Venedikli genç seyyah Marco Polo, babası ve amcasıyla beraber Çin'de bulunan Kubilay Han'ın sarayına yaptığı yolculuğu, işte bunun gibi keskin gözlemler ve zengin tasvirlerle anlatıyor.
Yolculuğun Avrupa tarihine yaptığı etki, iki yüz yıl sonraki Kristof Kolomb'un keşiflerinin aynıydı. Aslında Kolomb da Marco Polo'nun böylesine büyük bir coşkuyla tasvir ettiği toprakların peşine düşmüştü denilebilir. Marco'nun seyahatinden sonra, kitap okuyan hiçbir Avrupalı, problemlerle yoğrulmuş fakir bir dünyada yaşadığımız gibi bir fikre kapılmamıştır; zira Marco'nun kitabında, uçsuz bucaksız, maceralarla dolu, bolluk bereket içinde bir dünya anlatılmaktadır.
Marco'nun onca yolu aşıp Çin'in zenginliklerini görebilmesinin tek nedeni, o dönende bütün Asya'ya hakim olan Büyük Han'ın Moğol savaşçılarının, savaşmaya düşkün oldukları kadar yabancılara karşı da hoşgörülü olmasıdır. Büyük Han Pololar'ın seyahatinin dünyadaki huzur ve ahenge katkıda bulunacağına ya da hiç değilse ticareti teşvik edeceğine inanıyordu. Ancak bu seyahat, çok daha farklı bir sonuç verecekti: Marco Polo, döneminin insanlarının önünde yeni bir ufuk açmış; dünyaya ortaçağa özgü dar bir çerçeveden bakarak bu insanlara ve gelecek nesiller gezip görme ve keşfetme ruhunu kazandıran kişi olmuştur. (Arka kapaktan)
Venedikli genç seyyah Marco Polo, babası ve amcasıyla beraber Çin'de bulunan Kubilay Han'ın sarayına yaptığı yolculuğu, işte bunun gibi keskin gözlemler ve zengin tasvirlerle anlatıyor.
Yolculuğun Avrupa tarihine yaptığı etki, iki yüz yıl sonraki Kristof Kolomb'un keşiflerinin aynıydı. Aslında Kolomb da Marco Polo'nun böylesine büyük bir coşkuyla tasvir ettiği toprakların peşine düşmüştü denilebilir. Marco'nun seyahatinden sonra, kitap okuyan hiçbir Avrupalı, problemlerle yoğrulmuş fakir bir dünyada yaşadığımız gibi bir fikre kapılmamıştır; zira Marco'nun kitabında, uçsuz bucaksız, maceralarla dolu, bolluk bereket içinde bir dünya anlatılmaktadır.
Marco'nun onca yolu aşıp Çin'in zenginliklerini görebilmesinin tek nedeni, o dönende bütün Asya'ya hakim olan Büyük Han'ın Moğol savaşçılarının, savaşmaya düşkün oldukları kadar yabancılara karşı da hoşgörülü olmasıdır. Büyük Han Pololar'ın seyahatinin dünyadaki huzur ve ahenge katkıda bulunacağına ya da hiç değilse ticareti teşvik edeceğine inanıyordu. Ancak bu seyahat, çok daha farklı bir sonuç verecekti: Marco Polo, döneminin insanlarının önünde yeni bir ufuk açmış; dünyaya ortaçağa özgü dar bir çerçeveden bakarak bu insanlara ve gelecek nesiller gezip görme ve keşfetme ruhunu kazandıran kişi olmuştur. (Arka kapaktan)