#smrgKİTABEVİ Marksist Devlet ve Hukuk Teorisi -
Marksist devlet ve hukuk teorisi içinde yer alan eğilimlerin genel olarak iki kutup etrafında kümelendiği görülür. İlk kutup mübadele alanını esas alır ve gerek devleti gerekse hukuku meta fetişizmiyle bağlantı içinde kavrar. Diğeri ise kapitalist üretim tarzını merkeze koyar ve devletle hukuku daha çok kuvvet ilişkilerinin yoğunlaşmış bir sonucu olarak görür. Ancak bu kutupların uç tiplere tekabül ettiğini hatırda tutmak gerekir; tarihsel materyalizmden ilham alan siyasi/hukuki çözümlemeler gerçekte bu iki çekim merkezi arasında yer alır ve burada tutarlı bir bileşim oluşturmak için uğraş verir.
Bütün bu çabaların zaman zaman ihtilaflı da olabilen bir çeşitliliğe yol açtığı muhakkak. Ancak bu çeşitlilik, bütün olarak bakıldığında, devleti kutsal halesinden ayıran, hukuku gizemli sis perdesinden kurtaran, kısacası devletin/hukukun sömürüyle ve şiddetle suç ortaklığını vurgulayan bir manifestoya dönüşür. Tarihsel materyalizm bu itibarla kamu hukukuna (burjuva devlet ve hukuk teorisine) karşı geliştirilmiş en güçlü muhalefeti temsil eder.Marksist Devlet ve Hukuk Teorisi bu tartışmaların bir çeşit panoramasını sunuyor. Bu derleme-kitap, tarihsel materyalizmin siyasi ve hukuki serüvenini kronolojiye uygun bir biçimde gözler önüne sermeye çalışıyor; dolayısıyla sınıf mücadelesinden hareket eden güçlü bir eleştirinin günümüze bıraktığı siyasi/hukuki mirası ana hatlarıyla ortaya koyuyor.
Marksist devlet ve hukuk teorisi içinde yer alan eğilimlerin genel olarak iki kutup etrafında kümelendiği görülür. İlk kutup mübadele alanını esas alır ve gerek devleti gerekse hukuku meta fetişizmiyle bağlantı içinde kavrar. Diğeri ise kapitalist üretim tarzını merkeze koyar ve devletle hukuku daha çok kuvvet ilişkilerinin yoğunlaşmış bir sonucu olarak görür. Ancak bu kutupların uç tiplere tekabül ettiğini hatırda tutmak gerekir; tarihsel materyalizmden ilham alan siyasi/hukuki çözümlemeler gerçekte bu iki çekim merkezi arasında yer alır ve burada tutarlı bir bileşim oluşturmak için uğraş verir.
Bütün bu çabaların zaman zaman ihtilaflı da olabilen bir çeşitliliğe yol açtığı muhakkak. Ancak bu çeşitlilik, bütün olarak bakıldığında, devleti kutsal halesinden ayıran, hukuku gizemli sis perdesinden kurtaran, kısacası devletin/hukukun sömürüyle ve şiddetle suç ortaklığını vurgulayan bir manifestoya dönüşür. Tarihsel materyalizm bu itibarla kamu hukukuna (burjuva devlet ve hukuk teorisine) karşı geliştirilmiş en güçlü muhalefeti temsil eder.Marksist Devlet ve Hukuk Teorisi bu tartışmaların bir çeşit panoramasını sunuyor. Bu derleme-kitap, tarihsel materyalizmin siyasi ve hukuki serüvenini kronolojiye uygun bir biçimde gözler önüne sermeye çalışıyor; dolayısıyla sınıf mücadelesinden hareket eden güçlü bir eleştirinin günümüze bıraktığı siyasi/hukuki mirası ana hatlarıyla ortaya koyuyor.