Herkesin birbirini itelediği, en değersiz yerler, nesneler için birbirine çelme taktığı dünyamızda bu çeşit ermişlere yer kalmamıştır. Ama böyle bir ermiş kendine yer kalmayan bu dünyada, bu toplumda, içimizde, aramızda, hepimizin sevdiği, saydığı bir dostt bir arkadaş, bir şair, bir yazar kişiliğiyle yaşadı. Tam kırk yedi yıl süren bu ermiş hayatını yakından inceleyecek olursak hemen hiçbir sanatçımızda göremeyeceğimiz, bulamayacağımız özelliklerle karşılaşırız. Yaşadığımız dünyanın çirkinlikleri karşısında onun kadar yücelebilmiş, onun kadar ermiş kişiliğine çıkabilmiş başka bir kimse düşünülemez.
Her mısrasını ilgiyle arayarak okuduğum bir şair. Tanı bu sıralarda önce "Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi", sonra "Bebek" adlı iki öyküsünü okudum. Niye açıkça söylemeyeyim. O zamana kadar içimde kendine göre bir yer ayırdığım şair Ziya Osman'ı, bu öykülerden sonra başka bir gözle görmeye haşladım. Onun nesirci yönü şairliğinden aşağı değildi. Şairlerin yazdıkları öykülerde tatsız bir yan bulmama rağmen, Saba'nın Öykülerinde arzuladığım, daima görmek istediğim bir deyiş, bir hava, kısacası bir ustalık vardı. -Oktay Akbal (Arka kapaktan)
Herkesin birbirini itelediği, en değersiz yerler, nesneler için birbirine çelme taktığı dünyamızda bu çeşit ermişlere yer kalmamıştır. Ama böyle bir ermiş kendine yer kalmayan bu dünyada, bu toplumda, içimizde, aramızda, hepimizin sevdiği, saydığı bir dostt bir arkadaş, bir şair, bir yazar kişiliğiyle yaşadı. Tam kırk yedi yıl süren bu ermiş hayatını yakından inceleyecek olursak hemen hiçbir sanatçımızda göremeyeceğimiz, bulamayacağımız özelliklerle karşılaşırız. Yaşadığımız dünyanın çirkinlikleri karşısında onun kadar yücelebilmiş, onun kadar ermiş kişiliğine çıkabilmiş başka bir kimse düşünülemez.
Her mısrasını ilgiyle arayarak okuduğum bir şair. Tanı bu sıralarda önce "Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi", sonra "Bebek" adlı iki öyküsünü okudum. Niye açıkça söylemeyeyim. O zamana kadar içimde kendine göre bir yer ayırdığım şair Ziya Osman'ı, bu öykülerden sonra başka bir gözle görmeye haşladım. Onun nesirci yönü şairliğinden aşağı değildi. Şairlerin yazdıkları öykülerde tatsız bir yan bulmama rağmen, Saba'nın Öykülerinde arzuladığım, daima görmek istediğim bir deyiş, bir hava, kısacası bir ustalık vardı. -Oktay Akbal (Arka kapaktan)