#smrgKİTABEVİ Modernliğin Sonuçları - 2024

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Resimli Ay Matbaası
Dizi Adı:
ISBN-10:
9789755390680
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199170089
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
192
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
12
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
Ersin Kuşdil
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe - Osmanlıca
Orijinal Adı:
The Consequences of Modernity
indirimli
100,80
Havale/EFT ile: 97,78
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199170089
556213
Modernliğin Sonuçları -        2024
Modernliğin Sonuçları - 2024 #smrgKİTABEVİ
100.80
Neredeyse yüz elli yıldır modernleşme ideolojisiyle yönlendirilen bir ülkede yaşıyoruz. Düşünce iklimimize, Aydınlanma iyimserliği ve pozitivizmle malul bir "Batıcılık" ile tekrar tekrar gelenekler "icat ederek" (en son İslamcılık biçiminde) "özkültürümüze" dönmekten yana olan bir "gelenekçilik" arasındaki kısır çekişme hakim! Daha kimse modernliğin ne olduğu konusunda net bir görüşe sahip değilken, işin içine postmodernlik tartışmaları da girince manzara iyice tuhaflaştı. Postmoderni, modernlik öncesi dönüş imkanı olarak çarpıtanlar da çıkarken; solun malum bir kesimi bunu yeni bir tür gericilik diye görüp rehavetini sürdürmeyi seçti. Biz, modernlikle ilgili tartışmaların sosyalist solun kendini yeniden tanımlama girişimiyle doğrudan ilintili olduğunu düşünüyor ve bu tartımaları vazgeçilmez buluyoruz.

Anthony Giddens'ın "Modernliğin Sonuçları" adlı yapıtı postmodern bir döneme geçildiğini reddetmesiyle ve modernliğin doğasını açığa çıkarmak için bir dizi yeni kavram geliştirmesiyle son derece özgün bir kitap. Ona göre postmodern bir dönemde değil modernliğin sonuçlarının radikalleşip evrenselleştiği bir dönemde yaşıyoruz. Modernliğin temel parametreleri olan kapitalizm, endüstriyalizm ve ulus-devlet belirleyici önemlerini hala sürdürüyorlar. Ancak Giddens bu tespitten daha öteye gidiyor. Risk-güven, zaman-uzam uzaklaşması, soyut uzmanlık sistemleri, küreselleşme ve ontolojik güvenlik gibi kavramlar üzerinde durarak modernliğe özgü kurumların insanların dünyayı ve kendilerini algılayış biçimlerini nasıl köklü ve geri dönüşsüz bir biçimde değiştirdiğini gözler önüne seriyor. Modernlik sürecinin çok önemli bir boyutunun, kişinin kendisi hakkında sürekli düşünce üretip bu düşünceleri kendi yapısının bir parçası haline getirmesi, yani düşünümselliği olduğunu belirtiyor. Modernlik bir yandan insanların çoğu için daha güvenlikli ve zengin bir hayatın yolunu açarken, bir yandan da karşı çıkılmazsa yeryüzündeki insan hayatının sonunu getirecek global risklere de sahiptir (askeri gücün korkutucu oranlarda büyümesi, çevre felaketi, otoriter yönetim biçimleri vs.) diyor. Bu anlamda modernliğin "ötesine" geçmek için de yeni toplumsal hareketlerin başını çektiği özgürleşme politikalarının yanında, insanların kendilerini birer proje olarak inşa etmelerine dayanan yaşam politikaları geliştirme gerekliliğine işaret ediyor.

İnsanlığın içinde bulunduğu durumu ve gelecekten neler umabileceğimizi anlamak için son derece önemli bir kitap.

