#smrgKİTABEVİ Mevlana'nın Öğretileri: Mevlana ile Hüsamettin Çelebi Arasındaki Sohbetler - 2024
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Din Bilimleri
ISBN-10:
9789944116893
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
160 s.
Basım Yeri:
Konya
Baskı:
4
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199141280
527459
https://www.simurgkitabevi.com/mevlananin-ogretileri-mevlana-ile-husamettin-celebi-arasindaki-sohbetler-2024
Mevlana'nın Öğretileri: Mevlana ile Hüsamettin Çelebi Arasındaki Sohbetler - 2024 #smrgKİTABEVİ
0.00
Ey dostlar! Nefsin iğnelerinden kurtulmak için acıların iğnelerine dayanın ve sabredin çünkü vücutlarından (maddi varlıklarından) kurtulanlara güneş sistemi ve yıldızlar secde eder..."
Neyi aşk kulağıyla dinleyen kimse onun giz âlemini algılayabilir. Neyin delikleri (makam perdeleri) bizim sır perdelerimizi yırtmıştır. Nasıl ki ney çalındığında onun sesini gizlemek mümkün değildir, Allah aşığı da müzik dinlediğinde veya O'nu andığında gizlenemez. Ahı ve feryadı duyulur. Ney âşıklar için panzehir yani teselli edicidir ve âşık olmayanlar için ise zehir gibi yani aşkı aşılayıcıdır. Neyin önerdiği aşk yolu basit bir yol değildir aksine tehlikeli ve fedakârlık isteyen yoldur, tıpkı Mecnun'un aşk yolu gibi. Mecazî aşkı anlamak için dünyalık akıldan (akl-ı cüzden) evrensel akla (akl-ı küle) geçmek lazımdır. O zaman insan denizdeki balık gibi Allah aşkına doymaz ve her an yeni âlemleri (tecellileri) seyreder durur. Bu anlattıklarımı ancak olgunlaşmış (ilahi aşkı içinde hisseden) kişi anlayabilir. Anlamayanlara ise sözü kesip, selam verip geçmek lazım zira onların aklı henüz ilâhî sırları anlayacak düzeyde değildir.
İnanç konusunda taklit ve delilleri arayanlar, kimi kez şüphe yüzünden derin kuyuya düşerler. Delil arayanların ayakları tahtadandır ve bu türlü ayaklar sert (ve hissiz )oldukları için temkinli olamazlar. Bizim bilincimiz geçmiş olaylara dayanır oysaki geçmişi ve geleceği Tanrı perdelemiştir. Bu perdeleri yak, yok et ve ney'in düğümleri gibi onlara saplanıp kalma. Ney'in düğümleri çözülünce ve o bir sırdaş çalgıcıya kavuşunca ses vermeye başlar (sırları ortaya koyar) (MI / 2125-2203).
Neyi aşk kulağıyla dinleyen kimse onun giz âlemini algılayabilir. Neyin delikleri (makam perdeleri) bizim sır perdelerimizi yırtmıştır. Nasıl ki ney çalındığında onun sesini gizlemek mümkün değildir, Allah aşığı da müzik dinlediğinde veya O'nu andığında gizlenemez. Ahı ve feryadı duyulur. Ney âşıklar için panzehir yani teselli edicidir ve âşık olmayanlar için ise zehir gibi yani aşkı aşılayıcıdır. Neyin önerdiği aşk yolu basit bir yol değildir aksine tehlikeli ve fedakârlık isteyen yoldur, tıpkı Mecnun'un aşk yolu gibi. Mecazî aşkı anlamak için dünyalık akıldan (akl-ı cüzden) evrensel akla (akl-ı küle) geçmek lazımdır. O zaman insan denizdeki balık gibi Allah aşkına doymaz ve her an yeni âlemleri (tecellileri) seyreder durur. Bu anlattıklarımı ancak olgunlaşmış (ilahi aşkı içinde hisseden) kişi anlayabilir. Anlamayanlara ise sözü kesip, selam verip geçmek lazım zira onların aklı henüz ilâhî sırları anlayacak düzeyde değildir.
İnanç konusunda taklit ve delilleri arayanlar, kimi kez şüphe yüzünden derin kuyuya düşerler. Delil arayanların ayakları tahtadandır ve bu türlü ayaklar sert (ve hissiz )oldukları için temkinli olamazlar. Bizim bilincimiz geçmiş olaylara dayanır oysaki geçmişi ve geleceği Tanrı perdelemiştir. Bu perdeleri yak, yok et ve ney'in düğümleri gibi onlara saplanıp kalma. Ney'in düğümleri çözülünce ve o bir sırdaş çalgıcıya kavuşunca ses vermeye başlar (sırları ortaya koyar) (MI / 2125-2203).
