#smrgKİTABEVİ Melceü't Tabbahin = Aşçıların Sığınağı - İlk Matbu Türkçe Yemek Kitabı 1844 - 2016
Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şâhâne hocalarından olan Mehmet Kâmil hazırladığı bu eserin önsözünde genellikle 18. yüzyılda kaleme alınan kimi yazma yemek kitaplarının bir kısmını bizzat incelediğini bildirmektedir. Mehmet Kâmil bu gördüğü yazma yemek kitaplarındaki 7 fasıl olarak ele alınan yemek ve benzeri türleri de 12+1 fasla çıkararak daha düzenli bir hâle getirmiştir. Bunun yanı sıra Batı'dan gelen kimi yemeklerin yer aldığı hatta domatesli pilav ve domatesli kızartma yahni ile patatesli bir yemeğin de tarifinin yapıldığı görülmektedir. Muhtemelen o zamanki toplum için çok yeni olan bu birkaç tarif de bu yemek kitabının kısa sürede sekiz kez basılmasını sağlamıştır. Diğer bir neden de belirli bir kategoride 12 fasıl ve ilaveten eserin kenarlarında yer alan salata, tarator ve turşu çeşitleri de hanımlar ve konaklardaki belki de saraydaki aşçılar için ilginç olduğu kadar kolaylık da sağlamıştır.
Şu anda elinizde bulunan Melceü't-Tabbâhîn 284 tarifi ile bugünkü Türkçe ve eski ölçülerin bugüne uyarlanmasıyla okuyucuların karşısına çıkmaktadır. Dolayısıyla günümüzün Türkçesiyle daha geniş bir okuyucu kitlesine ulaşacağına ve kimi yemek meraklısı hanımlarca ve aşçılarca beğenilip deneneceğine inanıyoruz. Zira çok çeşitli etli yemek, pilav, börek, dolma, şurup, tatlı ve benzeri tarifler eminim siz meraklıların eliyle Türk yemekleri tekrar toplumun her kesimine ulaşacaktır. Unutmayalım atalarımız yemek emek ister demişlerdir. Dolayısıyla lezzetli, sağlığa uygun, adabınca pişirilen yemekler insanoğlunun düzenli ve mutlu bir şekilde hayatını sürdürebilmesine olanak sağlar.
Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şâhâne hocalarından olan Mehmet Kâmil hazırladığı bu eserin önsözünde genellikle 18. yüzyılda kaleme alınan kimi yazma yemek kitaplarının bir kısmını bizzat incelediğini bildirmektedir. Mehmet Kâmil bu gördüğü yazma yemek kitaplarındaki 7 fasıl olarak ele alınan yemek ve benzeri türleri de 12+1 fasla çıkararak daha düzenli bir hâle getirmiştir. Bunun yanı sıra Batı'dan gelen kimi yemeklerin yer aldığı hatta domatesli pilav ve domatesli kızartma yahni ile patatesli bir yemeğin de tarifinin yapıldığı görülmektedir. Muhtemelen o zamanki toplum için çok yeni olan bu birkaç tarif de bu yemek kitabının kısa sürede sekiz kez basılmasını sağlamıştır. Diğer bir neden de belirli bir kategoride 12 fasıl ve ilaveten eserin kenarlarında yer alan salata, tarator ve turşu çeşitleri de hanımlar ve konaklardaki belki de saraydaki aşçılar için ilginç olduğu kadar kolaylık da sağlamıştır.
Şu anda elinizde bulunan Melceü't-Tabbâhîn 284 tarifi ile bugünkü Türkçe ve eski ölçülerin bugüne uyarlanmasıyla okuyucuların karşısına çıkmaktadır. Dolayısıyla günümüzün Türkçesiyle daha geniş bir okuyucu kitlesine ulaşacağına ve kimi yemek meraklısı hanımlarca ve aşçılarca beğenilip deneneceğine inanıyoruz. Zira çok çeşitli etli yemek, pilav, börek, dolma, şurup, tatlı ve benzeri tarifler eminim siz meraklıların eliyle Türk yemekleri tekrar toplumun her kesimine ulaşacaktır. Unutmayalım atalarımız yemek emek ister demişlerdir. Dolayısıyla lezzetli, sağlığa uygun, adabınca pişirilen yemekler insanoğlunun düzenli ve mutlu bir şekilde hayatını sürdürebilmesine olanak sağlar.