#smrgKİTABEVİ Mehmet Gazioğlu - 2023
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6257008808
Kargoya Teslim Süresi:
3&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
24x33
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
1.560,00
Havale/EFT ile:
1.513,20
Siparişiniz 3&6 iş günü arasında kargoda
1199219628
606275
https://www.simurgkitabevi.com/mehmet-gazioglu-2023
Mehmet Gazioğlu - 2023 #smrgKİTABEVİ
1560.00
Fotoğraf, dijital sanat, metal duvar heykelleri ve metal heykeller üretmiş olan çok yönlü sanatçı Mehmet Gazioğlu'nun eserlerinin yanı sıra yaşam öyküsüne de yer verilen MEHMET GAZİOĞLU adlı kitap İngilizce-Türkçe olarak YEM Yayın'dan çıktı.
Mehmet Gazioğlu çocukluğundan itibaren sahip olduğu hayal gücünü, büyüdükçe malzemesini insandan, hayattan devşirip; tekniğini resimden, fotoğraftan, yazıdan, çiziden, sesten, görüntüden, dijital teknolojiden, metalden kotarıp; mayasını günümüzden, disiplinden yoğurarak sanat kozasını örmüş bir sanatçı...
Kitap; başta sanata ilgi duyanlar olmak üzere hayalini, rüyasını anlatmanın yollarını arayan herkese ilham kaynağı olmaya aday bir sanatçıyı, Mehmet Gazioğlu'nu yakından tanıma fırsatı sunuyor.
Müge Gazioğlu tarafından yoğun bir çabanın sonucunda yayına hazırlanan kitabın grafik tasarım konstepti ise Selim Cennetoğlu tarafından yapıldı.
Cenk Gençdiş, kitabın Önsöz'ünde Mehmet Gazioğlu'nu ve çalışmalarını şöyle anlatıyor:
“…Mehmet Gazioğlu, çocukluğundan itibaren sahip olduğu hayal gücünü, büyüdükçe malzemesini insandan, hayattan devşirip; tekniğini resimden, fotoğraftan, yazıdan, çiziden, sesten, görüntüden, dijital teknolojiden, metalden kotarıp; mayasını günümüzden, disiplinden yoğurarak sanat kozasını ördü…
Hayalini, rüyasını, anlatmak istediği görsel masalları hangi teknikle görünür kılacaksa büyük bir disiplinle o tekniğin detaylarını öğrenmeye zaman ayırdı. Saatlerce, günlerce fotoğraf dersleri dinledi; fotoğraflar izledi, İstanbul sokaklarında, Hindistan şehirlerinde, Nepal yollarında sahip olduğu makineyi, objektifleri en verimli şekilde kullanmak için yorulmak bilmeden çalıştı…
Herkes için normal, herkes için güzel, herkes için sıradan olabilecek görüntüleri kaydetti. Ancak bir farkla: O görüntüleri izlerken de fotoğrafları çekerken de fotoğrafları değerlendirirken de herkes gibi bakmadı, görmedi, düşünmedi…
Aklındaki, kalbindeki, ruhundaki zaman zaman gerçek dışı sayılabilecek görselleri aradı. Bunun için fotoğraf makinesi, mobil telefon, çeşitli bilgisayar programları ve uygulamalar; ne gerekiyorsa kullandı, o hayali imajı herkesin görebileceği hale dönüştürecek cesareti gösterdi…
Fotoğraf sanatıyla olan bu alışverişinin her çalışmasında farklı bir tekniği, farklı bir yaklaşımı denemeyi de ihmal etmedi…
Böylece sanatın bu alanına tek bir pencereden bakmamayı, tüm imkânları kullanmayı deneyimledi…
‘Bir fotoğrafçıyı sanat ve tarih tartısına nasıl koyacağız?' diye her düşündüğümde aklıma iki kanatlı, rengarenk tüylü, göz alıcı bir kuş geliyor. Bir kanadında üretim, bir kanadında paylaşım olduğuna inanıyorum bu zümrüdüanka kuşunun. Yani bu fotoğrafçı neler üretmiş, ne kadar süredir üretiyor, hâlâ üretiyor mu sorularını kurcalıyor ve bu ürettiklerini paylaşıyor mu, insan içine çıkarıyor mu diye de sorguluyorum. Mehmet GAZİOĞLU, tüm bu tutkusu, disiplini ve denemeleriyle çok kısa sürede çok farklı tarzlarda birçok çalışma üretti. Bununla da kalmayıp düşündüğü, hayalini kurduğu, çalıştığı, emek ve zaman harcadığı bu çalışmalarının hepsini farklı platformlarda paylaştı. Çağımızın olanaklarını değerlendirdi, Instagram gibi sosyal medya platformlarını kullandı, galerilerde sergiler açtı, sanat fuarlarına katıldı. Üretim aşamasındaki cesaretini, paylaşımdaki cömertliğiyle besledi…
Açtığı sergileri kısaca inceleyecek olursak denediği farklı çalışmaları görme şansımız olacaktır. ‘'
Mehmet Gazioğlu çocukluğundan itibaren sahip olduğu hayal gücünü, büyüdükçe malzemesini insandan, hayattan devşirip; tekniğini resimden, fotoğraftan, yazıdan, çiziden, sesten, görüntüden, dijital teknolojiden, metalden kotarıp; mayasını günümüzden, disiplinden yoğurarak sanat kozasını örmüş bir sanatçı...