Ey dostlar! Nefsin iğnelerinden kurtulmak için acıların iğnelerine dayanın ve sabredin çünkü vücutlarından (maddi varlıklarından) kurtulanlara güneş sistemi ve yıldızlar secde eder..."
Neyi aşk kulağıyla dinleyen kimse onun giz âlemini algılayabilir. Neyin delikleri (makam perdeleri) bizim sır perdelerimizi yırtmıştır. Nasıl ki ney çalındığında onun sesini gizlemek mümkün değildir, Allah aşığı da müzik dinlediğinde veya O'nu andığında gizlenemez. Ahı ve feryadı duyulur. Ney âşıklar için panzehir yani teselli edicidir ve âşık olmayanlar için ise zehir gibi yani aşkı aşılayıcıdır. Neyin önerdiği aşk yolu basit bir yol değildir aksine tehlikeli ve fedakârlık isteyen yoldur, tıpkı Mecnun'un aşk yolu gibi. Mecazî aşkı anlamak için dünyalık akıldan (akl-ı cüzden) evrensel akla (akl-ı küle) geçmek lazımdır. O zaman insan denizdeki balık gibi Allah aşkına doymaz ve her an yeni âlemleri (tecellileri) seyreder durur. Bu anlattıklarımı ancak olgunlaşmış (ilahi aşkı içinde hisseden) kişi anlayabilir. Anlamayanlara ise sözü kesip, selam verip geçmek lazım zira onların aklı henüz ilâhî sırları anlayacak düzeyde değildir.
İnanç konusunda taklit ve delilleri arayanlar, kimi kez şüphe yüzünden derin kuyuya düşerler. Delil arayanların ayakları tahtadandır ve bu türlü ayaklar sert (ve hissiz )oldukları için temkinli olamazlar. Bizim bilincimiz geçmiş olaylara dayanır oysaki geçmişi ve geleceği Tanrı perdelemiştir. Bu perdeleri yak, yok et ve ney'in düğümleri gibi onlara saplanıp kalma. Ney'in düğümleri çözülünce ve o bir sırdaş çalgıcıya kavuşunca ses vermeye başlar (sırları ortaya koyar) (MI / 2125-2203).
Neyi aşk kulağıyla dinleyen kimse onun giz âlemini algılayabilir. Neyin delikleri (makam perdeleri) bizim sır perdelerimizi yırtmıştır. Nasıl ki ney çalındığında onun sesini gizlemek mümkün değildir, Allah aşığı da müzik dinlediğinde veya O'nu andığında gizlenemez. Ahı ve feryadı duyulur. Ney âşıklar için panzehir yani teselli edicidir ve âşık olmayanlar için ise zehir gibi yani aşkı aşılayıcıdır. Neyin önerdiği aşk yolu basit bir yol değildir aksine tehlikeli ve fedakârlık isteyen yoldur, tıpkı Mecnun'un aşk yolu gibi. Mecazî aşkı anlamak için dünyalık akıldan (akl-ı cüzden) evrensel akla (akl-ı küle) geçmek lazımdır. O zaman insan denizdeki balık gibi Allah aşkına doymaz ve her an yeni âlemleri (tecellileri) seyreder durur. Bu anlattıklarımı ancak olgunlaşmış (ilahi aşkı içinde hisseden) kişi anlayabilir. Anlamayanlara ise sözü kesip, selam verip geçmek lazım zira onların aklı henüz ilâhî sırları anlayacak düzeyde değildir.
İnanç konusunda taklit ve delilleri arayanlar, kimi kez şüphe yüzünden derin kuyuya düşerler. Delil arayanların ayakları tahtadandır ve bu türlü ayaklar sert (ve hissiz )oldukları için temkinli olamazlar. Bizim bilincimiz geçmiş olaylara dayanır oysaki geçmişi ve geleceği Tanrı perdelemiştir. Bu perdeleri yak, yok et ve ney'in düğümleri gibi onlara saplanıp kalma. Ney'in düğümleri çözülünce ve o bir sırdaş çalgıcıya kavuşunca ses vermeye başlar (sırları ortaya koyar) (MI / 2125-2203).
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.