Yazar neoliberal sembollerin popülerleşerek, güçlü devlet ideolojileri ve devlet güdümlü modernleşme projelerinin nostaljik anılarıyla yeni bağlamlara tercüme edildiğini gösteriyor. Özelleştirme, piyasa tercihi ve iradecilik gibi neoliberal sembollerle Kemalizmin devletçi, ulusalcı ve modernist ideolojisinin sembollerinin 1990'larda beklenmedik bir şekilde iç içe geçişini irdeliyor. Kemalist siyasal, entelektüel ve askerî elit ve onların destek gördükleri sivil kesimlerin, siyasal İslama karşıt olarak, kendi ideolojilerini ve mevkilerini korumak için devlet otoritesi dışında piyasa güdümlü neoliberal sembollerden sık sık yararlandıklarını savunuyor.
Esra Özyürek bir antropolog olarak bu kitabında, "içeriden bildiği" Türkiye'ye dışarıdan bakıyor.
Yazar neoliberal sembollerin popülerleşerek, güçlü devlet ideolojileri ve devlet güdümlü modernleşme projelerinin nostaljik anılarıyla yeni bağlamlara tercüme edildiğini gösteriyor. Özelleştirme, piyasa tercihi ve iradecilik gibi neoliberal sembollerle Kemalizmin devletçi, ulusalcı ve modernist ideolojisinin sembollerinin 1990'larda beklenmedik bir şekilde iç içe geçişini irdeliyor. Kemalist siyasal, entelektüel ve askerî elit ve onların destek gördükleri sivil kesimlerin, siyasal İslama karşıt olarak, kendi ideolojilerini ve mevkilerini korumak için devlet otoritesi dışında piyasa güdümlü neoliberal sembollerden sık sık yararlandıklarını savunuyor.
Esra Özyürek bir antropolog olarak bu kitabında, "içeriden bildiği" Türkiye'ye dışarıdan bakıyor.