#smrgKİTABEVİ Meşrutiyet'ten Cumhuriyet'e Mesleki Temsil Ve Sol - 2023
Bu kitap, İttihatçı solun programatik temelleri arasında önemli bir yere sahip olan ve mesleki temsil olarak Türkçeleştirilen korporatizme odaklanmaktadır. Mevcut literatürle birlikte Türkiye, İngiltere ve Fransa arşivlerinden birincil kaynaklara dayanan çalışmada, mesleki temsilin İttihatçı tek parti rejimine özgü iktidar mekanizmaları içinde konumlanan korporatist bir siyasal hareket olduğu vurgulanmaktadır. Dolayısıyla mesleki temsilin, en genel olarak Marksizm kaynaklı sosyal demokrat, sosyalist ve komünist akımlardan tamamıyla farklı bir ideolojik yönelim olduğu iddia edilmektedir. Bu yönelimin temel referansları enternasyonalizm değil milliyetçilik, Marksizm değil korporatizmdir.
Elinizdeki kitap, Türkiye solunun, özellikle komünist hareketin gerek İttihatçı soldan gerek mesleki temsilden ayrışarak bağımsız bir siyasal ve ideolojik yönelim haline geldiği tezini ön plana çıkarmaktadır. Okur, bu kitapta, arşiv kaynaklarına dayanan bir anlatının yanı sıra, İttihatçı tek parti iktidarından korporatizme, Kemalizmden mesleki temsile, faşizmden sivil topluma değin Osmanlı-Türkiye tarih yazıcılığında atıf yapılan birçok kavramsal ve olgusal tartışmaya ilişkin eleştirel değerlendirmeler bulacaktır.
Bu kitap, İttihatçı solun programatik temelleri arasında önemli bir yere sahip olan ve mesleki temsil olarak Türkçeleştirilen korporatizme odaklanmaktadır. Mevcut literatürle birlikte Türkiye, İngiltere ve Fransa arşivlerinden birincil kaynaklara dayanan çalışmada, mesleki temsilin İttihatçı tek parti rejimine özgü iktidar mekanizmaları içinde konumlanan korporatist bir siyasal hareket olduğu vurgulanmaktadır. Dolayısıyla mesleki temsilin, en genel olarak Marksizm kaynaklı sosyal demokrat, sosyalist ve komünist akımlardan tamamıyla farklı bir ideolojik yönelim olduğu iddia edilmektedir. Bu yönelimin temel referansları enternasyonalizm değil milliyetçilik, Marksizm değil korporatizmdir.
Elinizdeki kitap, Türkiye solunun, özellikle komünist hareketin gerek İttihatçı soldan gerek mesleki temsilden ayrışarak bağımsız bir siyasal ve ideolojik yönelim haline geldiği tezini ön plana çıkarmaktadır. Okur, bu kitapta, arşiv kaynaklarına dayanan bir anlatının yanı sıra, İttihatçı tek parti iktidarından korporatizme, Kemalizmden mesleki temsile, faşizmden sivil topluma değin Osmanlı-Türkiye tarih yazıcılığında atıf yapılan birçok kavramsal ve olgusal tartışmaya ilişkin eleştirel değerlendirmeler bulacaktır.