Kitap; başta sanata ilgi duyanlar olmak üzere hayalini, rüyasını anlatmanın yollarını arayan herkese ilham kaynağı olmaya aday bir sanatçıyı, Mehmet Gazioğlu'nu yakından tanıma fırsatı sunuyor.
Müge Gazioğlu tarafından yoğun bir çabanın sonucunda yayına hazırlanan kitabın grafik tasarım konstepti ise Selim Cennetoğlu tarafından yapıldı.
Cenk Gençdiş, kitabın Önsöz'ünde Mehmet Gazioğlu'nu ve çalışmalarını şöyle anlatıyor:
“…Mehmet Gazioğlu, çocukluğundan itibaren sahip olduğu hayal gücünü, büyüdükçe malzemesini insandan, hayattan devşirip; tekniğini resimden, fotoğraftan, yazıdan, çiziden, sesten, görüntüden, dijital teknolojiden, metalden kotarıp; mayasını günümüzden, disiplinden yoğurarak sanat kozasını ördü…
Hayalini, rüyasını, anlatmak istediği görsel masalları hangi teknikle görünür kılacaksa büyük bir disiplinle o tekniğin detaylarını öğrenmeye zaman ayırdı. Saatlerce, günlerce fotoğraf dersleri dinledi; fotoğraflar izledi, İstanbul sokaklarında, Hindistan şehirlerinde, Nepal yollarında sahip olduğu makineyi, objektifleri en verimli şekilde kullanmak için yorulmak bilmeden çalıştı…
Herkes için normal, herkes için güzel, herkes için sıradan olabilecek görüntüleri kaydetti. Ancak bir farkla: O görüntüleri izlerken de fotoğrafları çekerken de fotoğrafları değerlendirirken de herkes gibi bakmadı, görmedi, düşünmedi…
Aklındaki, kalbindeki, ruhundaki zaman zaman gerçek dışı sayılabilecek görselleri aradı. Bunun için fotoğraf makinesi, mobil telefon, çeşitli bilgisayar programları ve uygulamalar; ne gerekiyorsa kullandı, o hayali imajı herkesin görebileceği hale dönüştürecek cesareti gösterdi…
Fotoğraf sanatıyla olan bu alışverişinin her çalışmasında farklı bir tekniği, farklı bir yaklaşımı denemeyi de ihmal etmedi…
Böylece sanatın bu alanına tek bir pencereden bakmamayı, tüm imkânları kullanmayı deneyimledi…
‘Bir fotoğrafçıyı sanat ve tarih tartısına nasıl koyacağız?' diye her düşündüğümde aklıma iki kanatlı, rengarenk tüylü, göz alıcı bir kuş geliyor. Bir kanadında üretim, bir kanadında paylaşım olduğuna inanıyorum bu zümrüdüanka kuşunun. Yani bu fotoğrafçı neler üretmiş, ne kadar süredir üretiyor, hâlâ üretiyor mu sorularını kurcalıyor ve bu ürettiklerini paylaşıyor mu, insan içine çıkarıyor mu diye de sorguluyorum. Mehmet GAZİOĞLU, tüm bu tutkusu, disiplini ve denemeleriyle çok kısa sürede çok farklı tarzlarda birçok çalışma üretti. Bununla da kalmayıp düşündüğü, hayalini kurduğu, çalıştığı, emek ve zaman harcadığı bu çalışmalarının hepsini farklı platformlarda paylaştı. Çağımızın olanaklarını değerlendirdi, Instagram gibi sosyal medya platformlarını kullandı, galerilerde sergiler açtı, sanat fuarlarına katıldı. Üretim aşamasındaki cesaretini, paylaşımdaki cömertliğiyle besledi…
Açtığı sergileri kısaca inceleyecek olursak denediği farklı çalışmaları görme şansımız olacaktır. ‘'
Fotoğraf, dijital sanat, metal duvar heykelleri ve metal heykeller üretmiş olan çok yönlü sanatçı Mehmet Gazioğlu'nun eserlerinin yanı sıra yaşam öyküsüne de yer verilen MEHMET GAZİOĞLU adlı kitap İngilizce-Türkçe olarak YEM Yayın'dan çıktı.
