#smrgKİTABEVİ Medeniyet Tarihinde Kütüphaneler - 2024
Yazar, kitaba dair ne varsa, kitabın çağrıştırabileceği bütün alanlarda sistematik bir şekilde çalışmış ve ortaya muazzam bir eser çıkarmış. Kütüphanelerin -aslında kitap ve onun oluşturduğu evrenin demek daha doğru olur- insanlık tarihi ve medeniyetler için ne anlam taşıdıklarını, insanlık tarihinin meydana gelmesinde üstlendikleri yüce görevi, medeniyetleri nasıl inşa ettikleri, medeniyetleri sağlam temeller üstüne yükselten şeyin ilim ve kitap olduğunu bir medeniyet tarihi perspektifiyle dile getiriyor.
Kitap yayınlandıktan sonra Felsefe Yılığı'nda bir yazı kaleme alan Hilmi Ziya Ülken, Tahir Harîmî'nin eserine "kütüphaneler tarihi olmaktan ziyade umumi surette kitapçılık tarihi" denilebileceğini söyledikten sonra bu eserin en özgün tarafını şöyle ifade ediyor: "Doğrusunu söylemek icap eder ki, Garp kitapçılık tarihi tetkik edilmiş ve hakkında birçok eser yayımlanmış olduğu için, o sahada yapılacak şey basit bir tercümeden ibarettir. Halbuki müsteşrikler arasında da İslâm ve Türk medeniyetlerinin kitapçılığı hakkında hiçbir toplu eser vücuda getirilmemiştir. Bundan dolayı bu kitabın bilhassa bu hususiyeti ona orijinalliğini temin etmektedir."
Hilmi Ziya'ya göre bu eserin en dikkate şayan tarafı "Şark eserlerinin Avrupalılar tarafından tetkik ve tercümesi hakkındaki malûmat vermesi” ayrıca “Türk ve İslâm medeniyeti tarihini, Türk harsının tekamülünü tetkik edecek kimselere rehberlik edecek ve birçok mühim membalara nüfuz imkanını temin edecek kıymette” olmasıdır.
***
"Hayli geniş ve engin bir mevzuyu ihtiva etmekte olan bu kitap hakkında söylenecekler pek çoktur.
İnsanlığın başlangıcından bugüne kadar olup bitenlerin en canlı aksettiği yer hiç şüphesiz kütüphenelerdir. Bu eser onların tozlu raflarında dolaşan kudretli bir mercek gibidir. Edebiyat, sanat, felsefe, ruhiyat, müspet ilimler, riyaziyat, tarih, coğrafya her şey, her şey bu kitapta mevcut. Kitabı okuyan kafa insaniyetin bugünkü vaziyetini teşkile medar olan bütün fikir cereyanlarını, ilim hareketlerini, felsefe düşüncelerini birer birer görüyor ve onları tahlil, sonra yeniden terkip eden muharrirle birlikte bütün bir kıymet ve varlık dünyasının semasına çıkıyor." - Servet-i Fünun Dergisi, 1932
***
Medeniyet Tarihinde Kütüphaneler'in 1931'deki ilk baskısında yer almayan, Tahir Harimi Bey'in bazı dergilerde kaleme aldığı Medeniyet Tarihinde Kadınlar, Hikmet Tarihinde Sûfiyyûn ve Mezheb-i Aşk, Esatir ve Efsaneler, Tûba ve Zeytin Ağaçları Hakkında Mitolojik Nakiller, Şark Efsanelerinde Gül ve Bülbül gibi önemli yazıları da eserin bu yeni baskısına ilave edilmiştir.
Yazar, kitaba dair ne varsa, kitabın çağrıştırabileceği bütün alanlarda sistematik bir şekilde çalışmış ve ortaya muazzam bir eser çıkarmış. Kütüphanelerin -aslında kitap ve onun oluşturduğu evrenin demek daha doğru olur- insanlık tarihi ve medeniyetler için ne anlam taşıdıklarını, insanlık tarihinin meydana gelmesinde üstlendikleri yüce görevi, medeniyetleri nasıl inşa ettikleri, medeniyetleri sağlam temeller üstüne yükselten şeyin ilim ve kitap olduğunu bir medeniyet tarihi perspektifiyle dile getiriyor.
Kitap yayınlandıktan sonra Felsefe Yılığı'nda bir yazı kaleme alan Hilmi Ziya Ülken, Tahir Harîmî'nin eserine "kütüphaneler tarihi olmaktan ziyade umumi surette kitapçılık tarihi" denilebileceğini söyledikten sonra bu eserin en özgün tarafını şöyle ifade ediyor: "Doğrusunu söylemek icap eder ki, Garp kitapçılık tarihi tetkik edilmiş ve hakkında birçok eser yayımlanmış olduğu için, o sahada yapılacak şey basit bir tercümeden ibarettir. Halbuki müsteşrikler arasında da İslâm ve Türk medeniyetlerinin kitapçılığı hakkında hiçbir toplu eser vücuda getirilmemiştir. Bundan dolayı bu kitabın bilhassa bu hususiyeti ona orijinalliğini temin etmektedir."
Hilmi Ziya'ya göre bu eserin en dikkate şayan tarafı "Şark eserlerinin Avrupalılar tarafından tetkik ve tercümesi hakkındaki malûmat vermesi” ayrıca “Türk ve İslâm medeniyeti tarihini, Türk harsının tekamülünü tetkik edecek kimselere rehberlik edecek ve birçok mühim membalara nüfuz imkanını temin edecek kıymette” olmasıdır.
***
"Hayli geniş ve engin bir mevzuyu ihtiva etmekte olan bu kitap hakkında söylenecekler pek çoktur.
İnsanlığın başlangıcından bugüne kadar olup bitenlerin en canlı aksettiği yer hiç şüphesiz kütüphenelerdir. Bu eser onların tozlu raflarında dolaşan kudretli bir mercek gibidir. Edebiyat, sanat, felsefe, ruhiyat, müspet ilimler, riyaziyat, tarih, coğrafya her şey, her şey bu kitapta mevcut. Kitabı okuyan kafa insaniyetin bugünkü vaziyetini teşkile medar olan bütün fikir cereyanlarını, ilim hareketlerini, felsefe düşüncelerini birer birer görüyor ve onları tahlil, sonra yeniden terkip eden muharrirle birlikte bütün bir kıymet ve varlık dünyasının semasına çıkıyor." - Servet-i Fünun Dergisi, 1932
***
Medeniyet Tarihinde Kütüphaneler'in 1931'deki ilk baskısında yer almayan, Tahir Harimi Bey'in bazı dergilerde kaleme aldığı Medeniyet Tarihinde Kadınlar, Hikmet Tarihinde Sûfiyyûn ve Mezheb-i Aşk, Esatir ve Efsaneler, Tûba ve Zeytin Ağaçları Hakkında Mitolojik Nakiller, Şark Efsanelerinde Gül ve Bülbül gibi önemli yazıları da eserin bu yeni baskısına ilave edilmiştir.