#smrgKİTABEVİ Matüridi Düşüncede İlahi Hikmet: Tanrı - Ahlâk İlişkisi Üzerine Mukayeseli Bir İnceleme - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Dizi Adı:
İslam Klasikleri 32
ISBN-10:
6256746350
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
262,50
Havale/EFT ile:
254,63
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199230438
617358
https://www.simurgkitabevi.com/maturidi-dusuncede-ilahi-hikmet-tanri-ahlak-iliskisi-uzerine-mukayeseli-bir-inceleme-2024
Matüridi Düşüncede İlahi Hikmet: Tanrı - Ahlâk İlişkisi Üzerine Mukayeseli Bir İnceleme - 2024 #smrgKİTABEVİ
262.50
Kelâm tarihinde teolojik bağlamda başlıca iki ahlâk teorisi öne çıkar. Allah'ın ahlâken aşkın (ahlâk üstü) bir varlık olduğunu savunan Eş‘arîlik ile O'nun tıpkı insanlar gibi ahlâkî sorumluluk sahibi bir özne olduğunu düşünen Mu‘tezile. Eş‘arîlere göre zâtı gereği yetkin bir varlık olan Allah'ın fiillerinde ahlâkîlik aramak anlamsızdır. Evrensel ahlâk yasası (adl) karşısında tüm özgür fâillerin eşit bir konumda bulunduğunu vurgulayan Mu‘tezile ise ahlâkın aynı zamanda bazı yükümlülükleri de (vücup) beraberinde getireceğinin farkındadır. Hanefî düşünce ortamında geliştirdiği “ilâhî hikmet” öğretisiyle İmam Mâtürîdî, her iki teorinin de doğurduğu ahlâkî ve teolojik mahzurlarından uzak bir yaklaşım sergilemeyi amaçlar. Ona göre Allah tam anlamıyla ahlâkî bir varlıktır. Bu durum kendisini sınırlamadığı gibi, O'na bir zorunluluk da yüklemez. Çünkü ahlâk (hikmet) Allah'ın iradî bir tercihi değildir, bilakis zâtî kemâlinin bir parçasıdır. Felsefenin “saf iyilik” olan tanrısına benzer biçimde, bu yorum da Allah'tan zulüm ve kötülüğün kaynaklanmayacağını garanti eder. Ancak O'nun hakîm oluşu, kulları üzerindeki irade ve tasarrufunun önünde bir engel teşkil etmez.
Kelâm tarihinde teolojik bağlamda başlıca iki ahlâk teorisi öne çıkar. Allah'ın ahlâken aşkın (ahlâk üstü) bir varlık olduğunu savunan Eş‘arîlik ile O'nun tıpkı insanlar gibi ahlâkî sorumluluk sahibi bir özne olduğunu düşünen Mu‘tezile. Eş‘arîlere göre zâtı gereği yetkin bir varlık olan Allah'ın fiillerinde ahlâkîlik aramak anlamsızdır. Evrensel ahlâk yasası (adl) karşısında tüm özgür fâillerin eşit bir konumda bulunduğunu vurgulayan Mu‘tezile ise ahlâkın aynı zamanda bazı yükümlülükleri de (vücup) beraberinde getireceğinin farkındadır. Hanefî düşünce ortamında geliştirdiği “ilâhî hikmet” öğretisiyle İmam Mâtürîdî, her iki teorinin de doğurduğu ahlâkî ve teolojik mahzurlarından uzak bir yaklaşım sergilemeyi amaçlar. Ona göre Allah tam anlamıyla ahlâkî bir varlıktır. Bu durum kendisini sınırlamadığı gibi, O'na bir zorunluluk da yüklemez. Çünkü ahlâk (hikmet) Allah'ın iradî bir tercihi değildir, bilakis zâtî kemâlinin bir parçasıdır. Felsefenin “saf iyilik” olan tanrısına benzer biçimde, bu yorum da Allah'tan zulüm ve kötülüğün kaynaklanmayacağını garanti eder. Ancak O'nun hakîm oluşu, kulları üzerindeki irade ve tasarrufunun önünde bir engel teşkil etmez.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.