Mehmet Gazioğlu çocukluğundan itibaren sahip olduğu hayal gücünü, büyüdükçe malzemesini insandan, hayattan devşirip; tekniğini resimden, fotoğraftan, yazıdan, çiziden, sesten, görüntüden, dijital teknolojiden, metalden kotarıp; mayasını günümüzden, disiplinden yoğurarak sanat kozasını örmüş bir sanatçı...
Kitap; başta sanata ilgi duyanlar olmak üzere hayalini, rüyasını anlatmanın yollarını arayan herkese ilham kaynağı olmaya aday bir sanatçıyı, Mehmet Gazioğlu'nu yakından tanıma fırsatı sunuyor.
Müge Gazioğlu tarafından yoğun bir çabanın sonucunda yayına hazırlanan kitabın grafik tasarım konstepti ise Selim Cennetoğlu tarafından yapıldı.
Cenk Gençdiş, kitabın Önsöz'ünde Mehmet Gazioğlu'nu ve çalışmalarını şöyle anlatıyor:
“…Mehmet Gazioğlu, çocukluğundan itibaren sahip olduğu hayal gücünü, büyüdükçe malzemesini insandan, hayattan devşirip; tekniğini resimden, fotoğraftan, yazıdan, çiziden, sesten, görüntüden, dijital teknolojiden, metalden kotarıp; mayasını günümüzden, disiplinden yoğurarak sanat kozasını ördü…
Hayalini, rüyasını, anlatmak istediği görsel masalları hangi teknikle görünür kılacaksa büyük bir disiplinle o tekniğin detaylarını öğrenmeye zaman ayırdı. Saatlerce, günlerce fotoğraf dersleri dinledi; fotoğraflar izledi, İstanbul sokaklarında, Hindistan şehirlerinde, Nepal yollarında sahip olduğu makineyi, objektifleri en verimli şekilde kullanmak için yorulmak bilmeden çalıştı…
Herkes için normal, herkes için güzel, herkes için sıradan olabilecek görüntüleri kaydetti. Ancak bir farkla: O görüntüleri izlerken de fotoğrafları çekerken de fotoğrafları değerlendirirken de herkes gibi bakmadı, görmedi, düşünmedi…
Aklındaki, kalbindeki, ruhundaki zaman zaman gerçek dışı sayılabilecek görselleri aradı. Bunun için fotoğraf makinesi, mobil telefon, çeşitli bilgisayar programları ve uygulamalar; ne gerekiyorsa kullandı, o hayali imajı herkesin görebileceği hale dönüştürecek cesareti gösterdi…
Fotoğraf sanatıyla olan bu alışverişinin her çalışmasında farklı bir tekniği, farklı bir yaklaşımı denemeyi de ihmal etmedi…
Böylece sanatın bu alanına tek bir pencereden bakmamayı, tüm imkânları kullanmayı deneyimledi…
‘Bir fotoğrafçıyı sanat ve tarih tartısına nasıl koyacağız?' diye her düşündüğümde aklıma iki kanatlı, rengarenk tüylü, göz alıcı bir kuş geliyor. Bir kanadında üretim, bir kanadında paylaşım olduğuna inanıyorum bu zümrüdüanka kuşunun. Yani bu fotoğrafçı neler üretmiş, ne kadar süredir üretiyor, hâlâ üretiyor mu sorularını kurcalıyor ve bu ürettiklerini paylaşıyor mu, insan içine çıkarıyor mu diye de sorguluyorum. Mehmet GAZİOĞLU, tüm bu tutkusu, disiplini ve denemeleriyle çok kısa sürede çok farklı tarzlarda birçok çalışma üretti. Bununla da kalmayıp düşündüğü, hayalini kurduğu, çalıştığı, emek ve zaman harcadığı bu çalışmalarının hepsini farklı platformlarda paylaştı. Çağımızın olanaklarını değerlendirdi, Instagram gibi sosyal medya platformlarını kullandı, galerilerde sergiler açtı, sanat fuarlarına katıldı. Üretim aşamasındaki cesaretini, paylaşımdaki cömertliğiyle besledi…
Açtığı sergileri kısaca inceleyecek olursak denediği farklı çalışmaları görme şansımız olacaktır. ‘'
Mehmet Gazioğlu çocukluğundan itibaren sahip olduğu hayal gücünü, büyüdükçe malzemesini insandan, hayattan devşirip; tekniğini resimden, fotoğraftan, yazıdan, çiziden, sesten, görüntüden, dijital teknolojiden, metalden kotarıp; mayasını günümüzden, disiplinden yoğurarak sanat kozasını örmüş bir sanatçı...
