İnceleme, Metin, Tıpkıbasım
Milletlerin ve medeniyetlerin gelişmişlik düzeyini gösteren maddi unsurlardan birisi yemek kültürüdür. Milletlerin tarih boyunca doğayla girdikleri etkileşim sonrasında tecrübeyle oluşturdukları bu yemek kültürü onların damak zevkini, zerâfetini ve beslenme alışkanlıklarını yansıtmaktadır.
Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şâhâne hocalarından Mehmed Kâmil'in (ö. 1844'ten sonra) yazdığı ve 1844'te taşbaskı halinde yayınlanan ilk yemek kitabı olan Melceü't-Tabbâhîn; çorbalar, kebaplar, et yemekleri, külbastılar, yahniler, köfteler, pilakiler, börekler, sıcak ve soğuk tatlılar, zeytinyağlılar, pilavlar, hoşaflar, şuruplar vs. olmak üzere on iki fasıldan oluşmaktadır. İstanbul'daki kadın ve erkek aşçıların temcit makarnası gibi eski yemeklerden başka yemek pişirmediklerini, masrafların da çok yüksek olduğunu gözlemleyen Mehmed Kâmil; eski yemek risalelerini inceleyerek nadir ve lezzetli yemeklerin gereksiz kısımlarını çıkartmış, eserin derkenarına salata, turşu, tarator gibi meze türünden yiyecekler eklemiş ve eserine aşçıların sığınağı anlamına gelen bir isim vermiştir.
Daha önce yemek kültürü üzerine muhtelif çalışmalar yapan Prof. Dr. Günay Kut ve Turgut Kut tarafından hazırlanan eserde Melceü't-Tabbâhîn'in kaynakları ve ondan sonraki takipçileri irdelenerek bu eserle mukâyese edilmiştir. Eserin giriş ve metin kısmı yemek araç-gereçleri, yemek resimleri ve yemek kültürüne dair minyatürle zenginleştirilmiş; sözlük ve geniş bir indeksten sonra eserin 1844 tarihli taşbaşkısının tıpkıbasımı verilmiştir
İnceleme, Metin, Tıpkıbasım
Milletlerin ve medeniyetlerin gelişmişlik düzeyini gösteren maddi unsurlardan birisi yemek kültürüdür. Milletlerin tarih boyunca doğayla girdikleri etkileşim sonrasında tecrübeyle oluşturdukları bu yemek kültürü onların damak zevkini, zerâfetini ve beslenme alışkanlıklarını yansıtmaktadır.
Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şâhâne hocalarından Mehmed Kâmil'in (ö. 1844'ten sonra) yazdığı ve 1844'te taşbaskı halinde yayınlanan ilk yemek kitabı olan Melceü't-Tabbâhîn; çorbalar, kebaplar, et yemekleri, külbastılar, yahniler, köfteler, pilakiler, börekler, sıcak ve soğuk tatlılar, zeytinyağlılar, pilavlar, hoşaflar, şuruplar vs. olmak üzere on iki fasıldan oluşmaktadır. İstanbul'daki kadın ve erkek aşçıların temcit makarnası gibi eski yemeklerden başka yemek pişirmediklerini, masrafların da çok yüksek olduğunu gözlemleyen Mehmed Kâmil; eski yemek risalelerini inceleyerek nadir ve lezzetli yemeklerin gereksiz kısımlarını çıkartmış, eserin derkenarına salata, turşu, tarator gibi meze türünden yiyecekler eklemiş ve eserine aşçıların sığınağı anlamına gelen bir isim vermiştir.
Daha önce yemek kültürü üzerine muhtelif çalışmalar yapan Prof. Dr. Günay Kut ve Turgut Kut tarafından hazırlanan eserde Melceü't-Tabbâhîn'in kaynakları ve ondan sonraki takipçileri irdelenerek bu eserle mukâyese edilmiştir. Eserin giriş ve metin kısmı yemek araç-gereçleri, yemek resimleri ve yemek kültürüne dair minyatürle zenginleştirilmiş; sözlük ve geniş bir indeksten sonra eserin 1844 tarihli taşbaşkısının tıpkıbasımı verilmiştir