Büyük Millet Meclisi'nin 5 Nisan 1925 tarihli 1. celsesinde alınan kararla kendisine 1510 Numaralı takdirname ile 11 Mart 1928 tarihli ve S17142 numaralı İstiklal Madalyası verildi. 17 Ekim 1925 tarihli dilekçesiyle ordudan yüzbaşı rütbesiyle emekli oldu.
Kısa süren bir ticari hayattan sonra basın hayatına atıldı. Türk basınının en üretken isimlerinden oldu. İslam, Yahudilik ve Masonluğu konu edinen 150'ye yakın kitap ve broşürü ile yüzlerce makalesi yayımlandı. 1933 yılında Nazi Almanya'sını ziyaret etti ve Hitler'le tanıştı. 1934'te Münih'te toplanan Siyonist, Komünist ve Farmason Düşmanları Kongresi'ne katıldı. Kongrenin başkanlığını yürüttü. Siyonizm'le mücadele eden evrensel bir teşkilatın Türkiye temsilciliğini üstlendi. 1940'da İstanbul'da Rami Kışlası'nda ihtiyat subayı olarak görevli bulunduğu bir sırada, Nazilerce desteklenen bir hükümet darbesi yapacağı suçlamasıyla tutuklandı. 11 aylık bir mahkûmiyetin ardından beraat etti.
1948'de başlayan Arap-İsrail Savaşı'nda emekli Türk subaylarından oluşan 300 kişilik bir gönüllü birliğini Arap saflarında savaşmak üzere Filistin'e gönderdi. Filistin ulusal hareketinin kurucusu Hacı Emin el Hüseyni'nin Filistin davasında baş destekçisi oldu.
Demokratik hayatın ilk muhalefet partisi olan Milli Kalkınma Partisi'nin Nuri Demirağ ve Hüseyin Avni Ulaşla birlikte üç kurucusundan biri oldu. 1947'de Türk Muhafazakâr Partisi'ni kurdu. Necip Fazıl Kısakürek tarafından kurulan Büyük Doğu Cemiyeti'nin genel başkan yardımcılığını üstlendi. 1951'de kurduğu İslam Demokrat Partisi'yle Türkiye'de İslamcı siyasetin mimarı oldu. 1964'te Somali'nin başkenti Mogadişu'da toplanan Altıncı Dünya İslam Kongresi'ne katıldı ve kongrenin İcra Komitesi Başkanlığına getirildi.
1952'de Vatan gazetesi başyazarı Ahmet Emin Yalman'ın Malatya'da vurulmasının ardından tutuklanarak cezaevine konuldu. 18 aylık bir yargılamadan sonra beraat etti. Amerikan basını tarafından “Ortadoğu'nun Hitleri” olarak tanımlandı. Yakın dönem Türk fikir hayatını derinden etkiledi. Milliyetçi ve İslamcı düşüncenin formasyonuna katkı sağladı ve sağın önemli ideologlarından birisi oldu.
Büyük Millet Meclisi'nin 5 Nisan 1925 tarihli 1. celsesinde alınan kararla kendisine 1510 Numaralı takdirname ile 11 Mart 1928 tarihli ve S17142 numaralı İstiklal Madalyası verildi. 17 Ekim 1925 tarihli dilekçesiyle ordudan yüzbaşı rütbesiyle emekli oldu.
Kısa süren bir ticari hayattan sonra basın hayatına atıldı. Türk basınının en üretken isimlerinden oldu. İslam, Yahudilik ve Masonluğu konu edinen 150'ye yakın kitap ve broşürü ile yüzlerce makalesi yayımlandı. 1933 yılında Nazi Almanya'sını ziyaret etti ve Hitler'le tanıştı. 1934'te Münih'te toplanan Siyonist, Komünist ve Farmason Düşmanları Kongresi'ne katıldı. Kongrenin başkanlığını yürüttü. Siyonizm'le mücadele eden evrensel bir teşkilatın Türkiye temsilciliğini üstlendi. 1940'da İstanbul'da Rami Kışlası'nda ihtiyat subayı olarak görevli bulunduğu bir sırada, Nazilerce desteklenen bir hükümet darbesi yapacağı suçlamasıyla tutuklandı. 11 aylık bir mahkûmiyetin ardından beraat etti.
1948'de başlayan Arap-İsrail Savaşı'nda emekli Türk subaylarından oluşan 300 kişilik bir gönüllü birliğini Arap saflarında savaşmak üzere Filistin'e gönderdi. Filistin ulusal hareketinin kurucusu Hacı Emin el Hüseyni'nin Filistin davasında baş destekçisi oldu.
Demokratik hayatın ilk muhalefet partisi olan Milli Kalkınma Partisi'nin Nuri Demirağ ve Hüseyin Avni Ulaşla birlikte üç kurucusundan biri oldu. 1947'de Türk Muhafazakâr Partisi'ni kurdu. Necip Fazıl Kısakürek tarafından kurulan Büyük Doğu Cemiyeti'nin genel başkan yardımcılığını üstlendi. 1951'de kurduğu İslam Demokrat Partisi'yle Türkiye'de İslamcı siyasetin mimarı oldu. 1964'te Somali'nin başkenti Mogadişu'da toplanan Altıncı Dünya İslam Kongresi'ne katıldı ve kongrenin İcra Komitesi Başkanlığına getirildi.
1952'de Vatan gazetesi başyazarı Ahmet Emin Yalman'ın Malatya'da vurulmasının ardından tutuklanarak cezaevine konuldu. 18 aylık bir yargılamadan sonra beraat etti. Amerikan basını tarafından “Ortadoğu'nun Hitleri” olarak tanımlandı. Yakın dönem Türk fikir hayatını derinden etkiledi. Milliyetçi ve İslamcı düşüncenin formasyonuna katkı sağladı ve sağın önemli ideologlarından birisi oldu.