarından ileri gelmez, hatta onunla ters orantılı bile değildir çünkü eğer böyle olsaydı konum olarak bu diyalektikle aynı kapıya çıkardı; hayır onun gücü burada ya da orada, akıl yürütmenin tutarlılığından bağımsız bir şekilde kimi zaman unutulmuş bir ayrıntıda, kimi zaman iyice eklemlenmiş ve köklenmiş katı bir kavramsal aygıtın tam ortasında -ama elbette her zaman akılcı göstergelerde- patlak verir. Bir Marx eleştirisi (daha önce yüz bin kere yapılmış olması bir yana) ne olabilirdi ki?”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.