"Günümüz toplumsal teorisinin önde gelen figürlerinden biri olarak Giddens'ın postmodernizm tartışmalarına verdiği yanıtın Türkçe'ye kazandırılması, hem konu açısından hem de sosyolojinin hâlâ büyük ölçüde modernleş(tir)meci bakış açısının süzgecinden geçmiş ders kitaplarından okutulduğu Türkçe öğrenim yapılan üniversitelerin yararlanabileceği literatüre zenginleştirici ve daha önemlisi düzeltici bir katkı olması açısından önemli ve kutlanılması gerek." - Mehmet Küçük, Birikim

Neredeyse yüz elli yıldır modernleşme ideolojisiyle yönlendirilen bir ülkede yaşıyoruz. Düşünce iklimimize, Aydınlanma iyimserliği ve pozitivizmle malul bir "Batıcılık" ile tekrar tekrar gelenekler "icat ederek" (en son İslamcılık biçiminde) "özkültürümüze" dönmekten yana olan bir "gelenekçilik" arasındaki kısır çekişme hakim! Daha kimse modernliğin ne olduğu konusunda net bir görüşe sahip değilken, işin içine postmodernlik tartışmaları da girince manzara iyice tuhaflaştı. Postmoderni, modernlik öncesi dönüş imkanı olarak çarpıtanlar da çıkarken; solun malum bir kesimi bunu yeni bir tür gericilik diye görüp rehavetini sürdürmeyi seçti. Biz, modernlikle ilgili tartışmaların sosyalist solun kendini yeniden tanımlama girişimiyle doğrudan ilintili olduğunu düşünüyor ve bu tartımaları vazgeçilmez buluyoruz.

Anthony Giddens'ın "Modernliğin Sonuçları" adlı yapıtı postmodern bir döneme geçildiğini reddetmesiyle ve modernliğin doğasını açığa çıkarmak için bir dizi yeni kavram geliştirmesiyle son derece özgün bir kitap. Ona göre postmodern bir dönemde değil modernliğin sonuçlarının radikalleşip evrenselleştiği bir dönemde yaşıyoruz. Modernliğin temel parametreleri olan kapitalizm, endüstriyalizm ve ulus-devlet belirleyici önemlerini hala sürdürüyorlar. Ancak Giddens bu tespitten daha öteye gidiyor. Risk-güven, zaman-uzam uzaklaşması, soyut uzmanlık sistemleri, küreselleşme ve ontolojik güvenlik gibi kavramlar üzerinde durarak modernliğe özgü kurumların insanların dünyayı ve kendilerini algılayış biçimlerini nasıl köklü ve geri dönüşsüz bir biçimde değiştirdiğini gözler önüne seriyor. Modernlik sürecinin çok önemli bir boyutunun, kişinin kendisi hakkında sürekli düşünce üretip bu düşünceleri kendi yapısının bir parçası haline getirmesi, yani düşünümselliği olduğunu belirtiyor. Modernlik bir yandan insanların çoğu için daha güvenlikli ve zengin bir hayatın yolunu açarken, bir yandan da karşı çıkılmazsa yeryüzündeki insan hayatının sonunu getirecek global risklere de sahiptir (askeri gücün korkutucu oranlarda büyümesi, çevre felaketi, otoriter yönetim biçimleri vs.) diyor. Bu anlamda modernliğin "ötesine" geçmek için de yeni toplumsal hareketlerin başını çektiği özgürleşme politikalarının yanında, insanların kendilerini birer proje olarak inşa etmelerine dayanan yaşam politikaları geliştirme gerekliliğine işaret ediyor.

İnsanlığın içinde bulunduğu durumu ve gelecekten neler umabileceğimizi anlamak için son derece önemli bir kitap.

"Günümüz toplumsal teorisinin önde gelen figürlerinden biri olarak Giddens'ın postmodernizm tartışmalarına verdiği yanıtın Türkçe'ye kazandırılması, hem konu açısından hem de sosyolojinin hâlâ büyük ölçüde modernleş(tir)meci bakış açısının süzgecinden geçmiş ders kitaplarından okutulduğu Türkçe öğrenim yapılan üniversitelerin yararlanabileceği literatüre zenginleştirici ve daha önemlisi düzeltici bir katkı olması açısından önemli ve kutlanılması gerek." - Mehmet Küçük, Birikim

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat