Etnik çatışmaların, savaşların, soykırımların yaşandığı bir dünyada ‘tarihin sonuna' gelinmediği açık. Uzun zamandan beri oynanmakta olan senaryo yirmi birinci yüzyılın eşiğine ulaştığımız şu günlerde geçerliliğini korumakta; toplumlar hala adalet, eşitlik, refah peşinde. Değişen tek şey oyuncular, hatta onların bile tümü değil. Medyada ya da akademik çevrelerde kimi yorumcuların iddia ettiğinin aksine, komünizm-kapitalizm tartışmasının yerini milliyetçilik, köktendincilik, Huntington'ın deyimiyle ‘uygarlıklar çatışması' almış değil. Milyonlarca insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığı bir dünyada ideolojik tartışmaların sona erdiğini söylemek ne kadar gerçekçi olabilir? (Arka Kapak'tan)
Etnik çatışmaların, savaşların, soykırımların yaşandığı bir dünyada ‘tarihin sonuna' gelinmediği açık. Uzun zamandan beri oynanmakta olan senaryo yirmi birinci yüzyılın eşiğine ulaştığımız şu günlerde geçerliliğini korumakta; toplumlar hala adalet, eşitlik, refah peşinde. Değişen tek şey oyuncular, hatta onların bile tümü değil. Medyada ya da akademik çevrelerde kimi yorumcuların iddia ettiğinin aksine, komünizm-kapitalizm tartışmasının yerini milliyetçilik, köktendincilik, Huntington'ın deyimiyle ‘uygarlıklar çatışması' almış değil. Milyonlarca insanın yoksulluk sınırının altında yaşadığı bir dünyada ideolojik tartışmaların sona erdiğini söylemek ne kadar gerçekçi olabilir? (Arka Kapak'tan)