Günümüzde büyük metropoller, küresel/yerel eksende yeniden şekillenen iktidar ilişkilerinin ana halkasını oluşturuyor. Küreselleşme diye adlandırılan çapraşık ve çok yönlü iktidar ilişkileri ağı büyük metropollerde düğümleniyor, kendini yeniden üretiyor, derinleşip yayılıyor. Elinizdeki kitapta yer alan çalışmalar, küreselleşmenin öteki yüzünü, aşağıdan, yerelin merceğinden görünenleri aktarıyor. Çeşitli ülkelerden yazarlar makalelerinde, yerelin önemsiz ve araştırmaya değmez anlamına gelmediğinden hareket ederek, Hollanda ve eski Doğu Almanya şehirleri ile Beyrut, Kahire, Manila, Singapur, İstanbul gibi birbirinden çok farklı metropolleri inceliyor.
Böylece Mekân, Kültür, İktidar, derinlikli kuramsal ve ampirik analizlerle küreselleşmenin çelişki ve sancılarını ortaya koyuyor, zengin bir mukayese zemini sağlıyor.
“Bu kitap, büyük ihtiyaç duyulan zengin ampirik malzemeler sunmasının yanı sıra, önemli bir analitik katkı da sağlıyor; “yerelleşme” süreçlerinin, durağan, pasif ve tepkisel olmadığını, küreselleşmenin sonuçlarının şekillenmesinde aktif bir rolü bulunduğunu gözler önüne seriyor. Küresel ile yerelin etkileşimlerine yeni anlam ve içerik kazandırarak “küresel kültür” gibi soyut kategorileri ete kemiğe büründüren bir eser bu.”
DENİZ KANDİYOTİ