Bu kitap, yer yer değinmelerde bulunmakla birlikte; tarihçi, hukukçu, ekonomist, dinbilimci, siyaset bilimci, vd. yönleriyle Max Weber'i değil, bilgi ve bilim filozofu ve sosyolojinin kurucularından biri olarak Max Weber'i ele almaktadır: Kitapta Max Weber'in bilim anlayışı, onun doğa bilimleri ile "kültür bilimleri" arasında yapmış olduğu ayırım, Yeni Kantçı felsefeden ve hermeneutik geleneğinden almış olduğu etkiler doğrultusunda sosyolojiyi temellendirme girişimi üzerinde durulmakta ve bu girişimin özelliği günümüzdeki tartışmalar ile bağıntı kurularak değerlendirilmektedir. Son olarak Max Weber'in "özgür bilim" anlayışının, ışının, Batı'da kullanılan bir terimle "azgelişmiş ülkeler' adı verilen ülkelerde yaygınlık kazanmış ve bir ara neredeyse resmîleştirilmiş olan pozitivist, yapısalcı, işlevselci, vd. bilim anlayışları doğrultusunda geliştirilmiş olan "sosyolojiler' karşısındaki özel ve özgün niteliği üzerinde durulmaktadır. (Arka kapaktan)
Bu kitap, yer yer değinmelerde bulunmakla birlikte; tarihçi, hukukçu, ekonomist, dinbilimci, siyaset bilimci, vd. yönleriyle Max Weber'i değil, bilgi ve bilim filozofu ve sosyolojinin kurucularından biri olarak Max Weber'i ele almaktadır: Kitapta Max Weber'in bilim anlayışı, onun doğa bilimleri ile "kültür bilimleri" arasında yapmış olduğu ayırım, Yeni Kantçı felsefeden ve hermeneutik geleneğinden almış olduğu etkiler doğrultusunda sosyolojiyi temellendirme girişimi üzerinde durulmakta ve bu girişimin özelliği günümüzdeki tartışmalar ile bağıntı kurularak değerlendirilmektedir. Son olarak Max Weber'in "özgür bilim" anlayışının, ışının, Batı'da kullanılan bir terimle "azgelişmiş ülkeler' adı verilen ülkelerde yaygınlık kazanmış ve bir ara neredeyse resmîleştirilmiş olan pozitivist, yapısalcı, işlevselci, vd. bilim anlayışları doğrultusunda geliştirilmiş olan "sosyolojiler' karşısındaki özel ve özgün niteliği üzerinde durulmaktadır. (Arka kapaktan)