Kitap; başta sanata ilgi duyanlar olmak üzere hayalini, rüyasını anlatmanın yollarını arayan herkese ilham kaynağı olmaya aday bir sanatçıyı, Mehmet Gazioğlu'nu yakından tanıma fırsatı sunuyor.
Müge Gazioğlu tarafından yoğun bir çabanın sonucunda yayına hazırlanan kitabın grafik tasarım konstepti ise Selim Cennetoğlu tarafından yapıldı.
Cenk Gençdiş, kitabın Önsöz'ünde Mehmet Gazioğlu'nu ve çalışmalarını şöyle anlatıyor:
“…Mehmet Gazioğlu, çocukluğundan itibaren sahip olduğu hayal gücünü, büyüdükçe malzemesini insandan, hayattan devşirip; tekniğini resimden, fotoğraftan, yazıdan, çiziden, sesten, görüntüden, dijital teknolojiden, metalden kotarıp; mayasını günümüzden, disiplinden yoğurarak sanat kozasını ördü…
Hayalini, rüyasını, anlatmak istediği görsel masalları hangi teknikle görünür kılacaksa büyük bir disiplinle o tekniğin detaylarını öğrenmeye zaman ayırdı. Saatlerce, günlerce fotoğraf dersleri dinledi; fotoğraflar izledi, İstanbul sokaklarında, Hindistan şehirlerinde, Nepal yollarında sahip olduğu makineyi, objektifleri en verimli şekilde kullanmak için yorulmak bilmeden çalıştı…
Herkes için normal, herkes için güzel, herkes için sıradan olabilecek görüntüleri kaydetti. Ancak bir farkla: O görüntüleri izlerken de fotoğrafları çekerken de fotoğrafları değerlendirirken de herkes gibi bakmadı, görmedi, düşünmedi…
Aklındaki, kalbindeki, ruhundaki zaman zaman gerçek dışı sayılabilecek görselleri aradı. Bunun için fotoğraf makinesi, mobil telefon, çeşitli bilgisayar programları ve uygulamalar; ne gerekiyorsa kullandı, o hayali imajı herkesin görebileceği hale dönüştürecek cesareti gösterdi…
Fotoğraf sanatıyla olan bu alışverişinin her çalışmasında farklı bir tekniği, farklı bir yaklaşımı denemeyi de ihmal etmedi…
Böylece sanatın bu alanına tek bir pencereden bakmamayı, tüm imkânları kullanmayı deneyimledi…
‘Bir fotoğrafçıyı sanat ve tarih tartısına nasıl koyacağız?' diye her düşündüğümde aklıma iki kanatlı, rengarenk tüylü, göz alıcı bir kuş geliyor. Bir kanadında üretim, bir kanadında paylaşım olduğuna inanıyorum bu zümrüdüanka kuşunun. Yani bu fotoğrafçı neler üretmiş, ne kadar süredir üretiyor, hâlâ üretiyor mu sorularını kurcalıyor ve bu ürettiklerini paylaşıyor mu, insan içine çıkarıyor mu diye de sorguluyorum. Mehmet GAZİOĞLU, tüm bu tutkusu, disiplini ve denemeleriyle çok kısa sürede çok farklı tarzlarda birçok çalışma üretti. Bununla da kalmayıp düşündüğü, hayalini kurduğu, çalıştığı, emek ve zaman harcadığı bu çalışmalarının hepsini farklı platformlarda paylaştı. Çağımızın olanaklarını değerlendirdi, Instagram gibi sosyal medya platformlarını kullandı, galerilerde sergiler açtı, sanat fuarlarına katıldı. Üretim aşamasındaki cesaretini, paylaşımdaki cömertliğiyle besledi…
Açtığı sergileri kısaca inceleyecek olursak denediği farklı çalışmaları görme şansımız olacaktır. ‘'
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.