#smrgKİTABEVİ Maturidi Niçin İhmal Edilmiş Olmalı? - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6256123526
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
13x24
Sayfa Sayısı:
339
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
204,00
Havale/EFT ile:
197,88
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199234075
621010
https://www.simurgkitabevi.com/maturidi-nicin-ihmal-edilmis-olmali-2024
Maturidi Niçin İhmal Edilmiş Olmalı? - 2024 #smrgKİTABEVİ
204.00
Ebû Mansûr el-Mâtürîdî (ö. 333/944), kendi adıyla anılan bir mezhebin imamı, müfessir ve fakih bir âlimdir. Bu denli önemli bir isim olmasına rağmen, onun hayatı hakkında mevcut bilgiler yaklaşık 20 satırlık bir açıklamadan ibarettir. Üstelik bu bilgilerin önemli bir kısmı, onun yazdığı kitaplardan, hocasının onun hakkında söylediği bir sözden ve mezar taşına Hâkim es-Semerkandî (ö. 342/953) tarafından yazdırılan yazılardan oluşmaktadır.
Başka bir deyişle, Mâtürîdî hakkında kapsamlı bilgiye ulaşmak neredeyse imkânsızdır. Bu çalışma, bu kadar önemli bir şahsiyetin hayatı hakkında neden detaylı bilgiye sahip olunamadığını ele almaktadır. Tabakât türü eserlerde çoğu âlimin hayatı hakkında daha fazla bilgi bulunurken,yaşayan bir mezhebin imamı olan Mâtürîdî hakkında bu denli az bilgiye sahip olunması, kanaatimizce, onun aklı hayatın merkezine yerleştirmesinden kaynaklanmaktadır. Öte yandan, Mâtürîdî, aklı ön planda tutmasıyla bilinen Mu'tezile'ye, Ehl-i Hadis olarak anılan gruba ve tasavvufi çevrelere karşı akıl temelli eleştirilerde bulunmuştur. Mâtüridi'nin bir yandan söz konusu eleştirileri, diğer yandan zaten mütekellim bir kimliğe sahip olması, akılcı yanı da hesaba katıldığında onun unutturulmaya çalışılmasıyla sonuçlanmış olmalıdır. Bu çalışma, Mâtürîdî gibi bir dehanın bilinçli bir şekilde unutturulmaya çalışıldığı iddiasını ispatlama amacıyla, birbirini tamamlayan on iki makalenin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur.
Başka bir deyişle, Mâtürîdî hakkında kapsamlı bilgiye ulaşmak neredeyse imkânsızdır. Bu çalışma, bu kadar önemli bir şahsiyetin hayatı hakkında neden detaylı bilgiye sahip olunamadığını ele almaktadır. Tabakât türü eserlerde çoğu âlimin hayatı hakkında daha fazla bilgi bulunurken,yaşayan bir mezhebin imamı olan Mâtürîdî hakkında bu denli az bilgiye sahip olunması, kanaatimizce, onun aklı hayatın merkezine yerleştirmesinden kaynaklanmaktadır. Öte yandan, Mâtürîdî, aklı ön planda tutmasıyla bilinen Mu'tezile'ye, Ehl-i Hadis olarak anılan gruba ve tasavvufi çevrelere karşı akıl temelli eleştirilerde bulunmuştur. Mâtüridi'nin bir yandan söz konusu eleştirileri, diğer yandan zaten mütekellim bir kimliğe sahip olması, akılcı yanı da hesaba katıldığında onun unutturulmaya çalışılmasıyla sonuçlanmış olmalıdır. Bu çalışma, Mâtürîdî gibi bir dehanın bilinçli bir şekilde unutturulmaya çalışıldığı iddiasını ispatlama amacıyla, birbirini tamamlayan on iki makalenin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur.
Ebû Mansûr el-Mâtürîdî (ö. 333/944), kendi adıyla anılan bir mezhebin imamı, müfessir ve fakih bir âlimdir. Bu denli önemli bir isim olmasına rağmen, onun hayatı hakkında mevcut bilgiler yaklaşık 20 satırlık bir açıklamadan ibarettir. Üstelik bu bilgilerin önemli bir kısmı, onun yazdığı kitaplardan, hocasının onun hakkında söylediği bir sözden ve mezar taşına Hâkim es-Semerkandî (ö. 342/953) tarafından yazdırılan yazılardan oluşmaktadır.
Başka bir deyişle, Mâtürîdî hakkında kapsamlı bilgiye ulaşmak neredeyse imkânsızdır. Bu çalışma, bu kadar önemli bir şahsiyetin hayatı hakkında neden detaylı bilgiye sahip olunamadığını ele almaktadır. Tabakât türü eserlerde çoğu âlimin hayatı hakkında daha fazla bilgi bulunurken,yaşayan bir mezhebin imamı olan Mâtürîdî hakkında bu denli az bilgiye sahip olunması, kanaatimizce, onun aklı hayatın merkezine yerleştirmesinden kaynaklanmaktadır. Öte yandan, Mâtürîdî, aklı ön planda tutmasıyla bilinen Mu'tezile'ye, Ehl-i Hadis olarak anılan gruba ve tasavvufi çevrelere karşı akıl temelli eleştirilerde bulunmuştur. Mâtüridi'nin bir yandan söz konusu eleştirileri, diğer yandan zaten mütekellim bir kimliğe sahip olması, akılcı yanı da hesaba katıldığında onun unutturulmaya çalışılmasıyla sonuçlanmış olmalıdır. Bu çalışma, Mâtürîdî gibi bir dehanın bilinçli bir şekilde unutturulmaya çalışıldığı iddiasını ispatlama amacıyla, birbirini tamamlayan on iki makalenin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur.
Başka bir deyişle, Mâtürîdî hakkında kapsamlı bilgiye ulaşmak neredeyse imkânsızdır. Bu çalışma, bu kadar önemli bir şahsiyetin hayatı hakkında neden detaylı bilgiye sahip olunamadığını ele almaktadır. Tabakât türü eserlerde çoğu âlimin hayatı hakkında daha fazla bilgi bulunurken,yaşayan bir mezhebin imamı olan Mâtürîdî hakkında bu denli az bilgiye sahip olunması, kanaatimizce, onun aklı hayatın merkezine yerleştirmesinden kaynaklanmaktadır. Öte yandan, Mâtürîdî, aklı ön planda tutmasıyla bilinen Mu'tezile'ye, Ehl-i Hadis olarak anılan gruba ve tasavvufi çevrelere karşı akıl temelli eleştirilerde bulunmuştur. Mâtüridi'nin bir yandan söz konusu eleştirileri, diğer yandan zaten mütekellim bir kimliğe sahip olması, akılcı yanı da hesaba katıldığında onun unutturulmaya çalışılmasıyla sonuçlanmış olmalıdır. Bu çalışma, Mâtürîdî gibi bir dehanın bilinçli bir şekilde unutturulmaya çalışıldığı iddiasını ispatlama amacıyla, birbirini tamamlayan on iki makalenin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.