#smrgKİTABEVİ Modernliğin Şehir Manzaraları : Sherlock Holmes'tan Otto Wagner'e Eleştirel Gezintiler - 2025
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Bibliotekha
ISBN-10:
6256495869
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
568
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2025
Çeviren:
Adem Bölükbaşı
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
The Cityscapes of Modernity: Critical Explorations
Kategori:
indirimli
259,35
Havale/EFT ile:
249,00
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199238411
625592

https://www.simurgkitabevi.com/modernligin-sehir-manzaralari-sherlock-holmestan-otto-wagnere-elestirel-gezintiler-2025
Modernliğin Şehir Manzaraları : Sherlock Holmes'tan Otto Wagner'e Eleştirel Gezintiler - 2025 #smrgKİTABEVİ
259.35
On dokuzuncu yüzyılın ortalarından bu yana modern metropol, modernliğin inşası ve farklı deneyimlerini gözlemleme imkânı sağlayan en önemli tezahür alanlarından biri olmuştur. Bu imkânı sonuna kadar kullanan David Frisby, Modernliğin Şehir Manzaraları'nda modern metropolü merkeze alarak özgün ve eleştirel bir modernite eleştirisi ortaya koyar.
1830'ların Paris'inden başlayıp Eski Viyana ve Yeni Viyana'ya uğrayan Frisby, nihayet 1930'ların dünya metropolü Berlin'e doğru uzanarak okuru adeta bir keşif gezisine çıkarır. Bu bağlamda, flanör/flanöz figürleri, dedektiflik ajansları ve erkek-kadın dedektifler, Viyana ve Berlin şehirlerinin karşılaştırılması, Eski Viyana ve Yeni Viyana'ya dair değerlendirmeler, uluslararası fuarlar, şehir planlamacılığı ve Alman dışavurumculuğu gibi görünürde pek de alakalı durmayan ancak modern kentin kesiştirdiği bir dizi ilginç meseleye değinir. Sherlock Holmes ve Auguste Dupin gibi hayalî karakterlerden Georg Simmel gibi sosyologlara, Walter Benjamin gibi kuramcılardan Martin Wagner ve Otto Wagner gibi mimarlara uzanan geniş bir yelpazede sosyal teori, mimari, kent teorisi, sosyoloji, felsefe, kültür çalışmaları gibi farklı disiplinlere göz kırpar. David Frisby böylece Modernliğin Şehir Manzaraları'nda, salt bir metropol analizi ortaya koymakla kalmaz aynı zamanda metropolün hayalî karakterlerle olan ilişkisini de irdeleyerek deyim yerindeyse fantastik bir okuma deneyimi de sunar.
1830'ların Paris'inden başlayıp Eski Viyana ve Yeni Viyana'ya uğrayan Frisby, nihayet 1930'ların dünya metropolü Berlin'e doğru uzanarak okuru adeta bir keşif gezisine çıkarır. Bu bağlamda, flanör/flanöz figürleri, dedektiflik ajansları ve erkek-kadın dedektifler, Viyana ve Berlin şehirlerinin karşılaştırılması, Eski Viyana ve Yeni Viyana'ya dair değerlendirmeler, uluslararası fuarlar, şehir planlamacılığı ve Alman dışavurumculuğu gibi görünürde pek de alakalı durmayan ancak modern kentin kesiştirdiği bir dizi ilginç meseleye değinir. Sherlock Holmes ve Auguste Dupin gibi hayalî karakterlerden Georg Simmel gibi sosyologlara, Walter Benjamin gibi kuramcılardan Martin Wagner ve Otto Wagner gibi mimarlara uzanan geniş bir yelpazede sosyal teori, mimari, kent teorisi, sosyoloji, felsefe, kültür çalışmaları gibi farklı disiplinlere göz kırpar. David Frisby böylece Modernliğin Şehir Manzaraları'nda, salt bir metropol analizi ortaya koymakla kalmaz aynı zamanda metropolün hayalî karakterlerle olan ilişkisini de irdeleyerek deyim yerindeyse fantastik bir okuma deneyimi de sunar.
On dokuzuncu yüzyılın ortalarından bu yana modern metropol, modernliğin inşası ve farklı deneyimlerini gözlemleme imkânı sağlayan en önemli tezahür alanlarından biri olmuştur. Bu imkânı sonuna kadar kullanan David Frisby, Modernliğin Şehir Manzaraları'nda modern metropolü merkeze alarak özgün ve eleştirel bir modernite eleştirisi ortaya koyar.
1830'ların Paris'inden başlayıp Eski Viyana ve Yeni Viyana'ya uğrayan Frisby, nihayet 1930'ların dünya metropolü Berlin'e doğru uzanarak okuru adeta bir keşif gezisine çıkarır. Bu bağlamda, flanör/flanöz figürleri, dedektiflik ajansları ve erkek-kadın dedektifler, Viyana ve Berlin şehirlerinin karşılaştırılması, Eski Viyana ve Yeni Viyana'ya dair değerlendirmeler, uluslararası fuarlar, şehir planlamacılığı ve Alman dışavurumculuğu gibi görünürde pek de alakalı durmayan ancak modern kentin kesiştirdiği bir dizi ilginç meseleye değinir. Sherlock Holmes ve Auguste Dupin gibi hayalî karakterlerden Georg Simmel gibi sosyologlara, Walter Benjamin gibi kuramcılardan Martin Wagner ve Otto Wagner gibi mimarlara uzanan geniş bir yelpazede sosyal teori, mimari, kent teorisi, sosyoloji, felsefe, kültür çalışmaları gibi farklı disiplinlere göz kırpar. David Frisby böylece Modernliğin Şehir Manzaraları'nda, salt bir metropol analizi ortaya koymakla kalmaz aynı zamanda metropolün hayalî karakterlerle olan ilişkisini de irdeleyerek deyim yerindeyse fantastik bir okuma deneyimi de sunar.
1830'ların Paris'inden başlayıp Eski Viyana ve Yeni Viyana'ya uğrayan Frisby, nihayet 1930'ların dünya metropolü Berlin'e doğru uzanarak okuru adeta bir keşif gezisine çıkarır. Bu bağlamda, flanör/flanöz figürleri, dedektiflik ajansları ve erkek-kadın dedektifler, Viyana ve Berlin şehirlerinin karşılaştırılması, Eski Viyana ve Yeni Viyana'ya dair değerlendirmeler, uluslararası fuarlar, şehir planlamacılığı ve Alman dışavurumculuğu gibi görünürde pek de alakalı durmayan ancak modern kentin kesiştirdiği bir dizi ilginç meseleye değinir. Sherlock Holmes ve Auguste Dupin gibi hayalî karakterlerden Georg Simmel gibi sosyologlara, Walter Benjamin gibi kuramcılardan Martin Wagner ve Otto Wagner gibi mimarlara uzanan geniş bir yelpazede sosyal teori, mimari, kent teorisi, sosyoloji, felsefe, kültür çalışmaları gibi farklı disiplinlere göz kırpar. David Frisby böylece Modernliğin Şehir Manzaraları'nda, salt bir metropol analizi ortaya koymakla kalmaz aynı zamanda metropolün hayalî karakterlerle olan ilişkisini de irdeleyerek deyim yerindeyse fantastik bir okuma deneyimi de sunar.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.