Amacımız, Hükümetlerin gündelik siyaset uygulamalarının ötesinde, milli var oluşu ifade eden, milli ve ciddi bir olgu niteliği taşıyan Milli Güvenlik sürecinin, yeniden diriliş olarak Türk ulusunun her katmanının duyarlılığına açılması, katkılarının davet edilmesidir.
Bu bağlamda çalışmamızda, Soğuk Harbin bitişi ile beraber doğan uluslararası Yeni Jeopolitik Ortam, ve özellikle 11 Eylül terör saldırısının dünya hegemonyası için fırsat olarak kullanılması ele alınmış; bu yoldaki ortaklıkların, çekişmelerin, Kuzey Irak'ta askerimizin başına çuval geçirilmesi olayının anlamı, Avrupa Birliğinin Türkiye'ye yaklaşımları ve tüm bunların Milli Güvenliğimiz üzerindeki etkileri irdelenmiştir; Türkiye muhtemel yaklaşımları değerlendirilmiştir. (Arka kapaktan)
Amacımız, Hükümetlerin gündelik siyaset uygulamalarının ötesinde, milli var oluşu ifade eden, milli ve ciddi bir olgu niteliği taşıyan Milli Güvenlik sürecinin, yeniden diriliş olarak Türk ulusunun her katmanının duyarlılığına açılması, katkılarının davet edilmesidir.
Bu bağlamda çalışmamızda, Soğuk Harbin bitişi ile beraber doğan uluslararası Yeni Jeopolitik Ortam, ve özellikle 11 Eylül terör saldırısının dünya hegemonyası için fırsat olarak kullanılması ele alınmış; bu yoldaki ortaklıkların, çekişmelerin, Kuzey Irak'ta askerimizin başına çuval geçirilmesi olayının anlamı, Avrupa Birliğinin Türkiye'ye yaklaşımları ve tüm bunların Milli Güvenliğimiz üzerindeki etkileri irdelenmiştir; Türkiye muhtemel yaklaşımları değerlendirilmiştir. (Arka kapaktan)