#smrgKİTABEVİ Melamet Risaleleri: Bayrami Melamiliği'ne Dair -

Hazırlayan:
Abdurrezzak Tek
Stok Kodu:
1199149003
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
542 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2007
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
Din
0,00
1199149003
535165
Melamet Risaleleri: Bayrami Melamiliği'ne Dair -
Melamet Risaleleri: Bayrami Melamiliği'ne Dair - #smrgKİTABEVİ
0.00
Osmanlı devleti sınırları içine barındırdığı farklı din, dil, ırk, mezhep ve inançlarla dini-sosyo-kültürel bir mozaiği yansıtmaktadır. Bu mozaik içindeki bazı cereyanlar kısa ömürlü olurken, bazıları yaşadığı toplumu derinden etkileyerek varlığını yüzyıllar boyu sürdürmeyi başarabilmiştir. Tasavvufun tarikatlar şeklinde örgütlenmeye başladığı XII. yüzyıldan itibaren Nakşibendiyye, Kübreviyye ve Mevleviyye olmak üzere büyük tarikatları etkileyen Melamet düşüncesi, özellikle XV. yy'da Hacı Bayram-ı Veli tarafında kurulan Bayramiyye tarikatı içinde yeniden ortaya çıkmış ve bir müddet sonra İstanbul'un gündelik hayatında yerine alarak Osmanlı dönemi tasavvufunu derinden etkileyen en önemli ekollerden biri haline gelmiştir. Kısa zamanda önemli bir taraftar kitlesi kazanan Bayrami- Melamileri, kendilerine mahsus bir takım uygulama ve inançlar nedeniyle gerek ilmiye sınıfı, gerek idari sınıf, gerekse sufiler tarafından eleştirilmiş, taraftarları gibi aleyhtarları da hemen oluşuvermiştir. Diğer tarikatlardan farklı olarak tekke ve dergahlarının bulunmaması, taç, hırka, zikir, ayin sema, devran gibi uygulamalara yer vermemeleri; tasavvufî hayatta önemli bir yeri olan nafile ibadetlere yönelmemeleri; inançları açısından kutub inancı ve buna bağlı olarak kutbun merkezi ve idari bir konuma sahip olması; ehl-i beyt sevgisine yaptıkları vurgu dikkati çekmiş; kendilerini itikadi ve fıkhi hiçbir mezhebe bağlı görmemeleri, şer'i cezaları kendi aralarında uygulamaları ve şathiye türünden söz söylemeleri gibi meselelerden dolayı devlet tarafından üzerlerine gidilmiş, zendeka ve ilhad suçlamasıyla şeyhleri ve dervişleri kovuşturmaya uğramış, hapsedilmiş, sürgüne gönderilmiş, hatta idam edilmekten kurtulamamıştır. Bu kitapta, XVI. yüzyıldan itibaren gelenek ve görenekleri, prensipleri ve inançları kitaplara aktarılmaya başlanan Bayrami Melamiliği'ne dair yazılmış olan belli başlı lehte veya aleyhteki risaleler konu edinilmiştir. Sarı Abdullah Efendi'nin Semeratü'l-Fuad, Lalizade Abdülbaki Efendi'nin Sergüzeşt, Müstakimzade'nin Risale-i Melamiyye-i Bayramiyye, Osman Hakiki Bey'in İrşadname, Sun'ullah Gaybi'nin Risale-i Halvetiyye vü Bayramiyye, Mehmed Amiki'nin Risale-i Beyan-ı Hamzaviyye bunlar arasında sayılabilir. (Arka Kapak)
Osmanlı devleti sınırları içine barındırdığı farklı din, dil, ırk, mezhep ve inançlarla dini-sosyo-kültürel bir mozaiği yansıtmaktadır. Bu mozaik içindeki bazı cereyanlar kısa ömürlü olurken, bazıları yaşadığı toplumu derinden etkileyerek varlığını yüzyıllar boyu sürdürmeyi başarabilmiştir. Tasavvufun tarikatlar şeklinde örgütlenmeye başladığı XII. yüzyıldan itibaren Nakşibendiyye, Kübreviyye ve Mevleviyye olmak üzere büyük tarikatları etkileyen Melamet düşüncesi, özellikle XV. yy'da Hacı Bayram-ı Veli tarafında kurulan Bayramiyye tarikatı içinde yeniden ortaya çıkmış ve bir müddet sonra İstanbul'un gündelik hayatında yerine alarak Osmanlı dönemi tasavvufunu derinden etkileyen en önemli ekollerden biri haline gelmiştir. Kısa zamanda önemli bir taraftar kitlesi kazanan Bayrami- Melamileri, kendilerine mahsus bir takım uygulama ve inançlar nedeniyle gerek ilmiye sınıfı, gerek idari sınıf, gerekse sufiler tarafından eleştirilmiş, taraftarları gibi aleyhtarları da hemen oluşuvermiştir. Diğer tarikatlardan farklı olarak tekke ve dergahlarının bulunmaması, taç, hırka, zikir, ayin sema, devran gibi uygulamalara yer vermemeleri; tasavvufî hayatta önemli bir yeri olan nafile ibadetlere yönelmemeleri; inançları açısından kutub inancı ve buna bağlı olarak kutbun merkezi ve idari bir konuma sahip olması; ehl-i beyt sevgisine yaptıkları vurgu dikkati çekmiş; kendilerini itikadi ve fıkhi hiçbir mezhebe bağlı görmemeleri, şer'i cezaları kendi aralarında uygulamaları ve şathiye türünden söz söylemeleri gibi meselelerden dolayı devlet tarafından üzerlerine gidilmiş, zendeka ve ilhad suçlamasıyla şeyhleri ve dervişleri kovuşturmaya uğramış, hapsedilmiş, sürgüne gönderilmiş, hatta idam edilmekten kurtulamamıştır. Bu kitapta, XVI. yüzyıldan itibaren gelenek ve görenekleri, prensipleri ve inançları kitaplara aktarılmaya başlanan Bayrami Melamiliği'ne dair yazılmış olan belli başlı lehte veya aleyhteki risaleler konu edinilmiştir. Sarı Abdullah Efendi'nin Semeratü'l-Fuad, Lalizade Abdülbaki Efendi'nin Sergüzeşt, Müstakimzade'nin Risale-i Melamiyye-i Bayramiyye, Osman Hakiki Bey'in İrşadname, Sun'ullah Gaybi'nin Risale-i Halvetiyye vü Bayramiyye, Mehmed Amiki'nin Risale-i Beyan-ı Hamzaviyye bunlar arasında sayılabilir. (Arka Kapak)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat