Maziyi Eşelerken'in konusu ve yöntemi aynı zamanda “ben ve öteki” sorunsalı üzerine de yapılmış bir çözümleme sayılabilir. Türkiye gibi, göz ardı edilemeyecek oranda farklı etnik kökenden gelen kitleleri barındıran bir coğrafyada azınlık sorununa ilişkin her yaklaşım, her tartışma en azından örtük olarak “ben ve öteki” sorunsalına değinmeden ilerleyemez. Bali'nin, bu olguyu ağırlıklı olarak edebiyat alanı üzerinden incelemesi “yazar”, “aydın”, “okur” kavramlarının, siyasal erkin rengine göre aldığı biçim üzerine yeniden düşünmemizi sağlıyor. Maziyi Eşelerken, azınlıklar sorununun edebiyatla ilişkisi üzerine soğukkanlı bir düşünme yöntemi ile kaleme alınmış, son derece geniş bir kaynakçayla desteklenen, ilgi çekici bir yapıt. (Arka kapaktan)
Maziyi Eşelerken'in konusu ve yöntemi aynı zamanda “ben ve öteki” sorunsalı üzerine de yapılmış bir çözümleme sayılabilir. Türkiye gibi, göz ardı edilemeyecek oranda farklı etnik kökenden gelen kitleleri barındıran bir coğrafyada azınlık sorununa ilişkin her yaklaşım, her tartışma en azından örtük olarak “ben ve öteki” sorunsalına değinmeden ilerleyemez. Bali'nin, bu olguyu ağırlıklı olarak edebiyat alanı üzerinden incelemesi “yazar”, “aydın”, “okur” kavramlarının, siyasal erkin rengine göre aldığı biçim üzerine yeniden düşünmemizi sağlıyor. Maziyi Eşelerken, azınlıklar sorununun edebiyatla ilişkisi üzerine soğukkanlı bir düşünme yöntemi ile kaleme alınmış, son derece geniş bir kaynakçayla desteklenen, ilgi çekici bir yapıt. (Arka kapaktan)