#smrgSAHAF Modern Sosyoloji Kuramları -

Hazırlayan:
Editör: Zafer Cirhinlioğlu
Stok Kodu:
1199140358
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
550 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008
Çeviren:
Sevda Mutlu, Recep Ercan, Ali Esgin, Sezer Ayan, E
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
0,00
1199140358
526538
Modern Sosyoloji Kuramları -
Modern Sosyoloji Kuramları - #smrgSAHAF
0.00
İki nedenden dolayı, sosyoloji, kurumsallaşmış akademik bir disiplin olduğunu haklı olarak iddia etmektedir. Bu nedenlerden birincisi; yaygın kabul görmüş kuramsal bir geleneğe sahip olması, ikincisi; araştırma yaparken, yöntembilimsel kesinlik bakımından ciddi çabalara girişmiş olmasıdır. Bununla birlikte, kuram, hitap ettiği kişilere, toplumsal dünyaya ilişkin söylenebilecekleri özetleyebildiğinden, sosyoloji disiplinini tanımlar niteliktedir. Bunun aksine, yöntembilim ise, söylenebilecek olanların ve söylenmiş olanların durumu hakkında, karar verebilmek için bir dizi kurala ve amaca ulaşmak için, araçlardan ibarettir.

Sosyoloji, insan toplumuna yön vermede ve insan bilgisinin gelişiminde önemli bir yer edinmek istiyorsa, kuram, her zaman sosyolojinin merkezi ve indirgenemez amacı olmalıdır. Eğer sosyoloji, kuramı, yoruma feda edilecek olursa, tarihe veya gazetecilik düşüncesine doğru sürüklenir; eğer deneyciliği (empirizmi) seçerse, davranışçı psikoloji veya ekonomi biliminin insansızlaştırmasına ve gereksiz tekrarcılığına (totolojisine) saplanır; eğer dilbilim ve bilgi kuramı ile kendini sınırlayacak olursa, felsefe ve teolojinin skolastisizmine sürüklenir.

Sosyolojik kuram, ne birleştirilmiş ne de tamamlanmış bir projedir. Sosyolojik kuram, farklılaşmış özel uzmanlık alanlarının kısmen de olsa birbirine eklemlenmesinden oluşmaktadır. Fizikte, makro-mikro evren arasında yapılan nihai ayrıma neden olan, “kozmos kuramı” ile “parçacık kuramı”nın birleştirilebileceğine ilişkin çok ciddi bir umut doğmuştur. Sosyolojide ise, eylem-yapı, maddecilik-idealizm, bireyselcilik-bütüncülük, rasyonel araçsallık ve iletişimsellik, değer bağımsız-değer bağımlı, gibi özel ikilikleri/açmazları (dualities) çözebilmek için, elimizde henüz herhangi bir umut yoktur. Gerçekten de, günümüzde, hala tartışılmaya devam edilen sadece bu zıtlıklara odaklanan bir kitap yazmak mümkündür. Eğer sosyolojik kuram başarısız olmakla suçlanmak istemiyorsa, yazılabilecek böyle bir kitapta tartışmaların çözümlenmiş olması gerekir. Kuramsallaştırma bir şeyi başarmaktan çok, bir süreç olduğundan, bu zıtlıklar ciddi konulara hitap edecek şekle sokulduğunda, sosyoloji kuramı fiziğin halihazırda yapmış olduğu ilerlemeyi yapabilir.

İki nedenden dolayı, sosyoloji, kurumsallaşmış akademik bir disiplin olduğunu haklı olarak iddia etmektedir. Bu nedenlerden birincisi; yaygın kabul görmüş kuramsal bir geleneğe sahip olması, ikincisi; araştırma yaparken, yöntembilimsel kesinlik bakımından ciddi çabalara girişmiş olmasıdır. Bununla birlikte, kuram, hitap ettiği kişilere, toplumsal dünyaya ilişkin söylenebilecekleri özetleyebildiğinden, sosyoloji disiplinini tanımlar niteliktedir. Bunun aksine, yöntembilim ise, söylenebilecek olanların ve söylenmiş olanların durumu hakkında, karar verebilmek için bir dizi kurala ve amaca ulaşmak için, araçlardan ibarettir.

Sosyoloji, insan toplumuna yön vermede ve insan bilgisinin gelişiminde önemli bir yer edinmek istiyorsa, kuram, her zaman sosyolojinin merkezi ve indirgenemez amacı olmalıdır. Eğer sosyoloji, kuramı, yoruma feda edilecek olursa, tarihe veya gazetecilik düşüncesine doğru sürüklenir; eğer deneyciliği (empirizmi) seçerse, davranışçı psikoloji veya ekonomi biliminin insansızlaştırmasına ve gereksiz tekrarcılığına (totolojisine) saplanır; eğer dilbilim ve bilgi kuramı ile kendini sınırlayacak olursa, felsefe ve teolojinin skolastisizmine sürüklenir.

Sosyolojik kuram, ne birleştirilmiş ne de tamamlanmış bir projedir. Sosyolojik kuram, farklılaşmış özel uzmanlık alanlarının kısmen de olsa birbirine eklemlenmesinden oluşmaktadır. Fizikte, makro-mikro evren arasında yapılan nihai ayrıma neden olan, “kozmos kuramı” ile “parçacık kuramı”nın birleştirilebileceğine ilişkin çok ciddi bir umut doğmuştur. Sosyolojide ise, eylem-yapı, maddecilik-idealizm, bireyselcilik-bütüncülük, rasyonel araçsallık ve iletişimsellik, değer bağımsız-değer bağımlı, gibi özel ikilikleri/açmazları (dualities) çözebilmek için, elimizde henüz herhangi bir umut yoktur. Gerçekten de, günümüzde, hala tartışılmaya devam edilen sadece bu zıtlıklara odaklanan bir kitap yazmak mümkündür. Eğer sosyolojik kuram başarısız olmakla suçlanmak istemiyorsa, yazılabilecek böyle bir kitapta tartışmaların çözümlenmiş olması gerekir. Kuramsallaştırma bir şeyi başarmaktan çok, bir süreç olduğundan, bu zıtlıklar ciddi konulara hitap edecek şekle sokulduğunda, sosyoloji kuramı fiziğin halihazırda yapmış olduğu ilerlemeyi yapabilir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat