#smrgKİTABEVİ Med Tarihi ve Kültürü - 2023

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Bizim Büro Matbaacılık
Dizi Adı:
Tarih Coğrafya
ISBN-10:
6052930311
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199214110
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
232
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
160,00
Havale/EFT ile: 155,20
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199214110
600660
Med Tarihi ve Kültürü -        2023
Med Tarihi ve Kültürü - 2023 #smrgKİTABEVİ
160.00
Bu kitap 12 Eylül Askeri Darbesi'nin en ağır koşullarının hüküm sürdüğü Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi şartlarında yazıldı. Baskı aygıtlarını tutsakları sindirmek ve teslim almak için sonuna dek kullanan askeri yönetim karşısında, tutum ve tavırlarını köklerinde arayan tutsak iradesi duruyordu. Arayışın değer ve önemi direniş geleneklerinde saklıydı. Nasıl bir direniş hattı oluşturulacağı salt güncel bir sorun değildi. Aynı zamanda tarihi mirası, ideolojik ölçülerle yeniden değerlendirmeyi gerektiriyordu. “Nasıl bir mirasın sahipleriyiz?” sorusu cezaevlerinde olduğu kadar genel devrimci sahada da can alıcı öneme sahipti. Mirasın düalisttik karakteri, güncel karakterde insana ne oldukları kadar ne olmadıklarını da anlatan kimliksel çıkarımlarda bulunuyordu. Ne olduklarını gösteren Demirci Kawa olduktan sonra, olmadıkları kimlikler de iktidarcı-egemenlikçi güçler olacaktı. Bu anlamda köklerin karakterini anlamak, şimdiyi anlamaktı. Bu manada “Med Tarihi ve Kültürü” adlı eser egemenlikçi ve iktidarcı zihniyetlere karşı o günkü koşullarda olduğu gibi günümüze de “Nasıl bir direnişi öne çıkarmalı”, “Nasıl bir yaşam tarzı olmalı” sorularına en iyi yanıtları verebilecek güçlü mesajlarla dolu önemli tarihsel bir belge olma özelliğini koruduğu rahatlıkla söylenebilir.
Bu kitap 12 Eylül Askeri Darbesi'nin en ağır koşullarının hüküm sürdüğü Diyarbakır 5 No'lu Cezaevi şartlarında yazıldı. Baskı aygıtlarını tutsakları sindirmek ve teslim almak için sonuna dek kullanan askeri yönetim karşısında, tutum ve tavırlarını köklerinde arayan tutsak iradesi duruyordu. Arayışın değer ve önemi direniş geleneklerinde saklıydı. Nasıl bir direniş hattı oluşturulacağı salt güncel bir sorun değildi. Aynı zamanda tarihi mirası, ideolojik ölçülerle yeniden değerlendirmeyi gerektiriyordu. “Nasıl bir mirasın sahipleriyiz?” sorusu cezaevlerinde olduğu kadar genel devrimci sahada da can alıcı öneme sahipti. Mirasın düalisttik karakteri, güncel karakterde insana ne oldukları kadar ne olmadıklarını da anlatan kimliksel çıkarımlarda bulunuyordu. Ne olduklarını gösteren Demirci Kawa olduktan sonra, olmadıkları kimlikler de iktidarcı-egemenlikçi güçler olacaktı. Bu anlamda köklerin karakterini anlamak, şimdiyi anlamaktı. Bu manada “Med Tarihi ve Kültürü” adlı eser egemenlikçi ve iktidarcı zihniyetlere karşı o günkü koşullarda olduğu gibi günümüze de “Nasıl bir direnişi öne çıkarmalı”, “Nasıl bir yaşam tarzı olmalı” sorularına en iyi yanıtları verebilecek güçlü mesajlarla dolu önemli tarihsel bir belge olma özelliğini koruduğu rahatlıkla söylenebilir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat