#smrgKİTABEVİ Metis Ajanda 2022 : Normali Beklerken - 2020

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Yaylacık Matbaası
Dizi Adı:
ISBN-10:
6053162414
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Hazırlayan:
Özde Duygu Gürkan, Müge Gürsoy Sökmen, Savaş Kılıç, Emine Bora
Stok Kodu:
1199202773
Boyut:
11x15
Sayfa Sayısı:
222 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
38,40
Havale/EFT ile: 37,25
Bu üründen 1 adet satın alınmıştır.
Stoktan teslim
1199202773
588740
Metis Ajanda 2022 : Normali Beklerken -        2020
Metis Ajanda 2022 : Normali Beklerken - 2020 #smrgKİTABEVİ
38.40
Geleneksel Metis Ajandası'nın bu yılki teması: Normali Beklerken.

Düşünmeyi imkânsızlaştıran bir pandemi, ekonomik çöküş, ifade özgürlüksüzlüğü, cezasızlık girdabının ortasında, “normale dönüş”ten söz ediliyor sürekli. Oysa belki de normal denen şeyin hiç olmayabileceğini düşünme zamanı bugün: Hatta bize normal diye dayatılanların olmamasını dilemenin, olmaması için uğraşmanın, olmamasının yollarını aramanın...

Eğer normal dünya çapında bir pandeminin getirdiği ölüm korkusunun bile eşitsizliği aşmaya yetmemesiyse, yıllardır binbir zorlukla kazanılan emekçi haklarının çiğnenmesiyse, iklim krizinin varlığı nihayet kabul edilirken bile sorumluların bundan kâr sağlamaya çalışmasıysa, insanın erkek olması, cinsiyetin keskin şekilde ikiye ayrılmasıysa normal, birinin aylık kazancının ötekinin on yıllık maaşına denk gelmesi, atalık tohumların yasaklanıp kısır tohumlara mahkûm edilmekse, ana dilinin hak olmaması, açlıktan ölmemek için üç yüzyıl boyunca zenginliklerini çalmış ülkelere gitmeye çalışanların yollarda ölüme terk edilmesi, adalet yollarının tıkanmasıysa eğer normal...

Belki de bize “siz yenildiniz biz kazandık” diyenler yeryüzünü tamamen yok etmesin diye, zulme yataklık eden normali yadırgamakla işe başlamak gerekiyor.

Şaşırdığımız, araştırdığımız, soruşturduğumuz ve kafa kafaya verip özgür adil bir dünya için çareler aradığımız bir yıl dileğiyle...

Geleneksel Metis Ajandası'nın bu yılki teması: Normali Beklerken.

Düşünmeyi imkânsızlaştıran bir pandemi, ekonomik çöküş, ifade özgürlüksüzlüğü, cezasızlık girdabının ortasında, “normale dönüş”ten söz ediliyor sürekli. Oysa belki de normal denen şeyin hiç olmayabileceğini düşünme zamanı bugün: Hatta bize normal diye dayatılanların olmamasını dilemenin, olmaması için uğraşmanın, olmamasının yollarını aramanın...

Eğer normal dünya çapında bir pandeminin getirdiği ölüm korkusunun bile eşitsizliği aşmaya yetmemesiyse, yıllardır binbir zorlukla kazanılan emekçi haklarının çiğnenmesiyse, iklim krizinin varlığı nihayet kabul edilirken bile sorumluların bundan kâr sağlamaya çalışmasıysa, insanın erkek olması, cinsiyetin keskin şekilde ikiye ayrılmasıysa normal, birinin aylık kazancının ötekinin on yıllık maaşına denk gelmesi, atalık tohumların yasaklanıp kısır tohumlara mahkûm edilmekse, ana dilinin hak olmaması, açlıktan ölmemek için üç yüzyıl boyunca zenginliklerini çalmış ülkelere gitmeye çalışanların yollarda ölüme terk edilmesi, adalet yollarının tıkanmasıysa eğer normal...

Belki de bize “siz yenildiniz biz kazandık” diyenler yeryüzünü tamamen yok etmesin diye, zulme yataklık eden normali yadırgamakla işe başlamak gerekiyor.

Şaşırdığımız, araştırdığımız, soruşturduğumuz ve kafa kafaya verip özgür adil bir dünya için çareler aradığımız bir yıl dileğiyle...

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat