“Metamorfoz konusu, Eski Türk İnanç Sistemi'nin yaşa-yan halk inançlarındaki izlerini aramaya başladığımız andan itibaren gündemimizde olmuştur. İlk çarpıcı fulü tespiti de halk inançlarında varlığı yaygın olarak bilinen “taş kesilme” inancı ile yapmaya başlamıştık. Türk kültür coğrafyasında yaygın şekilde taş olma ile ilgili anlatılar vardı. Bazı tespitlerde kurtulma adına yapılan dualar kabul görünce taş olunuyor ve bu türden taş kesilme hali kutsal mekânlar oluşturuyordu. Zulümden, saldırıdan, korunmak isteyen kişinin duası kabul olunca kişi “ya kuş olup uçuyor veya taş olup kurtuluyordu.” Bu türden taş olmalar etrafında efsaneler oluşuyor, halk nazarında bu yerler kutsal mekânlara dönüşüyordu. Bir taş olma şekli daha vardı. Bu kere günah kâr kimse günah işlediği için cezalandırılması sonucu taşa dönüşüyordu. Ancak bu taşlar ziyaret edilmiyordu. Bu dönüşümü takdir eden, gerçekleştiren bir güç ,bir makam vardı.
Devriye verileri ile halk inançları verileri arasındaki paralellik, ulu zatların menkıbeleri ile halk inançlarındaki efsaneler arasında dag örülmektedir. Hacı Bektaş Veli, güvercin donuna girebilirken, Geyikli Baba geyiklerine çift sürdürmekte veya savaşa giderken geyiği binit olarak kullanabilmekte, hatta taş duvarı binit yapıp yılanı kamçı olarak kullanan ulu zatlar da vardı. Bu türden bulgular; insanlar, hayvanlar ve cansız bilinenler arasında dönüşümü örneklemektedir.”