#smrgKİTABEVİ Mektuplar 1: Mektuba Dönüş - 2023
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6052108802
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
400
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2023
Çeviren:
Aliyar Halit
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
165,00
Havale/EFT ile:
158,42
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199214238
600788

https://www.simurgkitabevi.com/mektuplar-1-mektuba-donus-2023
Mektuplar 1: Mektuba Dönüş - 2023 #smrgKİTABEVİ
165.00
Yıllarca aynı yastığa baş koymuştuk. En az on yıl. Son yıllarımız ise aynı üniversitede geçmişti ama artık birlikte yatmıyorduk. O günler eskide kalmıştı. Köyde doğup büyüyen iki kardeştik biz. O zamanda yetişen hemen tüm köy çocukları gibi biz de uzun yıllar aynı tabaktan yemiş, aynı yatakta yatmıştık. Sonradan o iyi bir akademisyen olmuştu, ben ise son yıllarda gösterdiğim gayretle iyi bir akademisyen olma yolunda ilerliyordum.
14 Mart'ta onu hapse attılar! Hakkındaki suçlamalar bomboş, saçma sapan iddialardı. Ne yapar eder onu çıkarırım diye umut ediyor ve bunun için var gücümle çabalıyordum. 14 Mart'ın felaket bir gün olduğunu düşünüp, onun başımıza açtığı dertlerden kurtulmaya çalışırken dört ay sonra 15 Temmuz geldi. Felaket öyle değil böyle olur dercesine!
Çok önem verdiği yakın çevresini kâbusa çevirenler, o hapisteyken de boş durmuyorlardı. Onun sorunlarını giderecek bir şey yapma hususunda hiç iyi değillerdi fakat bir şeyler yapmak için çırpınanları engellemek, bu ortamda onlar için zor olmadı. Bir süre sonra görüşemez ve haberleşemez olduk. Artık tek çaremiz kalmıştı: Mektuplara, dönmek.
14 Mart'ta onu hapse attılar! Hakkındaki suçlamalar bomboş, saçma sapan iddialardı. Ne yapar eder onu çıkarırım diye umut ediyor ve bunun için var gücümle çabalıyordum. 14 Mart'ın felaket bir gün olduğunu düşünüp, onun başımıza açtığı dertlerden kurtulmaya çalışırken dört ay sonra 15 Temmuz geldi. Felaket öyle değil böyle olur dercesine!
Çok önem verdiği yakın çevresini kâbusa çevirenler, o hapisteyken de boş durmuyorlardı. Onun sorunlarını giderecek bir şey yapma hususunda hiç iyi değillerdi fakat bir şeyler yapmak için çırpınanları engellemek, bu ortamda onlar için zor olmadı. Bir süre sonra görüşemez ve haberleşemez olduk. Artık tek çaremiz kalmıştı: Mektuplara, dönmek.
Yıllarca aynı yastığa baş koymuştuk. En az on yıl. Son yıllarımız ise aynı üniversitede geçmişti ama artık birlikte yatmıyorduk. O günler eskide kalmıştı. Köyde doğup büyüyen iki kardeştik biz. O zamanda yetişen hemen tüm köy çocukları gibi biz de uzun yıllar aynı tabaktan yemiş, aynı yatakta yatmıştık. Sonradan o iyi bir akademisyen olmuştu, ben ise son yıllarda gösterdiğim gayretle iyi bir akademisyen olma yolunda ilerliyordum.
14 Mart'ta onu hapse attılar! Hakkındaki suçlamalar bomboş, saçma sapan iddialardı. Ne yapar eder onu çıkarırım diye umut ediyor ve bunun için var gücümle çabalıyordum. 14 Mart'ın felaket bir gün olduğunu düşünüp, onun başımıza açtığı dertlerden kurtulmaya çalışırken dört ay sonra 15 Temmuz geldi. Felaket öyle değil böyle olur dercesine!
Çok önem verdiği yakın çevresini kâbusa çevirenler, o hapisteyken de boş durmuyorlardı. Onun sorunlarını giderecek bir şey yapma hususunda hiç iyi değillerdi fakat bir şeyler yapmak için çırpınanları engellemek, bu ortamda onlar için zor olmadı. Bir süre sonra görüşemez ve haberleşemez olduk. Artık tek çaremiz kalmıştı: Mektuplara, dönmek.
14 Mart'ta onu hapse attılar! Hakkındaki suçlamalar bomboş, saçma sapan iddialardı. Ne yapar eder onu çıkarırım diye umut ediyor ve bunun için var gücümle çabalıyordum. 14 Mart'ın felaket bir gün olduğunu düşünüp, onun başımıza açtığı dertlerden kurtulmaya çalışırken dört ay sonra 15 Temmuz geldi. Felaket öyle değil böyle olur dercesine!
Çok önem verdiği yakın çevresini kâbusa çevirenler, o hapisteyken de boş durmuyorlardı. Onun sorunlarını giderecek bir şey yapma hususunda hiç iyi değillerdi fakat bir şeyler yapmak için çırpınanları engellemek, bu ortamda onlar için zor olmadı. Bir süre sonra görüşemez ve haberleşemez olduk. Artık tek çaremiz kalmıştı: Mektuplara, dönmek.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.